ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
emrah serbes
-
olm adam alkollü araç kullanarak koca bir aileyi yok etmiş. 8 paragraf, utanmadan, soma’daki madencileri filan işin içine karıştırıp kendisini savunan olmuş.
alkollü direksiyon başına hanginiz geçiyorsa, potansiyel katil olduğunuzu kabul ediyorsunuz demektir. terbiyesizlik yapmayın.
dua etsin kendisi bu felakete türkiye sınırları içerisinde sebep oldu. garip memleket burası. yoksa böyle 3-4 sene yatıp, tekrar bırak işe dönmeyi, gün yüzünü zor görürdü paşa hazretleri.
murat kurum'un kayak yapmayı bilmiyorum demesi
-
"ben sadece depreme dayanıksız binalar konusunda uzmanım" şeklinde devam eden bir konuşma da olabilirdi tabi eğer yandaş sunucu olmasaydı.. neyse sağlık olsun!
fenerbahçe'nin 5. yıldız için mahkemeye başvurması
-
adamlar istanbul liginde 6-7 takimin kendi arasinda oynadigi maclar iicin yildiz istiyorlar. birinin bu mallara ulusal ligler kurulmadan once turkiyenin her yerinde mahalli liglerin bulundugunu, farkli bolgelerin kendi aralarinda sampiyon cikardiklarini anlatmasi gerek. bu durumda mersin idman yurdunun mersin sampiyonluklari icin 30. yildizi falan takmasi gerekiyor.
ama soz konusu en buyuk eglence ise, bu senede fenerbahce111!!!
çanakkale belediye başkanı'nın 18 mart konuşması
-
ne yazık ki apo'nun nevruzda okunacak mektubu kadar önem arz etmeyecektir. başkanın konuşması zoruna giden trt, apo'nun mektubunu günlerce tekrar tekrar yayınlayacaktır.
sözlükte herkesin hemfikir olabileceği tek konu
-
(bkz: 10 mart 2015 ekşi sözlük'te yapılan yenilikler)
entry numaralarının silinmesine sevinen var mı lan? hala içimde kanayan bi yara.
lehistan sefiri
-
1790'lı yıllarda polonya( lehistan ) parçalanıp rusya, prusya ve avusturya tarafından pay edilir.
bu durumu ise o zaman dünya üzerinde bulunan devletlerden sadece osmanlı imparatorluğu kabul etmez.
lâkin tabii ki bu üç devletle savaşıp polonya'yı kurtarabilecek gücü de yoktur. fakat osmanlı imparatorluğu sağlam bir tavır sergileyerek o tarihten sonra tam 120 yıl boyunca polonya'nın dağılışını protesto eder ve bu yok edilişi tanımadığını ilan eder.
bunu da şu şekilde gerçekleştirmektedir:
osmanlı padişahları senede bir gün ülkesine gelen tüm yabancı sefirleri aynı anda ağırlamakta, merasim düzenlenmektedir. işte her sene bu merasimlerde sanki polonya hâlâ varmışçasına sıra bu devletin sefirini anmaya geldiğinde " lehistan sefiriiii! " diye bağırılır ve bir osmanlı askeri " lehistan sefiri yoldadır! " şeklinde bağırarak cevap verir.
bu, osmanlı imparatorluğu'nun oradaki tüm yabancı sefirlere " biz hâlâ polonya'nın işgalini tanımıyoruz! " şeklinde bir notasıdır aslında.
bu durum polonya'nın tekrar bağımsızlığını kazanmasına kadar devam etmiştir.
hatta yıllar önce avrupa birliği'ne üye ve üye olmaya çalışan ülkelerin topkapı sarayı'nda düzenlenen toplantısında polonya cumhurbaşkanı kürsüye çıkar çıkmaz ilk sözü " polonya elçisi geldi! " olmuştur.
pek tabii bizim devlet erkânından kimse bu sözün ne anlama geldiğini anlamamıştır.
lafa gelince hepsi osmanlı torunu...
regresyon terapisi
-
3 kez bu terapiyi görmüş biri olarak benim tarafımdan şunlar söylenebilir:
1- tamamen inanç kalıplarının hayatındaki enerjilere ve deneyimlere sebep olduğunu öğreniyorsun ve bu inanç kalıplarını çözerek pozitif enerjiye çeviriyorsun.
2- yaşam alanın genişliyor, daha fazla insan çekim alanına giriyor ve çevren genişliyor. bi nevi manyetik enerjinin artması gibi.
3- ciddi anlamda iyi sonuçlar alınıyor. çünkü bakış açını ve inancını değiştirdiğin an çevrendeki insanlara yaydığın enerji değiştiğinden dolayı insanların sana olan tutumuda değişiyor.
4- korkularınla yüzleşiyorsun. bu korkularını tekrar tekrar yaşama döngüsünden kurtuluyorsun.
