hesabın var mı? giriş yap

  • düşünsenize maraşlı bi kızı istemeye gidiyorsunuz babası kızı kapıdan uzatıp uzatıp çekiyor.

  • havaların soğuduğunu arif' in maça boğazlı kazakla çıkmaya başlamasından anlayabilirsiniz.
    ayrıca ben hakem olsam maça çıkarken direkt sarı kart gösteririm kartı da cebine koyarım o şekilde oynasın uğraştırmasın beni..

  • mevzu bahis oyuncak ördekler, the first years adlı şirket adına çin'de üretildikten sonra hong kong limanından amerika birleşik devletleri'ne doğru yola çıkan gemiye konteynerler halinde yüklenirler.

    ancak gemi amerika'ya doğru ilerlerken beklenmedik bir gelişme yaşanır ve 10 ocak 1992 tarihinde büyük bir fırtınaya yakalanırlar. bu fırtına öyle güçlüdür 12 adet konteyner, gemiden kayarak büyük okyanus'a düşer. bu 12 adet konteynerlerin birinin içinde çoğunluğu oyuncak ördek olmak üzere tam 28.800 oyuncak bulunmaktadır. içinde bir sürü oyuncak bulunan bu konteyner denize düşerken diğer konteynerlere çarpar ve içindeki tüm oyuncaklar bir anda okyanusun yüzeyine saçılır. üzerlerinde herhangi bir delik vs. de olmadığı için batma riskleri bulunmayan oyuncaklar büyük okyanus boyunca yol almaya başlar.

    bu olay kısa sürede duyulur ve seattle eyaletinde yaşayan iki okyanus bilimci curtis ebbesmeyer ve james ingraham, okyanus yüzeyi akıntılarıyla ilgili bilimsel araştırmalar kapsamında konuyla bir hayli yakından ilgilenmeye başlarlar. bu olay belki de birçok kişi için pek bir anlam ifade etmezken, bir anda on binlerce nesnenin okyanus yüzeyine dağılması bilim adamları için bulunmaz bir fırsattır.

    kazanın üzerinden 10 ay geçtikten sonra oyuncaklardan bazıları alaska kıyılarına ulaşmaya başlar. tarihler 16 kasım 1992'yi gösterirken alaska sahillerinde yaklaşık 10 adet plastik oyuncak bulunur. bu olay ebbesmeyer ve ingraham için bulunmaz bir fırsattır ve hemen oyuncakların bulunuduğu bölgeye intikal ederler. yaklaşık 1 yıl boyunca 850 km'lik şeridini kontrol eden ikili, toplamda 400'e yakın oyuncak bulur. oyuncakları buldukları yerleri de sisteme kaydederler.

    bu iki okyanus bilimcinin geliştirdiği modelleme sayesinde oyuncakların nerelere doğru sürükleneceği tahmin edilir. buna göre bir kısmı japonya'ya doğru ilerlerken bir kısmınında kuzeye ilerleyerek bering boğazı civarlarında, buzulların arasında sıkışacağı öngörülür. kuzey kutup bölgesinden yavaşça geçeceği ve buzulların erimesiyle birlikte atlantik okyanusu'nun kuzeyine ancak beş altı yılda geçecekleri öngörülür. bu öngörüden hareketle kanada ve izlanda bölgelerinde plastik ördek oyuncakları bulanlara ödül vaat edilir. 2004 yılında sahillere vuran çok sayıda oyuncak bulunmasıyla bu öngörüler doğrulanır.

    ayrıca olayla ilgili çok sayıda eser ve çocuk kitabı yazılmış. günümüz koleksiyoncularının en çok aradığı nesnelerden biri olmuş bu oyuncaklar.

  • yer : taksim'de thy nin önündeki otobüs duragi
    zaman : üniversite yillari

    nazli yarim ile bekledigimiz otobüs uzaktan görününce o tarafa dogru bir hareketlenme oldu toplulukta... biz de elimizden geldigince hareketlendik...
    zaten ufak tefek olan kiz arkadasim zorlanmaya baslayip geri kaldi, ben de bir centilmen ve erkek arkadas kisvesi altinda elinden tutup otobüse dogru çektim, ama ne zor çektim bir ben bilirim...
    tam otobüse binerken "bu is bu kadar zor olmamaliydi, neden direniyor gibi ki sanki ?" diye düsünüp arkama döndüm ve benimkinden daha farkli hatta hiç benzemeyen kelalaka bir hatun kisinin elinden tutup otobüse dogru çekistirdigimi farkettim, ama daha da garip olan, kizin diger elinden tutup benden kurtarmaya çalisan, tam ters istikamette çekistiren çocukcagizdi... (nisanlisiymis, sonra uyandik mevzuya)
    bu esnada asil eli tutulmak istenen nazli yar ise, az ötede ebleklesmis bir surat ifadesi ile olayin nasil gelisecegini merakla izlemekteydi...
    çok fena gülüstük...

