hesabın var mı? giriş yap

  • utançtan yerin dibine sokan yorumlar yapan akrabadır.

    türkiyenin en büyük markalarının birinin kampüs marka elçisiydim. markanın yakın zamanda yapacağı bir seminerin organizasyonu üstümdeydi. markanın stajyer adaylarının başvurularını alıp, belli kriterlere göre ön elemelerini yapacaktım. sürekli paylaşımlar yapıyorum facebooktan, twitterdan. işte seminer olacak, cv gönderin, staja başvurun falan. son derece kurumsal ve ajans tarafından belirtildiği şekilde tüm paylaşımlar.

    son derece kurumsal nitelikte bir paylaşımımın altına öz dayım gelir ve şu yorumu bırakıp kayıplara karışır:

    "naber lan hıyar ağası"

  • tartışmaktır.
    öyle ya da böyle insanlar sinirliyken verdikleri tepkiler ile size duyduğu sevgi ve saygıyı açığa vuruyorlar. en gözünüzde büyütüp saygı duyduğunuz, değer verdiğiniz insanlar hakkında dahi yanılabiliyorsunuz. tartışma anında kulaktan dolma, saçma sapan, emin olmaya dahi zahmet etmediği konular ile yargılayıp infaza kalkışıyorsa ve hatta yine bu sebeple sizi bile isteye kırıp kaybetmeyi göze alıyorsa zaten kişide hiç bir zaman yer edememişsinizdir.
    eğer ki dinliyor yapıcı davranıyor ve emin olduğu mantıklı sebepler sunup çözüm arıyorsa afiyet olsun olmuş demektir.

  • tahrik indirimine sebep olan dayanaklardan biridir.

    ayrıca, insan öldürülmesinin savunulmadığı, kelime olarak dahi ölümün geçmediği bir konuda 'ee öldürülmesi mi lazımdı ya' yazan aptalların motivasyonunu çok merak ediyorum. gerçekten iki şey sonsuz bu evrende.

  • şişenin dibinde kalan, asidi kaçmış ve dolayısıyla kimsenin rağbet göstermediği kolayı bir köşede saklamak. eve yeni kola alınınca ve üzerinden bir miktar içilince, saklamış olduğu asitsiz sıvıyı yeni şişeye eklemek, ve bu suretle kolayı piç etmek. baba böyle yapma deyince de pis pis sırıtmak. ben çok sinirlenmek.

  • ust duzey kosullanmadir. bir ogedeki olumlu veya olumsuzlugun diger ogelere de yansimasidir. ornegin, sevgilisinden ayrilan bireyin birlikte yasadigi sehri, gezdigi yerleri, izledigi filmleri, dinledigi muzikleri, yedikleri yemekleri hatirlatan uyaranlardan etkilenmesidir.

    garcia etkisi tepkilerin tetiklenmesi seklinde olabilir. ornegin, x dersini sevmeyen cocugun, olumsuz duygulari diger faktorleri olumsuz etkiyebilir: ogrencinin x kitabini, x dersinin ogretmenini, sinifini veya okulunu sevmemesini tetikleyebilir.

  • hayatimi borclu oldugum dizi. trafik kazasindan sonra 6 aylik komadaydim. tum ailem perisan haldeydi. bir turlu uyanmiyordum. bir gun televizyonu acmislar arka sokaklar varmis. hemen kalkip kapatmisim. kendilerine tesekkur ediyorum...

  • akp'nin bir başka atraksiyonu. malum, seçimler yaklaştı, düşman yaratmak, mağdur olmak lazım. ben akp için uğraştım, bütün marjinal(?) örgütleri tek bir bayrak altında topladım, bundan sonra bu bayrağı kullanırlarsa daha çok mağdur olurlar.

    http://imgur.com/kdttdsy

  • isveç'te de çok popüler bir faaliyet. çünkü ürünlerin dış görünümü ve ambalaj durumları ile ilgili çok sıkı düzenlemeler var. bu yüzden kullanım tarihi geçmeyen bir çok ürün çöpe atılıyor. özellikle görece zengin muhitlerin marketlerinde bu ambalaj görünümü, dış görünüş, yıpranma gibi konular daha sıkı ele alındığından, çok çok kaliteli ürünleri çöpte bulabiliyorsunuz. baya organize bir faaliyet bu isveç'te ve facebook grupları her detayı tek tek anlatıyor. kriminal olarak da bir cezayı çarptılanı da duymadım. birkaç arkadaşım sadece ekmeği, sütü ve peyniri marketten para ile aldıklarını bile söylüyorlar..

  • belli ki bipolar bozukluğu olan bir garibin günlük olarak kullandığı web sitesi.
    ben açıkçası site içerisinde gülünecek bir şey göremedim, aksine gözlerim doldu. mental disorder yaşayan bir kafanın içerisine girmek çok hüzünlü bir şeymiş. eşyalara, yerlere ve olaylara bakışı öylesine farklı ki. kafaya takılan değişik ayrıntılar ve paranoya içinde boğuluyor sanki.
    insanın zihinsel engellerinin, fiziksel engellerinden hiçbir farkı yok, dolayısıyla, "lan deliye bak" tavrı ile, "lan bak adamın bacağı yok" tavrı arasında bir fark göremiyorum.
    allah kendisine ve çevresindekilere sabır versin.

  • benim bu.

    sadece güzel değilim işte amk. bir de erkeğim. düşündüm de para da önemli. tamam beyler ben değilmişim, dağılabilirim.

  • ciddiyetsiz bir ordu. tam iki saattir bekliyoruz ankara ovasının soğuğunda. 10 bin kişi it gibi titriyoruz yeminle. sümüğümüz burnumuzda donuyor. aa bir baktık bizim düşman ordusu hiçbir şey olmamış gibi sallana sallana geliyor karşı tepenin ardından. şeytan diyor, 'sok şu mızrağı göğüslerinin ortasına'... o derece sinirlendim yaa !!

    tam iki hafta önce haberleşmişiz. elçiler göndermişiz karşılıklı. gününü, saatini, yerini belirlemişiz. arsa sahibine kapora vermişiz. her şeyi ayarlamışız. ama bu nasıl bir laubalilik, nasıl bir ciddiyetsizlik anlamıyorum. yahu 'savaşmayacağım, canım istemiyor' de anlarım. zorla çağırmadım ki buraya sizi. ama kardeş ülke işte. atsan atılmaz, satsan satılmaz. karakteri böyle bunların. savaşın başlamasına 5 dakika kala 'fazla mızrağı olan var mı' diyen adamlar bunlar. acımayacaksın böylelerine işte ama neyse... biz onurumuzla savaşımızı yapalım.

    - hücuuum !!!