5- seansa gelmene sebebiyet vermiş olan insan (sevgili, arkadaş, aile üyesi vs.) değişebileceği ölçüde senin hayatında kalıp sana karşı değişmeye devam ediyor. fakat bir süre sonra sadece bir yere kadar değişime açıksa, daha fazla frekanslarınız uyuşmuyorsa o insan hayatından çıkıyor. üzülmeyin, yenileri ve daha iyileri geliyor.
27 eylül 2014 mephisto'da işten çıkarma
-
birkaç ibiş yüzünden bütün insanları aynı kefeye koymak kitabevinde çalışan bir insana bir defa yakışmaz. ulan şunu anlayamadınız? meslekler, renkler, bölgeler kötü olmaz; insanlar kötü olur.
iş hayatının ilk kuralı
-
yaptığınız işe çok fazla bağlanmamak, hayatınızın ortasına koymamaktır. yaşamak için çalışıyorsunuz, o iş için yaratılmadınız!
masaüstü bilgisayar alacaklara tavsiyeler
-
toplama bilgisayar yapılırken önce kişi ihtiyacını belirleyecek ben bilgisayarda ne yapacam oyun mu oynayacağım o oyunun gereksinimleri nelerdir?
çizim programlarımı çalıştıracağın hangi program ne istiyor bunları bilecem veya başka ne yapacaksam kullanım amacımı bilmem gerekiyor.
parça üzerine konuşacak olursam intel mi amd mi? her ikiside yapacağınız işi yapar önemli olan doğru seçim yapmak mercedes mi bmw mi bunun gibi bir şey bu.
ekran kartı markalarında tavsiyem msi ve asus olacaktır çünkü üretici markalardır aynı zamanda anakart içinde böyle diğer markalar bu markalardan alır notebooklarda da bu böyledir.
ram markaları crucial,gskill,corsair seçilebilir
ssd de ilk tercihiniz samsung olsun 2.crucial diğer markalar kötü mü değil sadece bunlar biraz daha önplanda
güç kaynakları asus,coolermaster,cougar,evga,thermaltake,zalman,msi
kasa önemsiz denir aslında en önemli şeylerden biridir,kasa içi soğutmayı yapan ana ürünlerden biridir çok fanlı olması faydanıza en az 4 fanlı bir kasa (3 önde 1 arka) tercih edilebilir.yukarıda yazdığım markalardan kullanılabilir.
bu çok geniş bir iş uzayıp gider , sorularınız veya yardımcı olmamı istediğiniz konularda mesaj atabilirsiniz
gelelim markaların(hp,asus,msi bla bla)internette veya mağazalarda satılan hazır sistem bilgisayarlara
bunlardan gerçek toplamadaki parçaların performansı gibi bir şey beklemeyin notebooktakilerle aynıdır,bunlarda güncelleme olayı pek yoktur sadece bazı modellerde ram veya ssd/hdd ye olanak tanır diğer parçalara pek izin vermez bu kötü bir şey aldığınız ilk günkü gibi kalır.
emilie nereng
-
(bkz: şu an ağlıyorum biliyor musun)
bu kızla değil sevgili olmak rastgele bir şekilde konuşsam benimle konuştu diye sevinçten ağlarım lan.
mühendise 25 bin işçiye 35 bin veriyoruz
-
orta anadolulu ilkokul mezunu esnafın okumuş kesimden intikam almaya çalışmasını izliyoruz.
anne ve kızlarını yaya geçidinde ezen sürücü
-
ülkedeki insanların yaya'ya bakış açısı bu. gaza basacaksın geri çekilecekler, yol vermek mi? güldürme beni. şöförlerin yaya görünce hızlandığı anlayış bitmedikçe bunların başımıza gelmesi oldukça olası.
ayhan sicimoğlu
-
yıllar boyunca yaptığı gezi programlarında "ben zeytinyağımı yunanistan'dan alıyorum, türkiye'de zeytinyağı yok, kimse kusura bakmasın" diyip diyip durdu.
kim bilir belki de bu sebeple akhisar'da üretim yapan bir firmayla anlaşıp zeytinyağı şişelerinin üstüne ismini bastırdı ve 3 kat fiyatla satılmaya başlandı bu zeytinyağları. :) link
bugünlerde açıklanan listede ise dünyanın en iyi 100 zeytinyağı listesine türkiye'de üretilen 14 zeytinyağının girdiği görüldü. novavera 4'üncü, hermus 6'ıncı., asiltane 13'üncü oldu üstelik bu sıralamada. link
gözlerim sicimoğlu'nun da yağını aradı ama bulamadı listede. mesele tamamen duygusalmış anlaşılan :) ama yine de hastasıyız kendisinin. orası ayrı :)
bill gates'in başından aşağı buzlu su dökmesi
-
dikkate değer olay.
adam cıvıklık yapacak olsa bile parayı basıyor tesisatını yaptırıyor. mark gibi vileda kovasını alıp kafaya dikmemiş, takdir ettim.