hesabın var mı? giriş yap

  • yer yer eşkine, işkine, işkina, mavruşkil, kaya levreği veya taş balığı olarak da bilinen, minekop ve sarıağız balıklarının da yer aldığı sciaenidae familyasından, sciaena umbra bilim adlı balık. corvina nigra olarak da sınıflandırılmaktadır (corvus nigra-kara kargadan türetilmiş olduğunu sanıyorum). şeklen levreğe biraz benzer. ama sırtı daha kamburcadır. ağzı biraz büyük hafifçe aşağı dönük, yüzgeçleri yumuşak, kahvemsi tonlarda veya gümüş grisi ile kurşuni arası parlak bir renkte, çok güzel bir balıktır. kayalık mağaralık yerleri çok sever. tüm denizlerimizde bulunur. 30 cm ortalama boyu, yaşlandıkça 70 cm civarına ulaşabilir. iki adet sırt yüzgeci bulunur. yüzgeçleri siyahımsı hareli koyu sarı-kahverengi rengindedir. balık öldüğünde gövdesi tamamen zeytuni bir renk alır.

    daima kayalık ve mağaralık yerlerde ve bilhassa gemi leşlerinde yaşar. suda hareketleri ağır kanlı bir balık intibası verse de kısa mesafede çok çeviktir. karides, kurt, yengeç, yavru balıklar ve algler, deniz yosunları gibi canlıları yiyerek yaşamını idame ettirir.

    çoğu eşkina yerli balık olsa da bazı sürülerin göç ettikleri bilinmektedir. nisan-mayıs aylarında yumurtalı olarak karadeniz’e çıkış yapan bazı eşkina sürüleri yumurtalarını buraya dökerek sonbaharda geri dönerler. yerli balıklar da bulundukları açık taşlarda yaz boyunca yumurtlayabilmektedir.

    avcılığı;
    yemli takımlarla demir atarak mehtaplı gecelerde avlanan bu balığın en sevdiği yem karidestir. bu balığı avlamak için en önemli şey kerterizi iyi alıp tam yuvalandığı yere olta bırakabilmektir. genelde yuvalandığı mekanı pek terketmez. oltaya atladığında da hemen hızlıca 50 cm - 1 metre arası oltayı yukarı çekip, daha sonra yavaşça tekneye almalısınız. aksi takdirde yakalandığını anladığında oyuğuna geri girmek ister, ve girerse de kayalara sürtünen misina kopar. zaten 1-2 metre çektikten sonra hava kesesi şişer ve fazla direnemeden yukarı gelir.

    tekne avcılığında bir başka yöntem de ağır kurşun ve takribi 4-8 köstek ile karides kullanılarak kayalık yerlerde güçlü akıntılarda tekneyi akışa bırakarak sürütme yapmaktır.

    her türlü avda, eğer ölü karides takılıyorsa karidesin kuyruğu ve mızrağı, eğer canlı takılıyorsa sadece mızrağı kesilerek oltaya takılır. mızrak savunma silahıdır, balığın atlamasını nazlandırır, doğada her ne kadar normalde mızraklı olsa da bunun kesilmesi randımanı artırır. kuyruk ise ölü karidesin oltada akıntıyla dönmesini sağlar, yemin işlerliği bozulur. kesilmesi yerinde olacaktır.

    kıyıdan avcılıkta da özellikle yosunlu ve kayalık bölgeler, mendirek civarlarındaki dökme taşlar gibi yerlerde şamandıralı ve hafif kurşunlu takımlarla, canlı teke (çalı karidesi) veya boru kurdu, kaya kurdu gibi yemlerle avcılığı yapılmaktadır. avcılık güneşin kaybolup batıyı kızıllığın sarmasıyla başlar, sabah gün aydınlanana kadar aralıklarla devam eder. kıyı avında her zaman kalamanız sıkı durumda kamışınız da sağlamca bir yere sabitlenmiş olmalıdır. yakalanan eşkina misina alabilirse derhal kaya altına girer ve oltanız kopabilir. eğer bu durumla karşılaşırsanız bir süre bekleyiniz, büyük ihtimalle eşkina tekrar dışarı çıkacaktır. avda çember iğne kullanılırsa hem ufak boy balıklar zarar görmeden geri salınabilir hem av kolaylaşır. geniş bilgi için o çember iğne başlığına bakınız.

    ekonomik değeri;
    orta derecededir. eti beyaz, yağlı ve çok lezzetli olan eşkina, denizden çıkartılıp öldüğünde o gümüşi rengi kısa sürede kararıp zeytuni bir renge döner. eşkinanın kafasının içinde küçük kireçtaşları bulunur. bu taşları çıkartıp limon suyunda 1-2 gün bekletip eritirseniz, bu karışımı içtiğinizde böbrek taşı ve kumuna iyi geldiği söylenir. zaten bu yüzden diğer adı taş balığıdır. ancak dikkat edilmesi gereken nokta, bu karışım böbrekte tutunan iri ve pütürlü taşların etrafını tamponlayıp (kaygan ve pürüzsüz hale getirip) mesane yolunuza düşmesine ve burayı tıkayarak acillik olmanıza sebebiyet verir. sadece kumda kullanılsa bence daha sağlıklıdır. doktora gidip kontrol yaptırmadan bilinçsizce kullanmayınız.

    bu balığı ızgarada, tavada, fırında garnili, haşlamasını yapıp ılıkken üzerine az zeytinyağı, ev yapımı mayonez ve maydonoz koyarak levrek ve kırlangıç usulünde yapabilirsiniz. ama lütfen takribi yarım kilo gelmeyen balığı eğer iğneyi yutup iç organlarına sardırmadıysa alıkoymayınız. denizlerimizde eskisi kadar bol bulunmayan bu balığın iki sene öncesine kadar her türlü avının yasak olduğunu hatırlayınız.

