ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
atari oynamış efsane nesil
-
hayatları adaptörün soğumasını beklerken geçmiş nesil.
dede replikleri
-
selcuk erdemin anlasilacagi uzere 1453 tarihinde gecen -istanbul ne zaman fethedildi? -gecen pazartesi! karikaturu cok begenilmis ve espri anlayisina tam guven duydugumuz dedeye gosterilmeye karar verilmistir. buyuk heyecanla karikatur dedeye verilir. buyuk bir ciddiyetle espriyi inceleyen dede gulumsemeden:
-hmm guzel. ama bildigim kadariyla istanbul bir sali gunu fethedilmisti...
9 nisan 2020 aşevi hesaplarının bloke edilmesi
-
antalya muratpaşa, eskişehir büyükşehir belediyesi ve eskişehir odunpazarı belediyelerinin aşevi hesaplarının içişleri bakanlığı genelgesiyle bloke edilmesi olayı.
artık söyleyecek söz bulamıyorum.
(bkz: kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz)
bülent uygun
-
4 yerim 5 yerim 6 yemem, 7 yerim 9 yerim 8 yemem diyordu, galatasaray ve beşiktaş'a gönderme yaparak. bakalım bu kez kaç sene yiyecek?
tartışığı esnafı 12. kattan atan adam
-
olay perpa'da yaşanıyor.
mimarisi gereği üçüncü kattan atılırsanız beşinci kata düşmeniz bile olasıdır.
yeni uyanmış sevgili
-
yeni uyanmış sevgili sıcacıktır.
suratı hiç karizmatik değildir. şişmiş gözleri ile bir japona duyulan şefkati hissettirir. bir başkasında gördüğünde gözünü kaçırdığın çapaklara işaret parmaklarınla yumuşacık dokunup almak istersin.
mırmır mırıldar sevgili.
hele gözlerini açıp da seni görünce gülümserse, bir an nefesin durmuş gibi hissedersin.
ister 35 numara bir kadına ister 45 numara bir erkeğe ait olsun, yorgandan dışarı sızmış bir sevgili ayağı, içindeki tüm kötü duyguların panzehiridir.
insanın en zayıf noktasıdır o, uyurken herkes masumdur tezinin kanıtıdır o yamuk duran, yorganlardan fırlayan yaramaz, bilinçsiz ayak.
uyku sonrası ilk saçmalama cümlelerine şahit olmak yakınlaştırır iki insanı birbirine.
çünkü saçlarını arkaya yatıracak, parfümlerini sıkınacak, yüzünün anlamını istediğin gibi resmetmene yarayacak makyajı yapacak zaman yoktur.
gri farlarla boyadığın gözlerin, paçaları liğme kotunla vermeye çalıştığın özgürlüğüne düşkün ve asi imajına tur bindirir, yastığın altına saklanmış kol, yakası yamulmuş ayıcıklı pijama.
kalkar kalkmaz;- benim prensiplerim vardır bebek- diyemez kimse, algılar hala bilinçaltı ile gerçek yaşam arasında gidip gelmektedir. en fazla;
-mm picamanı mmmmrm ters mi giymişsin mmmrrr , saçın yan dönmüş çok şirin mmmrrrmm- çıkar ağzından
ben astığım astık erkeğim tripleri, hiç olur, bir avuç içiyle göz ovma hareketiyle.
insan aslında çığlık çığlığa bağırmaktadır, benim şevkate de ihtiyacım var, diye.
yeni uyanmış sevgili ile hergün yeni duygular uyanır içinde. kedi yutmuş gibi cırmalanır kalbin.
kendini yorgandan sızan ayaklara gülümserken bulursan birgün, kedi tırnaklarıyla aşk yazmış demektir kalbine.
hafızada yer etmiş gereksiz ayrıntılar
-
10-12 yaşlarımda ahmet cömert spor salonu'na abimin de benim de ilk gidişimiz olacaktı. salonu bulamama ihtimalimiz, akşam saatlerinde 5-8 numara gözleri bozuk abimin kararsız davranışlarıyla pekişiyordu. abim bu arayış telaşında bana bir araba gösterip "bu arabanın plakasını unutma. dönerken buna göre döneriz, yolumuzu kaybetmeyiz." demesi üzerine o günden bugüne asla unutmadığım bir saçmalık ortaya çıktı.
34 tc 6097.
en güzel sessizlik
-
kar sonrası şehre inen sessizliktir...
büyük ünlü kayması
-
ingilizcede neden sesli harfler alıştığımızın dışında seslendiriliyor sorusunun cevabı oldu. meğersem bu olay öncesi kelimeler tıpkı türkçedeki gibi yazıldığı gibi okunurmuş. yani düşünsenize bir ingilizin make'i "meyk" diye değil de "mak" diye okuduğunu. kulağa ne kadar garip geliyor. adamlar knight'a bugün "nayt" derken o tarihlerde "knist" gibi bir şey diyormuş
esasında bu değişimin en bariz örneği de huskarl kelimesinde. o kelimenin ingilizcede yazılışı housecarl şeklinde, house orada bildiğin ev anlamında, o tarihlerde "hus" diye söylenen kelime olmuş sana "haus".
bu ünlü kaymasının sebebini merak ettim. wikipedia'da kesin olarak bir görüş birliği olmasa da o dönem istilacı normanların gelişiyle fransızcanın etkisine giren ingilizce, telaffuzları da fransızcadan almaya başladığından yavaş yavaş eski söylenişleri unutarak yenilerin benimsendiği görüşü ağır basıyor denilmekte. bir de fransız kökenliler elit tabaka iken, anglosaksonların avam kesim oluşu ve bu avam kesimin elit kesime özenerek onların söylediklerini taklit ettikleri düşüncesi var. bu bence aynı zamanda ingilizcede neden bu kadar fransızca kökenli kelime olduğunu da açıklıyor sanki.
140 journos'un osmanlı torunu videosu
-
5 dakikadan fazla dayanabilen bordo berelidir
heterokromi
-
göz rengimiz, birden fazla gen tarafından belirlenir ve çevresel faktörler ile değişebilir. göz rengimizi sarı, kahverengi ve gri renkler belirler. kişide bulunan renk miktarı ile de kişiler arası renk farklılıkları oluşur.
heterokromi, doğuştan yani genetik olabildiği gibi sonradan çevresel faktörlerle, hastalık, travma ve basit yaralanmalar gibi nedenlerle de oluşabilir. bu nedenle sonradan oluşan bir heterokrominiz var ise doktora gitmenizde fayda var.
heterokromiyi sıralayacak olursak;
- tam heterokromi: iki irisin rengi birbirinden farklıdır.
- bölgesel heterokromi: irisin aynı bölgesinde iki farklı renk bulunur ve insanlarda nadir görülür.
- merkezi heterokromi: irisin iç veya dış kısmının biribirinden farklı renkte olmasıdır. burada iris az miktarda melanin içerir. irisin gerçek rengi ise dış kısmında bulunan renktir. merkezi heterokromi, aynı zamanda "kedi gözü" olarak da adlandırılır.
15 aralık 2014 uefa avrupa ligi kura çekimi
-
türk takımlarıın zorlu rakipleri çektiği kura.
beşiktaş - liverpool
trabzonspor - napoli
galatasaray - balçova yaşamspor
fenerbahçe - bayburt il özel idare