  • aselsan'ın yaptığı bu cep telefonu beklenenden iyi bir satış rakaımı yakalamasına rağmen, telefonun projesinin çalıntı olduğu gerekçesiyle üretimi elde olmayan sebeplerle durdurulmuştur. olayın aslı ise şudur.

    aselsan'da cep telefonun'un üretimi projesinin başına yabancı bir elektronik şirketinden bir mühendis getirilmiştir. (bu şahıs geldiği şirkette de benzer bir projeyi başarıyla tamamlamış bir proje lideri tabi) daha önceki şirketinde üretmiş olduğu cep telefonunyla ilgili bilgileri direkt olarak aselsan 1919 projesinde kullanmak isteyince telif hakları, patent olayları girmiş devreye. aselsan hukuki bir süreçle karşı karşıya kalmış, bunun sonucunda ise aselsan 1919'ların üretimi durdurmak zorunda kalmış.

    edit:aynı hikaye dolaylı ve zaruri olarak aselsan 1920 modelinin de başına gelmiştir tabi

  • vizyonlu insanlar için doğru olan sanıdır...

    kıskançlıktan kırılcaksınız ama siz daha yan sokağa gidemezsiniz bu ekonomide.
    dünyayı gezdi insanlar, iş yerinde falan her tatilde avrupa, asya...

    vizyonla alakalı bir durum.

    -cep telefonu, bilgisayar falan okey ucuz değildi ama araba parası değildi mk.
    -içki serbestti, festivaller vardı, dünyaca ünlü konserler olurdu.
    -liselerimizden amerika'nın ivy league okullarına öğrenciler giderdi her sene.
    -her şey pahalıydı ama ay başı misal memur'un kasap ayıydı, ayda 1 olsa da et alınırdı evlere.
    -tavuk kanatları çöpe atardık amk şimdi kemiğini yersiniz açlıktan.

    hep fakir bir ülkeydik ama asla ve asla bugünkü kadar aç ve bugünkü kadar aciz değildik. öyle bir tweetle falan sana diz çöktürecekler yoktu.

    olm eti geçtim, kuruyemiş yiyemiyorsunuz lan gelmiş bize bok atıyorsunuz ahahaha...

    taksimde sabahlamak, beşiktaş'da takılmak, kadıköy sahilde gezmek falan %100 güvenli ve sıfır araptı olm...

    ya tatile herkes gidebilirdi demiyelim ama bugünkünden çok daha fazla insan giderdi.
    otele parası yetmeyen pansiyonda kalırdı, şimdi pansiyonlar butik otel diye resortlardan pahalı amk.

    tatile giden var mı baba parası olmadan harçlıklarla?
    olm bizim lisede babası apartman görevlisi olan çocuk vardı, devlet okulu hata olmasın.
    interrail yaptı universite 2'de para biriktirip.
    bugün 7 sülalesi birleşse gidemez, para çöp ve değeri yok.

    neyse yazarsam daha fazla, sinirken kendinizi silkersiniz diye susuyorum

    debe editi: arkadaslar amacim siyaset degil sadece gozlemlerim. daha guzel bir ulke mumkun, her kim yonetirse yonetsin. uzuntum buna, dunyayi geziyorum is icin, gelire gore en pahali gidanin turkiye'de olmasina uzuluyorum.
    bana kizmayin, yonetenlere kizin. oy verdiyseniz hesabini sorun, bu illa istifa demek de degil. tuttugunuz takimi elestirince rakip takimli olmuyorsunuz. sevgiler

  • mark zuckerberg ile arasindaki husumeti yeni degildir. yapay zeka konusundaki bir tartismalarindan sonra "mark ile konustum. yapay zeka konusundaki bilgisi sinirli" diyerek zuck'in notunu vermis.