ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
akşama doğru
-
çok güzel bir ilhan berk şiiridir.
ey güzel harf güzel kağıt güzel kalem.
sana nehirlerden rüzgarlardan söz ediyorum
benim için nehirleri eğit,su yolları aç.
ben ki daha ağzı lekeli bir çocukken
yürürken gördüm bir gün nehirleri
nehirlerin rüzgarların sözü yaşar
ben ağzının yaprağıyım,bir yere yaz bunu.
ey güzel el yazısı güzel mürekkep güzel uç.
beni küçük su birikintileri büyüttü.
beni anlamak için su birikintilerine sor
su unutmaz:daireler çizerek dikkatle çalışır.
benim için yapraklar topla,yatağını lekele.
ben bu akşam doğruyum,karıştır saçlarımı.
musul'da kerkük'te olup hakkari'de olmayan petrol
-
musul rakım :230 m
hakkari rakım: 1800 m
başka söze gerek yok.
az kişinin bildiği muhteşem web siteleri
-
bir zamanlar için: ekşi sözlük
%60'lık blok bize göre boş laftır
-
olum bi partinin varoluş amacı "bazı kişilere çok sinirlenmek ve bazı duygularını çok yoğun yaşamak" olabilir mi aq. fantezi arabeskçi misiniz siz, hızlı popçu musunuz, nesiniz ya. (bkz: thanks for nothing)
dostoyevski vs kafka
-
"sevgili okuyucular, şimdi siz dinlemek isteseniz de istemeseniz de ben size niçin bir böcek bile olamadığımı anlatmak istiyorum. tüm içtenliğim ve ciddiliğimle söyleyeyim, böcek olmayı bile şiddetle istedim."
yeraltından notlar* - fyodor mihailoviç dostoyevski
"bir sabah tedirgin düşlerden uyanan gregor samsa, devcileyin bir böceğe dönüşmüş buldu kendini."
dönüşüm* - franz kafka
kafaları aynı çalışan ama dilleri farklı dönen, benzer acıların içinde debelenen ama bu acıları farklı açılardan anlatan iki yazarın karşılaştırması. ikisi de toplumdan, insanlardan, düzenden ve bunların çarpıklıklarından şikayetçi ve genel bir değişikliğin/düzelmenin mümkün olmadığının farkında olduklarından bu şikeyetlerini kişisel isyanlarla dile getiriyorlar. biri tüm bu çarpıklıklardan kurtulmak için böceğe dönüşmeyi arzularken, diğeri bu dönüşümün nasıl bir çarpıklıkla sonuçlanabileceğini anlatmış.
pkk'lıları tedavi ettiği için tutuklanan doktor
-
tutuklanması ambülansları tarayıp doktorları öldüren örgütün sempatizanlarının zoruna gitmiş doktordur. devlet hastanesinde çalışan ve işi bu olan bir doktor kalkıp pkklıların inlerine gidip onları tedavi ediyorsa o örgüte üye olduğundan bunu yapıyordur. hipokrat yemini hastane de yardımını bekleyen hastalar varken onları bırak da, teröristlere yardım ve yataklık et hatta belki bizzat teröristlik yap diyor da bizim mi haberimiz yok.
yanlış olduğu halde aynı numarayı ısrarla aramak
-
- alooov! mahmud!!!
- yanlış numara beyefendi...
- mahmudu ver.
- mahmut yok, yanlış numara.
- sen kimsin?
- yanlış numara beyefendi yanlış yeri aramışsınız
- haa. *çat*
..
- aloo! mahmud!!!
- ...mahmud yok beyefendi
- mahmud nerde? işe mi çıktı?
- yok beyefendi tekrar yanlış aradınız
- neresi orası?
- yok burda mahmut filan... yanlış aramışsın işte
- *çat*
...
- mahmud!!!
- beyefendi hep aynı numarayı ararsanız hep yanlış olacak, düzelmeyecek ki...
- kaç orası?
- 021228339**
- eee tamam... mahmudun numarası
- hayır beyefendi son 9 yıldır benim
- sen kimsin?
- sana ne be!
- *çat*
...
- alooov!!
- yahu beyefendi... yok işte... olmuyor... yanlış not almışsınzı numarayı!
- ben hasan!!!
- aferin. eee?
- mahmudu ver!
- gidin fihristten bakın... 118 'den sorun numarasını arkadaşınızın. internetten bakın dicem de, pek sanmıyorum
- ne internedi?
- offf... yanlış numara arkadaşım, yeter
- yaauu... yavvv... üfff.... *çat*
....
- alooov!
- yeter be öööfff.
- yine mi sen?
- heralde ben! hep aynı numarayı arıyorsun... nasıl doğru düşsün?
- ama orası mahmudun
- değil ulan değil.
- yok mu şimdi?
- vardı da kalmadı elimizde. yarın gelir. daha yeni bitti stokta.
- ne?
- yok bir şey
- *çat*
...
- alooov, mahmud???
- mahmut nişanlısıyla galapagos'a kaçtı.
- nereye? işe mi?
- yok... evrim geçirip gelecekmiş. sıkılmış maymunlarla yaşamaktan.
- evrim kim?
- sen tanımazsın. darwin var ya, zeytinburnunda... onun dayı oğlu.
- mahmut'un dayı oğlu musun?
- hayır ben mahmutumun geyşasıyım.
- ayşası mı? ayşaaa?
- böğürtlen be böğürtlen... su aygırları. traleybüs.
- *çat*
...
- aloov! mahmud?
- mahmut işe çıktı hasan abi.
- ne zamana gelir?
- valla gelmez heralde bugün
- haa.. *çat*
- *oh bee*
foot in the door
-
bu teknikle ilgili bir ornek:
sokakta turistin biri size bir yer sorar siz de tarif edersiniz. sonra size biraz beraber yureyelim o tarafa dogru hic bilmedigim bir yer kaybolmayayim der, siz de tamam olur dersiniz. sonra, bir bakmissiniz adami gidecegi yere kadar goturmussunuz.
yani neymis; once birinden kucuk birsey istiyorsunuz, onu aldiginiz zaman biraz daha buyugunu istiyorsunuz onu da aldiniz mi daha da buyugunu seklinde devam ediyor.
camel'ın fiyatının düşmesi
akıllı ile zeki arasındaki fark
-
akıllı anlatılan şeyleri anlar, zeki anlatılacak şeyleri düşünür.
yapman gerekeni yaptın diye alkış bekliyorsan
-
içinde gezdirmenin reklama dökülmüş halidir.
vatandaşlardan 6 çocuk isteyen vali
-
sivas valisidir.
aslında yazı eksik olmuş. doğrusu şurda.
çiftin nikah şahitliğini yapan sivas valisi alim barut, “ben şimdiden üç tane tane çil çil yavrunun olacağını umut ediyorum. birisi aile için, birisi maden ocağında 3 kuruş için gebersin diye , birisi asansörde yere çakılsın diye. dört olursa iyi olur, beş olursa ala olur, altı olursa bu geri zekalıları beleşe bile çalıştırırız” diye konuştu.