hesabın var mı? giriş yap

  • yoğurdun lezzeti tuzun belirli bir aralıkta olmasını gerektirir. ayran yapmaya çalışırken kattığın su ile yoğurdu seyrelttiğin için oranı yakalamak için biraz tuz ilavesi yapman gerekir. bu kadar basit. biraz düşüünsen çok basit aslında. basit, basit, basit!

    edit: yeni gördüm. sodyum klorür'den başka tuz bilmeyen laf atmaya kalkmış. ne desem bilemedim.

    yıllar sonra gelen edit: ara ara oylanıyor bu entry. kendini unutturmuyor. süt, yoğurt, ayran ilişkisinde tuzun yeri üzerine hangi tuzlardan bahsedildiğine dair bir şeyler paylaşayım.

    "süt tuzları: sütteki tüm metal iyonlarını, organik ve inorganik anyonları kapsar. bu tanıma göre iyonize gruplar içeren ve katyonlarla tuz benzeri bileşikler içeren süt proteinleri de girebilir.

    süt tuzlarının büyük bir kısmı serum içerisinde çözünmüş halde, bir kısmı da kolloidal halde veya yağ globüllerine absorbe edilmiş halde bulunur.

    mineral maddeler sütte klor, flor, fosfor asidi, kükürt asidi, limon asidi gibi anyonlarla bileşik oluştururlar. katyon ve anyonların karşılıklı etkileriyle sütün tuz sistemi oluşur. minerallerin toplam miktarı oldukça sabittir. çok az orandaki değişiklik bile tuz sisteminde önemli kabul edilir. diğer süt bileşenleri gibi tuzlar da kandan meydana gelir. ancak filtre sistemi nedeniyle ikisi arasında miktarsal farklılık vardır.
    iyonlar önem sıralarına göre aşağıdaki gibidir.

    makro elementler :
    katyon ( na+, k+, ca++, mg++)
    anyon (cl-, po4-, so4-, hco3- sitrat iyonları)

    iz elementler :
    katyon (fe++, rb++, zn++, li+, cu++, ba++, co++, pb++, al+++, mo++, sn++, ct++, sr++, ti+++, mn++, ag+, v+++)
    anyon (f-, j-, br-, b, si, se )

    süt tuzlarının miktarları (mg/l)

    sodyum - 500
    potasyum - 1450
    kalsiyum - 1200
    magnezyum - 130
    toplam fosfor - 950
    inorganik fosfor - 750
    klorid - 1000
    sülfat - 100
    karbonat(co2 olarak) - 200
    sitrat (sitrik asit olarak) - 1750

    kaynak : tıktık

  • televizyondan;

    muhabir; servet, gecen hafta magazin basınında cıkan resimlerin bayan hayranlarını oldukca üzdü.
    servet; sanmıyorum bayan hayranım oldugunu .

  • facebook'ta paylaştığı bir gönderide;

    --- spoiler ---

    suçlusun basbakan asgari ücret 184 tl iken 760 tl yaptın......
    suçlusun halk bankası sen den önce esnafa %47 faizle kredi veriyordu sen %13,%10 en son olarak %5 yaptın
    suçlusun erdoğan sosyal dayanışma fonu 892 milyon tl iken 2milyar 365milyon tl ye yükselttin
    suçlusun erdoğan kişi başına milli geliri 1.300 dolardan 10.000 dolara çıkardın
    suçlusun gariban sofralarında iftar açtığın için..
    --- spoiler ---

    gibi paylaşımları bulunan eleman. ama 2000-3000 dolarlık arabası yanınca kişi başı milli gelirin 10000 dolara çıktığını unutmuş olmalı ki hüngür hüngür ağlıyor. o övündüğü sosyal dayanışma fonundan alsın parasını madem. ya da o övündüğü düşük faizlerle çeksin bir kredi.

  • http://www.haberturk.com/…tanlarin-iqsu-daha-yuksek

    london school of economics'in araştırması uyku ile zeka arasında bağlantı kurmuş. iq'su yüksek olanlar geceleri daha aktif oluyor ve bununla bağlantılı olarak geç yatağa giriyorlarmış. zeka düzeyi düşük olanlar ise erkenden yatakta olmayı tercih ediyormuş.

    senelerdir gec yatmamizin bir seyin göstergesi oldugu belliydi zaten.

    anneler, babalar, ögretmenler, patronlar duyun bu haberi!*

  • ziraat bilmine dair iç burkan bir detay bu.

    gidiyorsun pazara, diyalog hep şöyle.

    -abi biberler acı mı?
    +karışık.

    ya da alıyorsun tatlı denen biberi, hop içinden mutlaka bir sürü acı çıkıyor.

    aga, niye bunu ayrı üretmiyonuz? lan teknoloji kurbağadan domates üretme seviyesine gelmiş, biberler hala karışık.

  • bunu bir yazar çok detaylı olarak 1 ay önce kadar açıklamıştı. o yazara buradan ciddi ciddi saygılarımı iletiyorum

    edit: (#124278114) valla araştırdım buldum, bu adam tam bir sherlock. kahvenizi alın okumaya başlayın.

    edit2: entry sahibi yazar bir kadınmış. sevgiler, saygılar.

