hesabın var mı? giriş yap

  • benzer bir öküz sürüsüyle manisa'da ben de karşılaştım. düğün konvoyuydu benimkisi yolu kapattılar başladılar araba döndürmeye falan, arabadan inip oynamaya başladılar. yolda yüzlerce arabadan oluşan kuyruk oldu. aradım 155'i ihbarda bulundum. bekledim bir bok olmadı. nasıl bir sinirlendiysem artık yol açılınca gittim gelin arabasının önünü kestim, "hastası olan var, acelesi olan var, işi gücü var milletin, ne yapıyorsun sen mal!!!" diye bağırdım arabanın camlarını açıp. arabada hanım var, çocuk var. adamlar belki 20 30 araba konvoy... neyime güvenip de girdim böyle bir aksiyona ben de bilmiyorum. en son hatırladığım arkadaki arabalardan inen adamlar ve damadın gelin arabasının camından beline kadar çıkıp ağzından salyalar saçmasıydı. sonra 1. vitese takıp lastiklerimden dumanlar çıkararak uzaklaştım oradan. arkamdan uzun süre takip ettiler. kendi güvenli bölgeme geldiğimde indim arabadan ve kimsenin gelmediğini görünce derin bir nefes aldım. bu da böyle bir anımdır.

  • anlatayım da içiniz soğusun.

    20 - 25 dakika önce evinde lazım olduğu için bizdeki ufak taş motorunu istemeye geldi mahalleden bir komşu. ayaküstü de muhabbet ettik beş on dakika.

    bu komşunun çalıştığı fabrikanın sahibi kendi şahsî hesabından bütün işçilerine 1000'er liralık migros alışveriş kartı vermiş.

    tabii ki çok güzel bir davranış. yüzlerce çalışanına gönlünden kopmuş yardım etmiş adam bu salgın döneminde kullansınlar diye. gelin görün ki bizim bu komşu abi fabrikada " migros'tan alışveriş çeki vermiş çünkü orada içki de satılıyor " gibi laflar etmiş.

    bir de bize anlatırken öyle sinirli, öyle kendini haklı görür bir hâlde ki!

    bu konuşmalarını patrona iletmişler tabii ve adam da verdiği kartı geri almış.
    utanacağı yerde hâlâ kendini haklı görüyor bizimki de.

    babam, " kendin kaşınmışsın. cuma'ya bile gelmiyorsun, sonra olur olmadık yerlerde adamlık yapmaya çalışıyorsun! " diye cevap verdi de " iyi akşamlar " dedi gitti adam öylece motoru alıp.

    zerre acımadım.
    bre malın önde gideni! evinde çoluk çocuğun var. ne güzel 1000 liralık alışveriş hakkın olacaktı durduk yere.
    ne diye şov yapıyorsun?

    toplumda artık çok var bu tipler o yüzden gerçekten iyi olmuş diyorum.
    böyle sert tepkilerle akıllanırlar belki.

    dipçe: yine okuduğunu anlamayanlar doluşmuş başlığa! adam, " ben içki satılan yerden alışveriş yapmam! " demiyor. böyle dese kimse laf edemez ben de dahil. sonuçta adam buna mecbur değil. hatta böylesi iyi niyetli bir patrona durumunu doğru dürüst açıklasa idi eminim o patron o kartın yerine 1000 liralık normal bir çek bile verirdi gitsin istediği yerden alışveriş yapsın diye.

    yalnız bu komşumuz hem kartı kabul ediyor hem de patronun arkasından sallıyor! bu ikiyüzlülüktür! bunu eleştiriyorum. " adam neden içki satılan yerden alışveriş yapmıyor? " demiyorum!

  • bu kazanin nedenleri ayrintili olarak aciklandi. su anda karanlikta kalan hicbir konu yok, hersey acik ve net. ve hatta goren gozler ve anlayan beyinler icin fazlasiyla net. boeing firmasindan igrenmenize sebep olacak kadar acik ve net.

    bakin ucaklarda iki adet radyo dalgasiyla calisan altimetre (yukseklik olcer) var. bu aletler yere ucaktan sinyal gonderiyor, sinyallerin yerden donus hizina gore yuksekligi belirliyor. prensip bu. bu altimetrelerden biri kaptan pilot digeri yardimci pilot tarafinda. bir de hava basinciyla calisan ayri bir altimetre var, onun konuyla alakasi yok simdilik.

    mallik varan 1: bu radyo altimetrelerden "sadece" pilot tarafindaki ucagin otomatik inis devresine bagli. yani otomatik pilot iniste sadece bu altimetreyi kullanarak ucagin gazini otomatik olarak kesiyor. yani boeing firmasi ucakta ayni prensiple calisan iki enstruman olmasina ragmen bunlarin sonuclarini karsilastirip onay veren bir algoritmayi kullanmayi akil edemiyor!!! tek altimetreden gelen veriyi baz aliyor.