  • eğer gerçekleşirse öğrencilerin en sevdiği virüs corona virüs olur.

    2 gün sonra gelen edit:beklenen oldu öğrenciler çok mutlu*

    1 yıl sonra gelen edit: lanet olsun,virüsü batsın.tüm öğrenciler okulların açılmasını istiyor artık.

  • lanet olasıca kara kıçlı zenci ingilizcesi konuşan, kahrolasıca bir türk olduğumu yüzüme vurmuş test.

    annesine lanet edeyim.

  • tatilya projesinde yer almış olan adamın konuşmasını izlemiştim. tatilyanın neden battığını hatırladığım kadarıyla şöyle açıkladı:

    + türk ailesi çocukları için hiç bir şey yapmaz. tatilya projesi amerikan aile yapısına göre tasarlandı, her çocuk için iki yetişkinin de geleceği düşünüldü, neredeyse şehir dışına yapılması da sorun olmayacaktı çünkü aile taa beylikdüzüne kadar gitmeye çekinmeyecekti.

    oysa anladık ki türk ailesi çocuğu için o kadar uzağa gitmez. türk ailesi alış veriş merkezine kendi ihtiyacı için gider çocuğunu da avm'deki ufak oyun parklarına bırakır, kendi ihtiyacı yoksa sadece çocuğu için gitmez.

  • aynı egodan ambulans ekiplerinde de var. ay herkes beni sevsin, bana yol versin tripleri, artistik tepe süsleri vs. patlama, bekle, değil mi yaa?!
    edit: gelen mesajların gösterdiği sonuç: bu mecrada ironiden anlama oranı %95'lerde...%5 de sağolsun, varolsun. sokak hayvanlarını unutmayalım bu arada çünkü kar artıyor, durum vahim. allah yardımcımız olsun.

  • "deniz kenarına bırakılmış bir tekne düşünelim. eğer bilinçli bir müdahale yapılmazsa zaman içinde bu tekne yıpranacaktır. mesela yüz sene sonra tekneye bakmaya gelseniz tekneden belki de eser dahi bulamayacaksınız. yani kimse teknenin bir gemiye dönüşme hikayesini beklemez."

    bu sözleriyle beni dine döndüren video. insanlar maymundan geliyorsa şimdiki tekneler neden gemi olmuyor sorusunu kendime sorunca gerçekleri anlamaya, aydınlanmaya başladım.

  • işe toplu taşıma ile 15 dakikada gittiğim için hissetmediğim trafiktir.
    ofis penceremden bakarak e-5 kozyatağı civarının tamamen durduğunu söyleyebilirim.

    sırf trafik nedeni ile daha az ücret aldığım bir işe geçtim, her gün 3 saat yerine 30 dakikayı trafikte geçirme lüksünü satın aldım kendime.

    geri kalan arkadaşlara sabır dilerim.

  • yardim almaya giderken ko$mayin. mumkun mertebe de panik yapmayin. kalp ati$ini ve kan dola$imini minimal duzeyde tutmak icin gerekenleri yapmaya cali$in. sukunet bunun icin ba$ta gelen $arttir. yilanlar ana olarak iki tur zehire sahiptir, norotoksinler (sinir sistemine saldiranlar) ve ozellikle isirik cevresindeki dokulari etkileyen hemotoksinler.
    norotoksin yedi iseniz uzunca bir sure pek bir $ey hissetmezsiniz, bazi yerlerde ka$inma ve uyu$malar ile ba$lar, yikim bir sure sonra hizlica gelecek ve solunumun/kalp durmasi ile her $ey bitecektir. o yikima yakla$madan yardim bulmaniz gerek. bu zehir turu kas hucreleri ile onlari kasilmak icin uyarak sinir hucrelerinin baglanti noktasina saldirip kasi uyarisiz birakir.
    hemotoksik zehirdeyse durum kisa zamanda lineer olarak kotule$meye ba$lar. sokuldugunuz uzvunuzda inanilmaz agrilar olur ve $i$meye ba$lar. $i$lik bordo, kirmizi renkli bir kan ve doku torbasi gibi gorunecek. oyle cok $i$er ki deri patlayacaktir. bu $i$kinlige gelince deriyi yirtilmadan siz kesin. bu zehir turu yara cevresindeki her turlu hucreyi sindirmeye ba$layan bir zehirdir. mide sivilarinin vucudunuza sizmasi gibidir. vucudun o bolumu kendi kendini sindirmeye ba$lar. bu deformasyon hicbir zaman geri donmeyecektir.
    sizi sokan yilani dikkatlice inceleyin. yardim aldiginizda yilani olabildigince iyi anlatabilecek durumda olmaya, belirleyici bir kac ozellik anlamaya cali$in. hatta ozellikle norotoksin yediniz ise (bunu $i$me olup olmamasindan 15-20 dakika icinde anlarsiniz) onceden bir kagida yazip gorunen bir yerinize asin. yilanin ozelliklerini doktor bilsin. solunum durup olmeden bir sure once konu$amamaya da ba$layacaksiniz.

