hesabın var mı? giriş yap

  • otobüs yolculuğu, gece 4 civarı, iki yaşlı amca yan yana denk gelmiş, kulakları haliyle az işitince tüm konuşmalara otobüs şahitlik edebiliyor.
    - yaş kaç?
    +84. seninki?
    -81
    +sen daha çocuk sayılırsın be...

  • " büyükada'dan kadıköy'e dönmek için kullandığım vapura son dakikalarda bir adam bindi.
    gelip tam karşıma oturdu ve bana 'kabataş vapuru değil mi' diye sordu...
    bilmiş bir edayla 'hayır kadıköy vapuru' dedim...
    çünkü görevliye sormuştum.
    vapur kalkmak üzereydi. adam koşarak indi...
    az sonra koşarak tekrar bindi; ' bu vapur kabataşa gidiyormuş görevliye sordum' dedi...
    'sıçtık' diye düşündüm ve bu sefer vapurdan ben koşarak indim...

    vapur önce kadıköy sonra kabataş'a uğruyormuş.
    tekrar koşarak vapura binip, bir kahve aldım ve o adamın tam karşısına oturdum...
    ikimizde nefes nefeseydik. kahvemi yudumlarken ne kadar 'salak' olduğumuzu düşündüm.

    her şeye rağmen güneş bulutların arasından dik açıyla yüzümüze vururken, kısık gözlerimiz ve parlayan dişlerimizle biz had safhada mutlu gibi görünüyorduk... evet."

  • - ne oynuyorsunuz öyle ?
    - basket baba, ben yeniyorum oglunu...
    - verin biraz da ben oynayayim bari...
    - baba cok heyecanli, ya sonra oynatiriz seni...
    - olm iki dakka oynayayim, neymi$ merak ettim
    - babaaaaa
    - bu yüzden gelmiyorum, ilgilenmiyorum i$te, sizin gibi ewlatlarin ben anasini... nerde annen ?

  • ben rakamlardan durumu pek anlamiyordum, sonra ankara'nin 2. buyuk ilcesinin buyuk bir hastanesinde epey sure randevu bekleyip nihayet gidebildigim gun sadece 1 tane gastroenterolog oldugunu gordugumde durumu anladim.

    danisikli dovus mudur, kabul edilebilir kayip midir bilmem ama turkiye, savasa girip neredeyse kiyma makinesinden gecirilmis ukrayna gibi bir jenerasyon hediye etti avrupa ve abd'ye. birbirinden koklu fakultelerden zehir gibi doktorlar, bilgisayar muhendisleri, elektrik ve makine muhendisleri, endustri muhendisleri, matematikciler istatistikciler fizikciler, hem dogrudan piyasa hem de akademi anlaminda adamlara sifir maliyetle dunyalari hediye ettik.

    dogumundan yetismesine 0 kurus katkida bulunduklari binlerce odtulu, itulu, bogazicili, hacettepeli, ankara tipli vs ogrenci ulkelerine girdi, mortgage kredilerine girip ev aldi, araba aldi, para da sistemden cikmamis oldu boylece. vergilerini verirler, suc islemezler, kamu hizmetlerine katki saglarlar, firmalara fayda saglarlar... dunyanin en karli ticareti amk. kar marji %500, hatta yetmez %1000.

    belki de reflumu cozecek hoca su an dusseldorf'ta cocuklarinin cantalarini hazirlamis sabah kindergartena birakacagi saate alarm kuruyor. kaliteli nufus ihracati - kalitesiz nufus ithalati kadar buyuk bir hainlik olamaz. asml olacak ulkeyi don dikme pazarina cevirdiler cebirle.

  • şahan

    "ne filmler çeviriyorsunuz?" sorusuna sinemacılar, "bırakın şov yapmayı" lafına şovmenler, "ya resmen kıvırıyorsun" lafına dansçılar, "ne dolaplar dönüyor burada?" lafına mobilyacılar falan alınıp da tepki mi versin o zaman?

    bu kervana "artistlik yapma" lafina artistler, "bu olanlar resmen komedi, komik oluyorlar artik" gibi laflara komedyenler gibi devam eder durur. bu laflarin hicbir hakaret icermez. ısteyen istedigi gibi konussun demokrat kardesler. ne yeri ne zamanı ne ortamı bunların bence."

    adamsın şahan.

  • yurdumuzda da kpss adıyla var olan ve devlet kurumlarında çalışacak kamu personellerinin seçildiği sınavların ilki çin'de gerçekleştirilmiştir.

    m.ö. 1122'den m.ö. 226'ya kadar çin'de hüküm süren zhou hanedanı tarafından başlatılan bu sınavlara sadece okuma - yazma bilen erkekler girebiliyorlardı. tabii bu da yetmiyor.

    tahmini 9 tane kitabı ezbere bilmek zorundaydı adaylar. yine coğrafya ve matematik konusunda da yeterlilik aranıyordu.
    daha sonra bu şartlara konfüçyüs'ün öğretilerini bilmek de eklenecektir.

    şimdi biraz o dönemleri düşününce olayların birbirleriyle bağlantılarını da görüyoruz hocam.
    yoksulluktan kurtulmak için bu sınavlara deli gibi hazırlanan çinliler sayesinde devlet kadrolarında torpil yerine bilgi ile istihdam edilen insanlar var olmaya başlamışlardır.
    işte tam da bu dönem çin'in antik yazım devrinden çağdaş yazım devrine geçtiği dönemdir.

    yine bu dönem çinli entelektüellerin zirve yaptığı, çin kültür felsefesinin sağlam bir şekilde oluşturulduğu dönemdir.

    yine bu dönemde çin'de demirin işleyişi hız kazanır. çünkü türkler de bu sınavlara girip demircilik sektörünü neredeyse ele geçirmişlerdir. kişisel teorime göre ilk türk entelektüelleri bu dönemde çin'de var olmuşlardır.

    nitekim alman tarihçi wolfram eberhard'a göre zhou hanedanı zaten türk kökenlidir. ( bu tezi dillendiren çok tarihçi var araştırabilirsiniz )

    savaşlar sonrası bu hanedanı devirip başa geçen qin hanedanı bu sınavlara da son vermiştir!

    tarih kitaplarında bu kadar anlatılır hocam ama kafa yoralım biraz.

    " ... bu sınavlara son vermiştir! "

    peki ama neden?

    yine kendi tezimi sunacağım:

    qin hanedanı, koyu türk düşmanı bir hanedan.
    bakıyorlar ki türkler, devlet kadrolarında iyice yer edinmişler bu sınavları sonlandırıyorlar ve kendi diledikleri adamları kamu kurumlarına sokuyorlar.

    tarih güzel şey vesselam.