    mallik varan 2: kaza esnasinda bu pilot tarafindaki altimetre hatali olarak "-8" degerini gosteriyor. ucak, bu degere bakarak otomatik gaz kesmeyi devreye sokuyor. boeing firmasi eger altimetre negatif deger gosterirse bu otomatik gaz kesme sistemini devre disi birakmayi akil edecek br program da yazamiyor. sonucta yukseklik degerinin negatif olmasi, ucak yeraltinda ucamayacagina gore, tamamen bir enstruman hatasi. ama buna ragmen bilgisayar isleme devam ediyor. "haci negatif degerli yukeklik degeri olmaz, istersen bu sistemi devreye almayalim" demiyor!!! bakin arkadaslar bu soyledigim nukleer enerji santrallerinde filan degil, en basit elektronik kontrol devrelerinde kullanilan, en temel guvenlik ogesidir. cok basit ve calisan bir mantiktir. bunu akil edememeleri inanilmaz bir hatadir.

    mallik varan 3: thy cesitli kereler firmaya bu altimetre problemleri ile ilgili sikayet mektuplari yaziyor. bunlardan birinde boeing bu problemin herhangi bir guvenlik sorunu teskil etmedigini !!! savunuyor. belgeselde var bu belgeler. kimse de demiyor ki, hayir oyle degil, bu altimetre otomatik pilota bilgi veren bir sistemin parcasi, hatali olmasi otomatik pilota hatali bilgi verir.

    mallik varan 4 : bu kisim thy ve (rahmetliler degil) diger pilotlarimiza ait. bu problem thy pilotlari tarafindan bilinen bir problemmis anladigimiz kadariyla. altimetre hatasini goren pilotlar otomatik pilotun devreye girdigini goruyorlarmis ama devreden cikartip inise kendileri devam ediyorlarmis. acikcasi ben bu durumun, yani bu potansiyel tehlikenin hicbir thy pilotu tarafindan yonetime bildirilmemis olmasina inanmak istemiyorum. olmasi gereken suydu: bu sorunu tespit eden pilot, yonetime gerekli raporu vermeli tehlikenden bahsetmeliydi. bununla beraber thy yonetimi tum pilotlari bilgilendirip sorundan haberdar etmeli, cozum bulunana kadar altimetre hatasi bulunan ucaklarda inis esnasinda dikkatli olunmasi konusunda bilgilendirmeler yapmaliydi. bu kazadan sonra, bunun tum pilotlar tarafindan ayni hassasiyetle ele alinmis bir konu oldugundan emin olamadim ben.

    kazada hata dagilimi %80 boeing firmasi ve kalan %20 yari yariya pilotlara ve kuleye verilmis. pilotlar inis kontrol listesini olmasi gereken irtifada bitirmis olsalardi belki de sorunu farkedeceklerdi. yine kule olmasi gerekenden daha dik bir inis acisi vermeseydi, ucagin irtifa kaybi daha kolay hissedilebilecekti.

    tum bunlar bir yana, ucak kazalari denildigi gibi asla tek sebeple degil, ancak cesitli olumsuz kosullarin bir arada olmasiyla gerceklesir. bu olayda da olan budur. yine denildigi gibi havacilik tarihi kanla yazilmistir ve her kaza, ve buna sebep olan teknik sebepler gelecekteki kazalari onlemek icin tek tek modifiye edilirler. fakat bu olaydaki boeing hatasi, gozden kacabilecek ve kabul edilebilecek seviyede degildir. goz gore gore kazaya sebebiyet vermis olmasi acisindan skandal boyutunda bir hatadir. bir de boeing baskan yardimcisi'nin belgeseldeki ifadesi var ki evlere senlik: ucak gaz kesiyorsa devre disi birak ve elle ucmaya devam et canim, ne olacak !!!

    ucak teknolojisinin bu derece gelismis oldugu yillarda hala bu amator tasarim hatalarinin ucaklarda var olduguna tanik olmak gercekten urkutucu.

