hesabın var mı? giriş yap

  • dakkasında kabul edeceğim şey.

    suriye'ye iltica eder ordan tekrar türkiye'ye sığınır krallar gibi yaşarım.

  • yakın geçmişte en son 2009 yılında görülmüş olan ve insan eti/beyni yemenin yol açtığı bir tür nörolojik hastalık. insan etini ve beynini neden yiyelim ki derseniz, evet doğru biz yemeyiz ama yeni gine'de çok yakın geçmişte halen bunu bir gelenek olarak devam ettiren kabileler vardı. ölüleri, kadınların yiyerek kötü ruhları erittiğine inanarak etlerini yiyorlardı. hatta kadınlar kendi küçük çocuklarına da beyin parçaları yediriyorlardı.

    hastalık, prion adı verilen ve proteinimsi, bulaşıcı parçaçık olarak tanımlanan ufaklıkların metabolizmaya yerleşmesiyle ortaya çıkıyor. insanlar 6 ile 12 ay içerisinde yaşamlarını yitiriyorlar. semptomları ise yürüyememe, konuşamama, yutkunma ve yeme bozuklukları, kontrol edilemeyen gülme ve ağlama şeklinde.

    moral of the story: insan eti ve beyni yemeyin.

    çok çok ayrıntılı bilgi veren video için

    prion yazılı kaynak

    what is kuru

  • ablanın sana pamuk şeker aldım deyip normal bir pamuk parçasını kardeşine vermesi, kardeşin sevinip pamuğu ağzına atması ve hemen ardından yaşadığı hayal kırıklığı sebebi ile ağlamaya başlaması.

    bu hikayedeki saf kardeş benim evet.

  • gerektirdiği emekle, çabayla, bilgilerle insanların gözlerini yaşartan efsanevi doktora tezidir.

    edit: yök’ten kaldırıldığı için linkten ulaşılamıyor. buradan ulaşabilirsiniz. *

    özellikle iyi bir ingilizceyle de açıklama yapılarak bu şaheserden oxford’daki, harvard’daki, cambridge’deki akademisyenlerin de yararlanması istenildiği gözden kaçmamış. helal olsun türk akademisi gelişiyor.

    https://twitter.com/…wski/status/937980525221990400

    kendi kisisel notumu duseyim. burada tezin sahibinden ziyade hatanin bu teze danismanlik eden kisiye ve bu tezi kabul eden sahislara ait oldugunu dusunuyorum. aslinda benim icim acidi, akademinin bu halini gordugum icin. anlamadigim bir diger nokta ise bu tezin neden yazildigi. egitim bilimleri enstitusunde, ortaogretim sosyal alanlar egitimi anabilim dalinda, tarih egitimi bilim dalinda boyle bir seye gerek var miydi? benim alanim olmadigi icin bunu ictenlikle soruyorum, yukarida saydigim alan olan “tarih egitimi” bilim daliyla ilgili olarak boyle bir tez mi yazilir, konusu bu mu olur? daha ziyade tarih egitimiyle alakali olmasi gerekmez mi? bu soruyu tezin icerigine girerek genisletmek istemiyorum ama boyle bir konuyu bile tez calismasi icin kabul etmek bana garip geldi, cidden alanim olmadigi icin bilemiyorum.

    ayrica bu calismayi lisans egitiminizde odev olarak bile verseniz hos gorulmez kanaatimce.

    edit: tez sahibininden ziyade hedefin veya asil elestirilmesi gerekenlerin bunu kabul eden akademisyenler oldugunu dusunuyorum. tez yazmak sancili bir surectir ve bu surecten kurtulmak icin insan can atabiliyor, ama buna izin vermemesi gereken tez danismani ve tezi kabul edenlerdir.

  • savunduğu kişi: tarihin en büyük yolsuzluğunu yapmış olan adam.
    savunma yapılan program: o ses
    bu programın sahibi: acun
    savunma şekli: ajitasyon
    ajitasyonda kullanılan: çocuk

    başka eyyorlamam yok hakim bey.

  • (bkz: korku)

    evet, tek sebebi korkudur.
    ufak bir kıvılcımla o dergileri basabilecek, fransa'dakinin aynısını, hatta daha fazlasını yapabilecek binler var bu ülkede.
    (bkz: ehlisünnet tv'nin ateistleri korkutan videosu)
    sanmıyorum ki duyarsız ya da duygusuz olsunlar.
    sonuçta ölüp gidenler meslektaşları, beraber zamanında ortak dergi bile çıkardıkları insanlar.
    ama bu ülke öyle bir hal aldı ki artık, yitip gitsen, faili meçhul olsan bile ardından hakkını savunacak yok.
    bu ülkede artık ölüp gidenleri bile ardından yuhlatan insanlar var.
    bu ülke katillerin, hırsızların kollandığı bir yer.
    temkinli davranmakta haklılar.

    ekleme: dakika 1, gol 1. aha buyur.

    (bkz: vahdet yazarının penguen dergisini tehdit etmesi)

  • sizin gibi gerizekali cahillere bu isin psikolojik arkaplanini vererek zaman harcayamayacagim, zira eksi sozlukteki her 100 kisiden 99unun ekrana mal mal bakacagina bahse girerim. isiniz gucunuz yok mu be, hcibir seyi bilmediginiz gibi iki kelimeyi bir araya bile getiremiyorsunuz. ozellikle sen, seni izliyorum ne zamandir, resmen hiyar gibi yaziyorsun ya. hayvanogluhayvan. ote yandan hayatima da renk katmiyor degilsin ha, boyle sagin solun belli olmuyor, beklemedigim bir bkz veriyosun ya iste o guzel birsey aslinda. keratalar sizi, hepinizi cok seviyorum.

    [gorundugu gibi ovgu duzmecesini sona saklamak daha etkili, insani pozitif bir ruh haliyle birakiyor]

  • kalbimizde bir kez daha taht kurmasına sebep olan olay.
    sırtını ankara'ya vererek anıtkabir'e yüzü dönük fotoğraf çekilmesi de nezaketin alternatif bir tanımı olabilecek nitelikte eylem.

    instagram

    edit: ikinci fotoğrafı da paylaştı kendisi.
    instagram

    kısaca atatürk'ün attan düşerek 3 kaburgasını kırmasını ve ciğerine isabet eden şarapnele rağmen mücadelesi için savaşmaya devam ettiğini kastetmiş sanırım.

    elon bu hangi seviye atatürk düşmanları rokete atleti tıkarlar, bütün uzay programı yalan olur.

  • bunların lağım çukuruna dönmüş ağızlarını misvak değil kezzap bile temizlemez.

    nasıl bir ceza ulan bu aşağılık adamlarla aynı ülkenin vatandaşı olmak, tarihin aynı rezil dönemine denk gelmek.

    ne kadar siyasal islamcı köpek varsa allah belasını versin...