hesabın var mı? giriş yap

  • 'karanlıklar ülkesindeyim ışıklarım sende kalmış' nasıl bi sözdür allahım. elbette daha güzelleri vardır ama ilk sözlerini duyduğumda elektrik çarpmış gibi olmuştum. nur içinde yat müslüm baba.

    nerdeysen bir haber gönder
    diğer yarım yanında kalmış
    yaşayamam gelmezsen eğer
    yarınlarım hep sende kalmış

    ellerinde sıcaklığım
    saçlarında baharlarım
    yüreğinde umutlarım
    gözlerinde gözlerim kalmış

    karanlıklar ülkesindeyim
    ışıklarım hep sende kalmış
    çekilmeyen dertlerimleyim
    sevinçlerim hep sende kalmış

    (bkz: sende kalmış)

  • rezillikte daha ne kadar ileri gidebilirler bilemiyorum. yarin bir universite sitesinde rektorumuz umumi helada ibrik bulamadi, kiniyoruz diyebilirler. adamin ve karisinin otel odasi bulamamasinin universiteyle zerre kadar ilgisi olmayacaginın idrak duygusundan yoksun kisiler bu gorevlere gelebilmis. cok yazik, cok...

  • kızımın sabah saat 7:00'de gözlerini dünyaya gözlerini açtığı gündür. tarihe not düşelim.

  • 40 yıllık kedi izleyicisiyim, 1 milyon kedi videosu izlemişimdir bunun kadar ilgincini görmedim ahahasdohaskld

  • ped, çocuk bezi, diş macunu gibi ürünler temel, kullanılması zorunlu ürünlerdir ya kullanmayalım ne olacak denilmeyecek türden. bu gibi malzemelere halkın ulaşımının kolay olmasının sağlanması sadece bireylerin faydası için değil sağlıklı ve medeni toplum yaratmak için mecburidir. bu bir lüks değildir bu yüzden evet 20 tl çok fazla.
    ped dediğiniz şey normalde beş lira etmeyecek ürün ama son bir senede fiyat ürünün ötesine geçmiş durumda.

  • sevgili dostum işyerinde ve hayatta kötü niyetli psikopatların seni kurban durumuna düşürmek için kullandığı yöntemlerden bir kaçını seninle paylaşmak istiyorum. bunlara karşı dikkatli olmanı öneririm.

    1) pohpohlayarak gardını düşürtme : yeni başladığın bir işte daha seni tanımadan "sen gördüğüm en akıllı insansın" veya "gerçekten bu işe çok yakıştın" türü pohpohlama senin güvenini kazanma ve yanına sokulmak için kullanılır. bu sebeple daha kimseyi tanımadığın ve tek bir doğru dürüst muhabbet etmediğin bir ortamda biri gelir seni hemen övmeye ve pohpohlama başlarsa dikkat et. psikopatın biri vuruş yapabilmek için mesafeyi kapatıyor olabilir.

    2) gerçeklik algınını değiştirme : psikopat burada senin doğru olduğuna emin olduğun her şeyin yanlış olduğunu söylemeye ve kendine güvenini kırmaya başlar. " sen okulda öyle öğrenmiş olabilirsin ama işler buralarda böyle yapılmaz" veya "sana incelemen için bir dosya verdik onu bile yanlış anlamışsın biraz daha dikkatli olmalısın" gibi.

    3) hata yansıtma : burada psikopat kendi hatalarını sana yükler ve bunların senin hatan olduğuna inandırır. örneğin bir hafta boyunca sürekli sana fazla iş yükleyen ve sabah iki dakika geç geldin diye herkesin önünde seni fırçalayan manyak bu konuda kendisine şikayette bulunduğun zaman "profesyonellik hatayı kendinde aramandan geçer, kendinden başkalarında suç bulma alışkanlığıyla işinde ilerleyemezsin" falan der.

    bu farklı alanlarda da böyledir. örneğin seni aldatan eşin "seni aldattığım falan yok aşırı kıskançsın sadece" veya yaptığı yolsuzlukla alakalı medyanın sorularıyla bunalan politikacı " medya taraflı olarak üzerimize gelmese bu ülkeyi daha iyi idare ederdik" gibisinde tepki gösterir. teknik hep hatayı kurbanın üstüne atmaktır.

    4) konuyu saptırma : psikopat burada her durumu farklı yöne çekerek esas konudan saptırır. örneğin torpilli bir bayan müdür kendisine şikayet edilen sosyopat yönetici sana " sen bu kadını sırf kadın olduğu için bana şikayet ediyorsun, kadın düşmanlığından vazgeçin artık" diyerek konuyu başka yöne saptırır. ya da belediye kaynaklarını kendi yakınlarına aktardığı ortaya çıkan politikacı " ülkemizin düşmanlarına bağlı çalışan ajanlar yaptığımız iyi işleri gölgelemek için iftira atıyor" der.

    5) düşüncelerinin geçerli olmadığını ima etme : bu taktikte doğruları ve gerçekleri söyleyen kişilerin sözlerine güvenilemeyeceği kampanyası yapılır. iş yerinde maaşı üç aydır ödenmeyen çalışanların sözcüsü olarak üst yönetime çıkan birine bu tip bir psikopat "sen çok duygusalsın ve pireyi deve yapıyorsun. bir kaç gün maaşlar ödenemedi diye herkesi örgütlüyorsun. hareketlerine dikkat et" der.

    diğer çalışanlara da " bu arkadaşınız defalarca hak etmediği bir terfiyi isteyip alamadığı için şimdi sizleri kışkırtmaya çalışıyor. onun dediklerine kanmayın zaten kısa bir zaman içinde yollarımızı onunla ayıracağız" türünden bir taktik izlerler.

    kısacası doğru bir şey söylediğiniz anda kötü niyetli olmakla, psikolojinizin bozuk olmasıyla veya kışkırtıcılıkla suçlanıp ortaya koyduğunuz düşüncelerinizin geçerli olmadığı propagandası yapılır.

  • ilkokulda benim de maruz kaldığım sorudur. manita ne ben nerden bileyim o yaşta?

    video kaset kiralanırdı* o dönem. superman 4'ü aldık babamla, eve gidiyoruz. ben acayip heyecanlıyım. bir yerlerden atlayasım, zıplayasım var. bir pelerinim eksik.. karneyi de almışım, o da süper. yol üzerinde babam bir arkadaşının yanına uğradı. biraz konuştular sonra adam bana döndü ve yanağımdan bir makas alıp sordu;

    - yakışıklı, senin nasıl gidiyor bakalım? kaç manitan var?

    - (manita ne ki? dersleri soruyor herhalde.) hiç yok amca, hepsi pekiyi.