ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"defterin sağ tarafina geçince mutlu olan insanlardık ne oldu da böyle olduk anlamadım."
apple'ın yeni muazzam icadı ibiophone
-
muhtemelen biz türklerin biyolojik düzenini tanımaya çalışırken sıçacak telefon..
gece 02.30'da üç çeyrek ekmek kokoreç gömen adamın biyolojik özelliklerini hesaplamaya çalışsan ne olur amk.
kampüsü iyi olan üniversiteler
-
marmara üniversitesi anadolu hisarı kampüsü. futbol sahası, basket sahası her şey vardır. nispeten ağaç yeşillik içerisinde kalan sağı beykoz solu çengelköy'e giden, bir zamanalar okuduğum okulumun kampüsüdür.
ab bizi alır mı almaz mı böyle bir derdimiz yok
-
(bkz: ab bakanlığı) almasınlar diye mi kuruldu?
noel kutlayan avm'lere gitmiyoruz kampanyası
-
avm'lerin yılbaşında daha nezih yerlere dönüşeceğinin göstergesidir.
debe editi: karamanlıca anadolu'nun zenginliklerinden biri.
aynı şekilde romeika da.
okan bayülgen'in akıllı telefon yorumu
-
çok yerinde ve doğru bir yorumdur.
nasıl da kendinizi gördünüz dimi?
sözde "akıllı" telefon yaratıcılığı öldüren, hobi edinmeyi bitiren ve kişinin kendiyle baş başa kalmasını engelleyen bir alet haline geldi.
telefonuna hiç dokunmadan yarım saat geçiremez oldu insanlar. korkunç bir şey.
fener ol
-
ağzı açlıktan kokan garibanların yılda milyonlarca euro kazanan topçulara bağış yapması durumu. keriz silkeleme operasyonu.
not: alexspor
anadolu çomarı
-
ağızlarından sürekli ''halkı böyle aşağıladıkça kaybetmeye devam edeceksiniz'' gibi laflar duyarsınız. asıl kaybeden kendileridir ama farkında bile değildirler. seçim kazanmayı hayatlarının merkezine oturturlar. seçtikleri kişiler gününü gün ederken, bu mallar da onlarla beraber kazandıklarını sanarlar. git bak bakalım sığır kardeşim o milletvekili çocukları, bakan çocukları sana hiç benziyor mu? seçtiğin kişiler kazanmış oluyor, sen değil mal kardeşim. adam makarnaya muhtaç, ''kaybetmeye mahkumsunuz'' diye nutuk atıyor. akıl fikir.
boşanmak
-
2 cocugum var, 4 ve 7 yasindalar. bir sure once bosandim. her insanin hayati ve yasadiklari farklidir. ben kendi evliligimde kendim ve cocuklarim icin iyi bir gelecek gormedigim icin bosandim. baba olarak iki cocugumun velayetini de aldim. calisiyorum bir yandan iki cocuguma bakiyorum olmadigim zamanlarda bana yardimci olabilen insanlar, yani ailem var. olmasalardi da bir sekilde bakici tutar veya isi birakir bir caresine bakardim.
cocuklarim annelerini gormek istiyor mesela, anneleri degil gormek telefonla bile nadiren ariyor, yani is oradan bakildigi gibi degil, herkes evladini bagrina basmiyor. veya evladini cok sevdigini dusundugunuz insan oyle degilmis anliyorsunuz
cocuklar ile kavga kufur icinde bir hayat surmektense bu sekilde yasamak daha iyi, terbiyeli yetistiriyorum, saygi ogretiyorum.
evet cok ama cok zorlaniyorum, bir erkek olarak 2 cocuga bakmak butun gun ilgilenmek ve bunu yaparken gunlerini doldurarak gecirtebilmek inanilmaz zor, nihayetinde eline telefon tablet versem aksama kadar bir kosede otururlar ama vermiyorum, neyse kendimi anlatmaya gerek yok.
kendiniz mutsuzsaniz ve bu mutsuzluk cocuklarinizin gelecegini tehlikeye atiyorsa oturup detayli dusunun. bosanma sureci de bir erkek icin hic kolay degil, inanin cekismeliye gidince ugramadiginiz iftira kalmaz, ustelik kanuna gore bunu kadin ispatlamak zorunda degil ordan hesap edin iste.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"yalnizligima o kadar guveniyorum ki telefonumu sessize almadan derse girebilirim."
başkası için akbil basıp parasını almayan insan
-
rahmetli babam, bir gün akşamüstü eve gelmiş, arabayı park ediyormuş. tam o sırada, apartmandan çıkan komşumuz, babamı " gidiyor " sanıp, " abi, beni de .......... 'ye bırakır mısın ? " deyince. babam hiç bozuntuya vermeden, sanki yeni çıkıyormuş gibi yapıp, komşumuzu istediği yere bırakmış.
bırak akbil için para almayı, komşuya " ben yeni geldim " diyemeyecek kadar nazik bir adamdı benim babam.
vefat ettiği günün gecesi, onunla ilgili eşten dosttan bunun gibi onlarca anı duydum. onlarca kişinin babamı anlatırken, gözlerinin nasıl parladığını, " o'nun gibisi yoktu " deyip ağladıklarına şahit oldum. babam bu " mallık " ları yüzünden çok sevildi.
trilyoner olsan ne yazar, önemli olan sen öldükten sonra, arkandan nasıl konuşulduğu. " bırak şu pezevengi " de denir " o'nun gibisi yoktu " da denir. ben, bizzat tanık olduğum için; babamın gibi cenazesi olamayacak kişiler için üzülüyorum. yazık çok yazık.
zorunlu edit: başlığın orijinal hali " başkası için akbil basıp parasını almayan mal " şeklinde idi. aslında ben o " mal " kelimesine kızıp, bu entry'i yazmıştım. lüften entry'i okurken, orijinal başlığı göz önünde bulundurunuz.
bana seneler sonra bu açıklamayı yapma gereği hissettiren ferrarisi olmayan adam'a, vita es morte'se ince görüşleri için minnetarım. ayrıca yaklaşık üç yıldır, mesajla başsağlığı dileyen, babam hakkında güzel yorumlar yazan herkese teşekkür ederim. etkilendiyseniz siz de güzel insansınız. tüm bu dualarınız, enerjiniz babama malûm olur inşallah.