  • yaptığım iş turizm üzerine olunca pandemide durmak zorunda kaldık. düzeldi, düzelecek derken 800 bin tl alacağımı tahsil edemeden 7 ay içinde battım. sağolsun bankalarda borç borç deyince evi arabayı sattım borçları ödedim üzerimde sadece 4 bin tl para kaldı :)) bu parayla ne yapılır derken zaten yok zaten yok hep hevesim olan ahşapla uğraşayim dedim. ufak bir kaç malzeme aldıktan sonra ya şunu da alayım bunu da alayım diye diye eldeki bütün parayıda gerekli malzemeler için harcadım ve bir arkadaşımın boş olan dükkanında öyle kendi halimde takılıp askılık, lambader derken evime ve arkadaşlarıma ufak tefek ahşap ürünler yapmaya başladim. bir ay sonra evine askılık yaptığım bir arkadaşım arayıp "nogi, bir arkadaşım var iç mimar senin yaptığın ürünleri gösterdim çok beğendi birkaç ürün istiyor yapabilir misin? diye sordu. uzatmayayım onun istediği ürünleri yaptıktan sonra bir arkadaşı daha arayıp bizede böyle bir ürün lazım yapabilir misiniz acaba ? diye aradı. bunu da yapayım bunu da yapabilirim derken ufak ufak iş yapmaya başladım.bir kaç aya kalmadı işi baya baya profesyonelliğe döktüm. hayat o kadar garip ki tam bittim dediğin anda karşına yeniden mücadele etmen için bir olay çıkarıyor. sanırım orada pes etmeden tekrar başlayabilmek önemli ve bende öyle yaptım. bir matkap bir ufak testere ile başladığım bu işte 120 m2 bir atölye açtım. içimdeki duygu o kadar acayip ki anlatamam. e bundan bize ne derseniz haklı olarak sadece paylaşmak istedim. olur da yolunuz düşerse bir kahveye beklerim ve sosyal medyadan anlayan arkadaşlar varsa beraber çalışmayı çok isterim :) umarım hayat her insanın karşısına vazgeçtim dediği anda yeni güzel şeylerle çıkar... hepinize teşekkür ederim imla hatalarımdan dolayı özür dilerim bütün fularlı ekşi sözlük yazarlarından... birkaç örnek için

    1
    https://www.hizliresim.com/mw9qh8h
    3
    4
    5
    6
    7
    8
    9

  • - alooov! mahmud!!!
    - yanlış numara beyefendi...
    - mahmudu ver.
    - mahmut yok, yanlış numara.
    - sen kimsin?
    - yanlış numara beyefendi yanlış yeri aramışsınız
    - haa. *çat*

    ..

    - aloo! mahmud!!!
    - ...mahmud yok beyefendi
    - mahmud nerde? işe mi çıktı?
    - yok beyefendi tekrar yanlış aradınız
    - neresi orası?
    - yok burda mahmut filan... yanlış aramışsın işte
    - *çat*

    ...

    - mahmud!!!
    - beyefendi hep aynı numarayı ararsanız hep yanlış olacak, düzelmeyecek ki...
    - kaç orası?
    - 021228339**
    - eee tamam... mahmudun numarası
    - hayır beyefendi son 9 yıldır benim
    - sen kimsin?
    - sana ne be!
    - *çat*

    ...

    - alooov!!
    - yahu beyefendi... yok işte... olmuyor... yanlış not almışsınzı numarayı!
    - ben hasan!!!
    - aferin. eee?
    - mahmudu ver!
    - gidin fihristten bakın... 118 'den sorun numarasını arkadaşınızın. internetten bakın dicem de, pek sanmıyorum
    - ne internedi?
    - offf... yanlış numara arkadaşım, yeter
    - yaauu... yavvv... üfff.... *çat*

    ....

    - alooov!
    - yeter be öööfff.
    - yine mi sen?
    - heralde ben! hep aynı numarayı arıyorsun... nasıl doğru düşsün?
    - ama orası mahmudun
    - değil ulan değil.
    - yok mu şimdi?
    - vardı da kalmadı elimizde. yarın gelir. daha yeni bitti stokta.
    - ne?
    - yok bir şey
    - *çat*

    ...

    - alooov, mahmud???
    - mahmut nişanlısıyla galapagos'a kaçtı.
    - nereye? işe mi?
    - yok... evrim geçirip gelecekmiş. sıkılmış maymunlarla yaşamaktan.
    - evrim kim?
    - sen tanımazsın. darwin var ya, zeytinburnunda... onun dayı oğlu.
    - mahmut'un dayı oğlu musun?
    - hayır ben mahmutumun geyşasıyım.
    - ayşası mı? ayşaaa?
    - böğürtlen be böğürtlen... su aygırları. traleybüs.
    - *çat*

    ...

    - aloov! mahmud?
    - mahmut işe çıktı hasan abi.
    - ne zamana gelir?
    - valla gelmez heralde bugün
    - haa.. *çat*
    - *oh bee*

  • evet, kelimenin tam anlamıyla tüyleri diken diken eden, üzen, düşündüren kliptir. evet, zor işimiz zor!

    klip

    nasıl bir döneme denk geldik, değil mi?

  • an itibariyle yaptigim $ey. hatta ip adresim 216.65.228.166. (edit: lutfen ip adresine saldirmazsaniz sevinirim ucuyoruz, ucakla $aka olmaz pls t$k)
    $u aralar turkiye ustunden geciyoruz muhtemelen.

    frankfurt havaalaninda lufthansa cali$anlari bedava baglanma kartlari dagitiyorlar boylece para vermeden yarim saat kullanmak mumkun oluyor.

    (bkz: connexion by boeing)

    edit: kontrol ettim bu ip butun ucu$larda 216.65.228.166 oluyor. hani sitesine ucak girmesini istemeyen varsa bu ip adresini bloklayabilir sadece.