  • _________________________________________________________
    +/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+/.\güncelleme başlangıcı/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+

    fotoğraflarıyla geliştirilen tarifimiz şöyle:

    4 patates (rendele)
    4 kabak (rendele)
    4 havuç (rendele)
    2 soğan (rendele)
    2 yemek kaşığı en hakikisinden acı biber salçası
    baharatlar (kimyon, karabiber, kekik, kırmızıbiber ve damak tadına göre tuz)
    6 yumurta
    2-3 kahve fincanı kadar un

    rendelenecekler rendelenip hepsinin suları iyice sıkılır (bu sebze sularını bir kapta toplayıp çorbada kullanabilirsiniz, ziyan etmeyin) kalan harcın içine salça, baharat, un ve yumurtalar eklenir iyice karıştırılır..

    sonuç şu: harç

    harç tavada hamburger köftesi boyutunda kızartılır..
    kızartma başladı
    diğer yüz de kızarıyor

    ve dilenen dekorasyonla (marul, hardal, ketçap, mayonez, turşu, domates) hamburger ekmeği içine alınarak afiyetle lüpletilir..

    anfiye dolsun

    dibine notella: bu tarifteki oranlarla en kocamanından hamburger köftesi boyutunda 11 adet köfte çıktı.. siz oranlarla oynayıp kendi durumunuza göre revize edebilirsiniz..

    ____________________________________________________
    +/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+/.\güncelleme sonu/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+

    tamamen vegan olmasa da (yumurta giriyor çünkü içine) etsiz diyebileceğimiz reçetemi oluşturduğum spesiyal sebze burgere verdiğim isim.. bizim sıpalar sünger bob hayranı oldukları için müşteri manipülasyonu amacıyla da bu adı seçmiş olabilirim tabii..*

    şaka bir yana müthiş lezzet ve düşük maliyet dolayısıyla inanılmaz bir sonuç çıktı ortaya.. bay yengeç görse gözleri yaşarırdı.. bu ekonomik şartlarda eti ikame edip aynı anda sıpaları tatmin de edebilecek bir alternatif olması açısından tam bir bütçe dostu diyebiliriz.. yarı yarıya falan değil, ete kıyasla neredeyse 1/10 gibi bir masraf farkı var..

    neyse efenim,

    10 adet kocaman ve kalın burger köftesi için gereken malzeme:

    4 patates (rendele)
    2 kabak (rendele)
    2 soğan (rendele)
    2 havuç (rendele)
    5-6 diş sarmısak (ez)
    4 yumurta
    4 kahve fincanı un
    2 - 3 dolu dolu yemek kaşığı kimyon
    2 dolu dolu yemek kaşığı kekik
    3 dolu dolu yemek kaşığı pul biber
    damak tadınız kadar tuz (ben 2 tatlı kaşığı koydum)

    bu malzemeler iyice karıştırılıp bir süre (15-20 dakika) dinlendirildikten sonra delikli kepçeyi kalıp gibi kullanarak ve kalınlık olarak de 1cm'den ince olmamak şartıyla oluşturulan köfteler az yağda kızartılır.. delikli kepçe boyutu çok iyi ayarlıyor, tavsiye ederim.. etle yapılan köfteler kızardıktan sonra ufacık kalır ama bu arkadaş kızarırken zinhar hacim kaybetmediği için ekmekten taşan köftesiyle müthiş görünümlü burgerler çıkıyor ortaya..

    burger dekorasyonunu zevkinize göre yaparsınız; çedardır, kaşardır, turşudur, domates sosu veya ketçap, mayonez, hardal ve saire..

    sonuç:
    pişmiş sebze yedirmekte zorluk yaşadığımız küçük oğlan tabağı yalıyordu en son..

    -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-
    edit hun:
    birkaç ayrıntıyı belirtmem gerek;

    pul biber miktarı gözünüze fazla gelmesin.. bu asla acı bir köfte değil.. biberin orada yapığı iş sebzenin kendine has rayihasını kimyon ve kekikle birlikte biraz olsun bastırmak ve et köftesine biraz daha yakın bir aroma kazandırmak.. yedi yaşındaki çocuk rahat rahat yiyebiliyorsa size de acı gelmez, endişe etmeyin..

    patatesler miktar olarak bir tık fazla olduğu için çok su bırakıyorlar rendelendiklerinde.. ben ilk önce onları rendeledikten sonra sularını sıkıp (abartmaya gerek yok, hafifçe sıkıp suyunu akıtın yeterli) akıtmıştım.. diğer sebzeleri sıkmadım, onların suları zaten un ve yumurtayla birleşip pekleşecek..

    bu köfteleri önceden yapıp derin dondurucuya atabilirsiniz.. birbirlerine değmeyecek şekilde buzdolabı poşetiyle falan porsiyonlara ayırıp dondurucuya atın ve böylece daima kullanmaya hazır yengeç burgerler olsun dolabınızda =)

  • her 1000 ameliyatın 1.3'ünde görülme olasılığı olan durummuş.

    efendim, bu, genellikle anestezik ilaçların yetersiz verilmesi, hastaya maskenin yanlış yerleştirilmesi gibi sebeplerden kaynaklanan durumdur. bu durumda ameliyatın herhangi bir safhasında hastanın bilinci açılır; çoğu vakada hastanın vücudu geçici olarak felç edildiği için hasta bilincinin yerine geldiğini ameliyat sırasında orada bulunanlara bildiremez ve kendi ameliyatına şahit olur, ne bileyim doktorların geyiklerini dinler filan.

    ama daha vahimi ise bilinç yerinde olup ağrı kesicilerin de etkisini kaybettiği durumlardır. hastalar çaresizce ameliyata şahit olmakla kalmaz, bilinçli olarak ameliyatı deneyimler. vakaların büyük çoğunluğunda, bu duruma maruz kalanlar, ameliyat sonrası ciddi psikolojik travmalar yaşamaktadır.