hesabın var mı? giriş yap

  • günümüzde çek cumhuriyeti sınırları içerisinde yer alan, kaplıcalarıyla meşhur olan karlovy vary'nin eski ve almanca olan ismidir.

    bölgedeki sıcak suların bizzat kutsal roma imparatoru iv. karl tarafından keşfedildiği ve bunun üzerine 14. yüzyıldan itibaren bu bölgeye yerleşimin başladığı bilinmektedir. bu yerleşim yerinin iyice ünlenmesi ise 18. yüzyılda bilim insanlarının yöredeki sıcak suları inceleyip, bu sular üzerine yayınlar yapmasıyla gerçekleşmiştir. bu yayınlardan sonra pek çok ülkeden insan tedavi amacıyla karlsbad'a akın etmeye başlamıştır. böylelikle bu şehir zaman içinde avrupa'nın en meşhur sağlık merkezi oluvermiştir.

    karlsbad, bittabi pek çok ünlü ismin de uğrak noktası olmuştur. örneğin; karl marx burayı üç kez ziyaret etmiş, hatta onun anısına kente bir heykeli yapılmış: link. aynı şekilde ludwig van beethoven'ın ziyareti anısına da bir heykel yapılmıştır: link. ayrıca tolstoy, kült romanı anna karenina'da karlsbad'a önemli yer ayırmıştır. karlsbad'ı ziyaret eden bir önemli isim ise mustafa kemal atatürk'tür. mirliva mustafa kemal, 1918 yazında tedavi amacıyla bu şehre gitmiştir. yaklaşık bir ay kaldığı bu şehirde de bir günlük tutmuştur. tuttuğu bu günlük, yıllar sonra ülkemizin ilk kadın tarih profesörü olan afet inan tarafından derlenip, kitap haline getirilmiştir.
    (bkz: m. kemal atatürk'ün karlsbad hatıraları)
    (bkz: karlsbad'da geçen günlerim)

    son olarak, paşa'nın günlüğünde yer alan komik bir anısını bu başlığa bırakmak isterim. (not: metnin günümüz türkçesine uyması için naçizane ufak tefek dokunuşlar yaptım)

    “4 temmuz 1918 perşembe
    program gereğince sabah saat 7'de marksbrun önünde kadehimi içiyorum. kadehi yarıladıktan sonra da yudum yudum hem içiyor hem de mühlbrun'a doğru yürüyorum. yağmur yağdığı için açık olan şemsiyemle başımı muhafaza ediyorum fakat paltomu ıslanmaktan koruyamıyorum. muşambamı şevki'ye vermiştim. o da arkamdan geliyordu. yağmur dindi, adımlarımı sıklaştırdım. hızlı hızlı adeta asker yürüyüşüyle yürüyordum. herkesin durup bana baktığını ve gülmekte olduklarını gördüm. yürümeye devam etmekle beraber etrafıma, geriye bakınıyordum. bir de ne göreyim. benim şevki, hemen bir-iki adım mesafe ile bana ayak uydurmuş, yere kadar uzanan benim muşambamın içinde kendinden geçmiş, kollarını sallayarak beni takip ediyor. talimhane meydanında acemi askerlerin yürüyüş talimi esnasındaki hareketlerinden biri... ben de gülmeye başladım... -ne yapıyorsun? dedim. -hiç efendim, dedi...” :)

    paşa'nın karlsbad'da çektirdiği hatıra fotoğrafları için: görsel 1 - görsel 2

  • "eğer ülkeme yararlı olacak, diğer ülkeleri mahvedecek bir şey biliyorsam prensime önermem; çünkü ben önce bir insanım, sonra bir fransız’ım. ben zorunlu olarak insan doğdum ve tesadüfen fransız oldum."

    montesquieu

  • bildigin normal adammis lan bu. bizim bolumde var bi tane, erasmus'la gelmis. siradan bi herif. yolda gorsen dikkatini cekmez bile. hatta biraz hipster'lik bile var. normal adamdan da fena yani.

    ama yine ne oluyor, kizlar paso gidip biseyler diyor adama, muhabbet etmeye calisiyor falan. herif sirf italyan oldugu icin cekiyor kizlari kendine. cekme anani baciyni skim cekme dedim gecen gun, anlamadi.

  • buna gülünmesini bekleyenler sayesinde şahanlar şafaklar ferrari kullanıyor.
    aziz nesin'in yetiştiği bir ülkede mizah nasıl bu hale geldiyse kim getirdiyse allah bin belasını versin.

    yıllar sonra 2021 yazı yangınlarından sonra gelen edit: şahan kusura bakma.

  • gitmeyin lan adamın üstüne adam her erkeğin isteyeceği şeyi delikanlı gibi söylemiş. sunucular olur mu öyle şey falan diyorlar aydemir abimiz "o da razıysa" diye ifadesini tamamlıyor.

    pedofili falan diyenler olmuş ama pedofili başka bir şey arkadaşlar. böyle şeylere pedofili derseniz bu kavramı meşrulaştırmış olursunuz.

    20 yaşında kızla evlenmek isteyen adama kadın düşkünü denir, zampara denir, kırkından sonra azanı teneşir paklar denir ama pedofil denmez. pedofili çok başka bi durumdur ve insanlık suçudur amk. olayları birbirine karıştırmayın.

  • (bkz: enerji ve tabii lan manyak mısın bakanlığı)

    debe editi: işin şakası bir yana 301 madencinin göz göre göre katledilmesinde istifa etmeyen zihiniyetin, ülke genelinde kesilen elektrikler, bu sebeple çalışmayan telefon hatları, bağlanmayan internet, duran metro ve ulaşım sistemleri, çalışmayan trafik ışıkları, kaosa dönen trafik, 100 milyon dolar üretim kaybı* vs. nedeniyle istifa etmesini bekliyor değildik. istifa beklentisini alaya alırken umarım enerji bakanı "nasılsa seçim yakın 3 döneme de takılıyorum istifa etsem iyi olur güzel anılırım" demez diye de aklımdan çok geçti. çünkü dün enerji bakanlığının beceriksizliğiyle yaşanan bütün bu süreç, yitip giden 301 gariban madencinin hayatından, babasız kalan çocuklarından, bir başlarına kalan eşlerinin durumlarından daha trajik, daha beceriksizce ve daha kötü değildi. sizler istifa edip erdemli ve onurlu anılma hakkınızı soma faciası'nda kaybettiniz beyler ve iyi ki dün istifa edeniniz olmadı. unutma unutturma! (bkz: 13 mayıs 2014 soma maden ocağı patlaması)