hesabın var mı? giriş yap

  • allah başka dert vermesin dedirten açıklamadır. adam oyuncu olmuş yani bu sektörün içinde ama filmler(diziler) başlamadan önce yer alan uyarı işaretlerini yorumlayamaz halde. +13, +18 gibi ibareler varsa o filmi salonda izlemezsin olur biter.
    edit: "atv mi bu öyle işaretler yok" diye mesaj yazan cahil şahsiyete itafen; filmin isminin altında hangi kategöride ise onun ibaresi vardır. şöyle görsel

  • kötü bir yöneticidir ama yazma sebebim bu değil. bu arkadaşı savunan sözlükte bir tane yazar var baktım bu başlıkta elliden fazla entrysi var adamın. sürekli savunmuş sürekli savunmuş hep de dikkatimi çekiyor. lan diyorum bu nasıl galatasaraylı. bugün öğrendim ki adam fenerliymiş. o an aydınlandım amk.

  • köyüne dön mercedes yorumu beni benden aldı. asıl togg’un üretileceği gemlik köy gibi bir yer ama neyse...

    zorunlu edit: gemlik’te birçok liman, fabrika varmış; çok cahilmişim. cahilliğimi doğma büyüme gemlikli oluşuma veriniz. çünkü yaşayan insanlar hala köy zihniyetinde. ne kadar fabrika kurulsa da zihniyet değişmedi maalesef.

  • ulan 55 yaşında adam 15 yaşında çocukla sidik yarıştırıyor. bu ali koç’tan hiç bir şey olmaz.1000 sene fenerin başında kalsın 1000 sene başarısız olacaktır.

  • annenin gönül rahatlığıyla bebeği/çocuğu ona bırakıp gidebilir olmasıdır.

    ben 8.5 aylık bebeğimizi bırakıp bir iş için 1 haftalığına şehir dışına gitmiştim.
    bir arkadaşım kızı 9 yaşındayken kanser sonucu bu dünyaya gözlerini yumup öte aleme gitti.

    1 haftalığına ya da bir ömürlüğüne çocuğu babasına emanet edip giderken, gönlünün teli bile titremeyecek kadar güveniyorsa adama;
    yani annenin içi rahatsa o kadar,
    o adam baba gibi babadır bence

    anneye yavrusu hakkında "bensiz ne yapar" duygusunu hissettirmeyecek kadar babalığının altını doldurabilmiş tüm adamlara selam olsun.

  • insanlara olayın ciddiyetini hissettirmektir.

    2008 krizinde, o dönem çalıştığım şirket (ki kendisi türkiye'nin enn taşşaklı holdinglerinden birinin lokomotif şirketidir, bunu patron şirketi olmadığını özellikle belirtmek için yazıyorum) hızla düşen hammadde fiyatları sebebiyle on milyonlarca dolar zarara uğramıştı. hatta sonrasında ciddi bir küçülmeye de gitmek zorunda kaldı.

    bu kriz şirketi vurmaya başladığında alınan tedbirlerden ilki ne oldu biliyor musunuz? idari binanın ortasındaki çay standında bulunan meyve / bitki çaylarını kaldırmak ve sadece (sallama) siyah çayları bırakmak... şaka gibiydi.

    bir kaç gün sonra fabrikanın müdürüne direkt "allahaşkına kaç kuruş kârınız olacak?" diye sordum... o da bana "ne kârı? amaç kâr değil, çalışanların işlerin yolunda gitmediğini hissetmelerini, gerçekten anlamalarını sağlamak" dedi.

    efendim bu pandemi konusunda da işler yolunda gitmiyor. sebebi hükümetin parayı öncelikli tutan boktan politikaları biliyorum.. ama diğer bir sebebi de insanların umursamazlığı. işte bu 9-5 yasağı da umursamazlığı sorgulatıyor, insanların kendilerine biraz çeki düzen vermesini sağlıyor, "iş ciddi yav" dedirtiyor.

    bu sayede de 1 ay içerisinde yarı yarıya azaltılabiliyor vaka sayısı.

  • normalde ortaya çıkan yolsuzluklarından dolayı kodeste olması gereken adam twitter'da trolluk yapıp canlı yayınlara çıkıyor.

    ülkeden nefret etmek için daha iyi bı sebep olamaz.

  • ziraat fakultesinden bi arkadasimin anlattigi olay:

    -cocuklar bakin bu bocegin adi blatica germanica
    -hocam nerden anliyosunuz ya..
    -cocuklar ayagindan tabiki, ayaklar cok onemlidir. sen soyle bakim bu bocegin cinsi ne?
    -hocam ben ne bilim, boyle sacma seymi olur nerden anlayim ben? ne alakasiz ders almisiz bilsek secmezdik, ne bocegi, ne ayagi?
    -cik disari sakin bi dahada dersime gelme!!
    cocuk tam disari cikarken hoca sorar:
    -senin adin ne?
    cocuk kapinin disindan ayagini sallar
    -ayagimdan tanisana pezevenk!