    genel olarak $oyle bitirelim. her iki tur zehirlenme de yikicidir. ama norotoksik zehirlenmeden medikal mudahale ile yirtarsaniz hayatiniza eskiden oldugu gibi devam edersiniz. ama hemotoksik zehirlenmede, isiriginin oldugu uzvunuzu hayatta kalsaniz da unutun. cok buyuk ihtimalle kesilecektir. kesilme ihtiyaci olmasa da oyle kotu, cirkin, taninmaz bir hal alacaktir ki, kesilmesini siz isteyebilirsiniz.

    emmeye cali$mak degil ama isirigin kalbe yakin bir yerinde, isirik deliklerinin olu$turdugu dogruya paralel buyukce ve derince bir kesik acmak ve eger isirik kol veya bacaktaysa bu kesigin 20-30 santim uzerinden sikica baglamak her zaman iyi bir fikirdir. genel cabanin tamami zehrin yava$ ve olabildigince az kisminin yayilmasi uzerinedir.

  • polis, devlet değildir. polis memuru da devlet değildir.

    mevcut anayasa diyor ki (madde 6) halk, tek egemen güçtür ve bu yetkisini hükümet, meclis ve yargı yoluyla kullanır. yani devlet, halkın yetki kullandığı araçtır.

    polis ise, hükümete bağlı kolluk kuvvetidir. görevi ise egemenliğin asıl sahibi olan halkı suçlara karşı korumaktır. polis, halk adına hiçbir şey yapamaz, halk adına hükümet bir şey yapabilir, polis ise emirleri yerine getirir.

    bir polis, "ben devletim" diyorsa o devlet, polis devleti olmuştur. anayasanın ilgili maddesi ise fiilen gasp altındadır.

  • (bkz: açılın mühendis geldi.)

    arkadaşlar kusura bakmayın tam olarak işin uzmanı geldi. hemen konuya giriyorum.

    şarj aletleri flyback denilen smps topolojisiyle tasarlanır(kullanıcı güvenliği için izole olan, boşta en az güç tüketen bilinen topoloji budur), kullanılan malzemelerin kalitesine göre piyasadaki ürünler boşta 0.1 ile 0.8w arası sürekli enerji harcar.

    sebebi ise trafo kayıpları vs. değil, devrenin boşta kendi kendini çalıştırması için gereken enerjidir. 230vac ile önce 325vdc elde edilir. bu gerilim üzerinden piyasadaki çoğu flyback sürücü entegresi seri direnç ile beslenir. olayda burda kopuyor zaten bu çok verimsiz bir yöntemdir ama alternatifleri pahalıdır(bir hv mosfet ile aç kapa yapayım desen sadece mosfet'in en ucuzu 0.1$ mertebesindedir, ucuz gözükebilir ama yıllık 10 milyon adaptör üreten bir firma için 1 milyon dolar çok iyi bir paradır ve bu tarz küsüratlı farklardan para kazanır piyasada iş yaparlar). diğer yandan hesap edince uzun vadede aktığı elektrik daha masraflı olabilir ama üreticiler bu yöntemin pazarda bir karşılığı olmadığı için tercih etmezler boşa maliyet olarak görürler, yani kimse boşta 0.1w daha az enerji harcıyormuş diye bir adaptöre 20-30tl daha fazla para vermez, veren de azınlıkta kalır ve sırf onlar için kimse ürün çıkarmaz.

    aşağıdaki örnekteki gibi son teknoloji yarıiletkenler ile 20-30miliwatt'a kadar düşebilir. (115vac için 21miliwatt 230vac için 26miliwatt yani giriş gerilimi yükseltikçe boşta daha çok harcar sebebi yukarıda belirttiğim ana sürücü entegresini giriş geriliminden seri direnç ile besleyerek çalıştırmak)

    örnek devre test sonuçları
    üşenenler için boşta harcanan güç tablosu : görsel

    maliyet hesabı yaparsak 1 tane adaptör pek birşey etmez. tüm ülkede 10 milyon adaptör sürekli takılı desek. saatte 0.1w ortalamadan 1megawatt.h enerji boşa gider. 1kwh elektrik maliyeti dünyanın hemen heryerinde 0.1$ civarındadır. yani ülkece saatte 1000$ günde 24000$ yılda 8.760.000$ yapar. kişi başı yılda 0.876$ (6.85tl kurdan 6tl yapar)

    not: her türlü detaylı soruyu özelden sorabilirsiniz.