ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
laiklerin thy'de ruj serbestisi istemesinin nedeni
-
şahsen ben kırmızı ruja bakarak 31 çekmekten derin bir haz alıyorum. tek sebebi bu. laikçi olduğum için aklım fikrim hep sik sokta.
okan bayülgen'in komedi dükkanı'nı dava etmesi
-
insanlar algılama problemi yaşıyor, ya da olağanüstü derecede taşak geçme potansiyeline sahipler. okan bayülgen net bir şekilde tolga çevik'in insanlık tarihiyle neredeyse eşit olan tuluat kavramını sanki kendisinin bir icadıymış gibi göstermesine karşı çıkıyor. ve bunun izahını da çok güzel özetlemiş zaten:
"bunu sahne sanatlarının doğasına aykırı bulduğum için, sahne sanatları yapmış bir kişiye bir fikrin, gece yatıp sabah gelemeyeceğini, bunların ancak yaşayan veya yaşamayan sahne adamlarının yaptıkları işlerin tekrarı ya da esinlenmesi olabileceğini düşündüğüm için bu mücadeleyi başlatıyorum"
yani ne diyor? kırk yıllık pancar kıçımda sancar. tolga çevik bu fikrini bir icat olarak öne süremez, bunun patentini alamaz, tekel yaratmaya çalışamaz. ahde vefa denen şey var. "harici komutla doğaçlama hareket eden oyuncu" formatı bizim meddahlık kültürümüzün bile özünde var yahu. hatta hadisenin özüne tekabül eden tuluat, bizim bin yıllık geleneğimizdir. okan bayülgen bu değere sahip çıkıyor, bunun mücadelesini veriyor. her şey bu kadar basit ve ortadayken "peki ya okan kimden çaldı ehehe" cinliğiyle ortalama zekaya bile hitap etmeyen emsallerle yazılı olanı bambaşka mecralara çekmek de neyin nesi oluyor ben de onu anlayamıyorum işte...
arka sokaklar (dizi)
-
şu an yayınlanan bölümünde, bıyıklı polisin otelin bir haftalık güvenlik kamerası kayıtlarını almak için otel çalışanına 4 gb lık flash diski uzattığı dizi.
tost makinesiyle çekildi herhal görüntüler.
thy hostesinden gelen mektup
-
hasbelkadar bir iş sahibi olan ve her insan gibi işine sahip çıkan bir çalışanın mektubudur.
çalışanların haklarından bihaber dallamalarca eleştirlebilmektedir.
beğenmediğin amerikada nba oyuncuları greve gitti.
git son ütücü ol mu dedin.
insanda ar olur, insanda haya olur.
he bebeğim o bıraksın işi, giy eteği git sen çalış.
türk dizi tarihindeki en gerçek aşk
-
(bkz: ali haydar ve hanım)
bireysel temel ihtiyaç destek kredisi
-
üst edit; arkadaşlar 30 ay boyunca ödeme yapılacak. 36 ay değil. damadın paylaştığı görselde sağda yazıyor.
çekilen kredi; 10.000 tl
ödenen para; 30*376=11.280
sorarlarsa faizsiz dersin.
öyle kuru kuru dünyanın en güçlü ülkesiyim demekle olmuyormuş demek ki.
büyük ülkelerin hepsi sokağa çıkma yasağı verip bütün vatandaşına asgari ücret ödemesi yapıyor, bizimkiler de kredi çektirip bankaları zengin etme derdinde.
ne oldu ehonomimiz çoh eyi mart şubattan daha iyi olacaktı damat bey?
lafla peynir gemisi yürümüyor değil mi?
king of tokyo
-
mutant canavarların, robotların tokyo'nun tek hakimi olabilmek için birbirleriyle mücadele ettiği eğlenceli bir kutu oyunu. oyunda herkesin önünde seçtiği figür oluyor. her oyuncu kendi sırasında 6 zar atıyor. bu zarlar ekstra can verebilir, enerji verebilir, saldırı yapabilir veya puan olabilir. memnun kalana kadar en fazla 3 kez olacak şekilde zarları atıyorsunuz. çeşitli stratejiler sürdürülebiliyor. zara dayalı olmasına rağmen sayısının çok olması ve tekrar atılabilmesi güzel olmuş. enerji zarlarıyla alınabilen sayısız kart var ama oyun sanki kartlara yatırım yapmak için çok hızlı. öğrenmesi kolay, hızlı oynanan, çok kişiyle daha keyifli olan, kafa yormayan bir oyun.
https://boardgamegeek.com/…ardgame/70323/king-tokyo
efsanevi game of thrones replikleri
-
there is only one god and his name is death.
there is only one thing we say to death "not today".
syrio forel
gariptir ki böyle bir günde böyle bir debe...
bu böyle mi gidecek ? sürekli bir yerlerde bizden uzak yerlerde, bizim tanımadığımız birileri ölecek biz sadece rahmet dileyeceğiz ve unutup gidecek miyiz hep ?
isyanım var artık hiç olmadığı kadar sinirliyim içimdeki siniri dışa vuramıyorum ve gittikçe daha da sinirleniyorum
son bir senedir sürekli bombalar patlıyor bu ülkede #61427288
bir insanda çıkıp "yahu neler oluyor hiç böyle bir yer değildi burası" diyemiyor, biz bu tür olaylara alıştırıldık mı ? yoksa bomba bizden uzakta patladığı için görmezden mi geliyoruz ?
patlamaları görmezden gelerek ya da alıştırılarak bir ülkenin batışını seyrediyoruz ve bunu görmemize rağmen uyarmaktan başka elden bir şey gelmemesi işte en çok o koyuyor
laptop alacaklara tavsiyeler
metrobüsü kaldıralım yürüyen bant yapalım
-
her durakta cümleten duracak mıyız yoksa inmek isteyenler denk getirip atlayacak mı, anlaşılamayan proje.
mine koşan'ın koşarken resmi olmaması
sıla'nın yeni imajı
-
işte bunlar hep ahmet kural.
kuzey güney
-
türk dizi tarihinin;
- en tırt holdingini, (bütün mahalleyi işe aldılar)
- en tırt ceo'sunu, (hiç danışmanı, avukatı falan yok, en küçük sorunda bütün yetkileri damadına devretti)
- en tırt komiserini, (kuzey'in peşine takıldı olay çözmeye çalışıyor, arada kuzey'i alttan alıyor, sakinleştiriyor falan)
- en tırt mafya babasını, (alt tarafı bir adam vurdu, japonya'ya kaçtı herif)
- en tırt girişimcilik hikayesini (makara),
- en tırt stilistini (sabah sporunu park aletlerinde yapıyor)
barındıran dizi.
kabul edin aslında senaryo komple ilkokul müsameresi gibi ama izliyoz işte mal mal.
kadınlar kulübü'ndeki şişme bebek tartışması
-
kadın haklı amk. aldatma muhabbetini falan geçtim, yatakta gördüğün ve kadın sandığın şeyi bir çeviriyorsun, surat ifadesi :o
yeminle kafa atarım!!111!!