hesabın var mı? giriş yap

  • çocuklardan biri ulaşabildiği başhekim yardımcısına durumu anlatıp yardım istemiş. aferin ona doğru bir temas noktası bulmuş diye düşünürsünüz değil mi?

    sonuç; başhekim yardımcısı da çocuğa tecavüz etmiş.

    düşündükçe beyni yanıyor insanın, ne güçlüymüşüz ki hala delirmedik.

  • 1. olayın geçtiği yer dört yol olarak tabir edilen kavşak. bu gibi yerlerde sağdaki araçlara yol verilir. yani yol beyaz toyota'nın. (edit: adam "o kural avrupa gibi yerlerde geçerli" diye savunma yapmış. yazılı ve evrensel bir trafik kuralından bahsediyoruz. her yerde geçerli ve uymak zorundasın)

    2. o ana gelene kadar motosikletli arkadaş sağdan soldan arabaları geçiyor. adam gibi şeridinden gitsene?

    3. koskoca adama lanlı lunlu konuşuyor.

    dayı az bile yapmış.

  • alıcı yorumu : tavsiye etmiyorum fazla özensiz ürün defoluydu ve sanki konfeksiyondan yeni çıkmış gibi heryerinde iplikler vardı
    satıcı cevabı : tedavi ol arkadasım istersen halisinasyon goruyosun.

    alıcı yorumu : large large die mesaj atmama sizinde evet large var demenize ragmen neden medium?gerisi perfect ama bunun kargosuyla mı ugrascam?
    satıcı cevabı : arkadasım urun sana tam oldu sende bılıyosun.kalıbı genıs urun ondan m yolladım.eger large versem içinde kaybolurdunuz

  • öncelikle sardinyalılar casu marzu peynirini sabah akşam tüketmiyorlar. ab yasalarınca illegal kabul edilen, kusma ve diyare gibi yan etkileri olan peynir genelde özel günlerde hatta düğünlerde tüketiliyor. pecorino peyniri içindeki peynir sineği lavraları ölmüşse peynir kesinlikle yenilmiyor. bir de sanıldığı gibi lavralar canlı canlı yenilmiyor genellikle ekmeğe sürülür ya da pane crasau adlı gözlemenin arasına konulurken kurtlar peynirin içinde ezilerek öldürülüyor. bir de sardinya dışında fransa'ya ait olmakla birlikte italyan kültürü ve dil özelliklerinin egemen olduğu korsika'da da üretiliyor.

  • amblyopia hastasidir. lakabi newt'tir. arabalarla ilgili sarkilar*** yapmasinin sebebi genclik yillarinda sevgilisi ile cok buyuk bir kaza yapmis olmasidir. sans eseri cikmislardir arabadan; yanlis bilmiyorsam sevgilisi sakat kalmistir. gecirdigi travmadan dolayi arabalardan korkmaktadir. ochophobia'sina ragmen bir alfa romeo tutkunudur. gerontophobia da diger fobisidir. televizyonda brian may'i gordukten sonra "ben muzisyen olmak istiyorum" demistir; ilk idoludur. ilk gitarini da yedinci dogum gununde hediye olarak almistir (bkz: ispanyol gitar). on yasindaysa ilk grubunu kurmustur (hep beklemisimdir birgun bu caldigi cocuklarin ortaya cikip bu ibne soyleydi boyleydi demesini). ayni sene (1978) abingdon'da bir engelli okuluna kaydi alinmis; orada cok zor gunler gecirmistir. sonra exeter university'ye kabul edilmis ve bir ruh ve sinir hastaliklari hastanesinde hasta bakici olarak calismaya baslamistir. ilginc hususlardan biri de buradaki hastalarin thom'u cok sevmesidir; belki kendine yakin buluyordu hastalar. o zamanlar en buyuk hobisi paranoyak sizofrenlerle sohbet etmekmis. gunlerce ne demek istediklerini dusunur, her gorusunde "hey ne demek istedin? ne demek istedin sen?" diye sorup dururmus bu heyecanli genc (hepten delirtmis garipleri). kendisi tarafindan resmen aciklanmis bir hastaligi olmasa da, davranislarini inceleyen uzmanlar paranoyak oldugundan suphelenmekte (ayni uzmanlarin george w. bush'a da gerizekali dediklerini ekleyelim). thom thom'a baka baka kararmistir belki kimbilir. yazdigi cogu sarkida, acikcasi pek de anlam veremedigimiz bircok cumleyi, bu insanlardan duydugunu biliyoruz. iyi ki dogmus yarasa-kostebek-climbing up the walls'un sonundaki ciglik-insan karisimi skrik kilikli dallama.

    "i love life, but there's so much shit to deal with." - thom yorke