hesabın var mı? giriş yap

  • türkiye’nin koronavirüs rakamlarını dünya sağlık örgütü normlarına uygun bir biçimde açıklamadığı için verilen notadır. çocukça faşizmini zamanla sistematikleştiren akp’nin bütün hilesinin gün yüzüne her gün çıktığını zaten çomar olmayan biri görür, ama buna destek veren almanya’ya da şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.

    halkın sağlığıyla oynayanların ve halkın haber alma özgürlüğünü kısıtlayanların allah belasını versin.

    (bkz: bütün dünya almanın daşşaaanı yisin)

    kaynak

  • 21. yüzyılda (yirmibir) msn alan baba garip değildir ama msn alıp kişisel iletisine ''bütün bisikletlere bindim bisana binmedim'' yazan baba gariptir. ne kovalıyo kimbilir.

  • evet bu da olmuştur. her türlü adam kayırmanın, fişlemenin, yolsuzluğun döndüğü bir sınav sisteminde; rabia'nın "kolunda unuttuğu saat" yüzünden hayallerini, umutlarını, geleceğini ve emeklerini elinden almıştır eğitimin yüz karası kurum ösym.

    tek kişilik sınava girdiği sınıfında gözetmenleri tarafından da kolundaki saati fark edilmemiş, uyarılmamıştır bu genç kız.

    haber linki

    --- spoiler ---

    bu azimli ve başarılı genç kız, sistem tarafından desteklenmesi gerekirken engellendi.

    --- spoiler ---

    edit: twitter'da #otizmlirabiayasahipçık hashtagi ile destek başlamıştır.

  • 57. yıldönümü.

    hareket başladıktan sonra fidel castro, paralı kübalı askerlere biraz harekat alanı bırakmak istemiş. önce çıkarma yapsınlar sonra çevirelim diyerek çok kayıp vermek istememiş. che guevara hemen reddedip, hepsini imha edelim diyerek saldırı emri vermiş. [bolivya günlüğü'nde de cephede en önemli şeyin moral olduğunu belirtiyor. psikolojik okumaları çok güçlü.] paralı küba'lıları ördek gibi avlayarak kennedy hükümetine bir şok yaşatan küba devrimci silahlı güçleri 68 saat gibi çok kısa bir sürede zafer kazanmış.

    bu olaydan sonra castro ilk kez devrimin kimliğinin marksist - leninist olduğunu açıklıyor. sovyet başbakan yardımcısı anastas mikoyan küba'yı ziyaret ediyor. küba ivedi bir şekilde tüm abd şirketlerini kamulaştırıyor [36 adet şeker plantasyonu-şirketi, texaco ve esso, telefon ve elektrik şirketleri] ve halen devam eden abd ambargosu başlıyor.

    özeti; che guevara'nın punta del este'de yaptığı konuşma bana göre; devrim bu hareketten önce zayıftı, şimdi çok daha güçlü diyerek kennedy'ye teşekkür ediyor.

    küba'yı 26 temmuz kanadıyla ve ekonomi yönünden eli daha zayıf olduğu için [we are poor people living in a very rich country] ülkeyi dünya sahnesinde daha politik ve iç siyasette daha ulusal bilinçle yönetmek isteyen fidel değil; fidel'i defalarca abd'ye karşı uyaran kardeşi raul ve che guevara [no se puede confiar en el imperialismo, pero ni tantito asi, nada] ön plana çıkıyor tarih sahnesinde böylece.

    küba bildiğimiz küba oluyor.

    sosyalist küba.*

  • adam hızır a.s gibi gelmiş.

    yemek bırakmış montunu üstüne örtmüş ve gitmiş.

    yeminle bu dünya bunun gibi adamlar sayesinde dönüyor yoksa çoktan kıyamet kopmuştu

  • sözlüğü liseli ergenler için ortam sanan kullanıcıların düşüncesi.
    belli bir yaşa gelmiş mesleğinde uzmanlaşmış kullanıcıların görüşleri değerlidir.
    sözlükte yazdıklarından ergen yazarlara bolca ödev çıkar.

  • işyerinden bir arkadaşımla otobüsteyiz. ben cam kenarındayım, dalmışım, müzik dinliyorum.

    - ne dinliyorsun?
    - (kulaklığı çıkar) ney?
    - ne dinliyorsun?
    - müzik dinliyorum.
    - kim?
    - teoman.
    - hee tamam, devam et sen.
    - tamam.

    bir süre sonra:

    - teoman'ın bi şarkısı vardı ya hani?
    - (kulaklıkları çıkar) efendim?
    - teoman'ın diyorum bi şarkısı vardı.
    - evet?
    - geçen gün dilime dolandı, bi hafta aynı şarkıyı söyledim durdum.
    - öyle mi? hangisiydi?
    - şeydi. ıı... şey. çıkaramadım şimdi.
    - hmm.

    bir süre sonra:

    - rüzgar gülü nasıldı? mırıldansana biraz.
    - rüzgaar gülü rüzgaar gülü... hiç ölümü düşündün mü? bir yaz günü bir yaz günüü...
    - ı ıh cık bu değildi.
    - düet miydi?
    - yok düet değil, teoman tek söylüyor.
    - paramparça mı?
    - nasıldı o? mırıldansana biraz.
    - bir bar taburesi üstündeee babamın öld...
    - ı ıh cık bu değildi.
    - gönülçelen mi?
    - nasıldı o? mırıldansana biraz.
    - gönülçeleeen gönülçeeleeennn...
    - yok bu da değildi ya.
    - neyse koray, hatırlarsın bi ara. zaten böyle şeyler bi anda gelir aklına, düşününce bulamazsın.
    - sağol keyfe yani çok yardımcı oldun!
    - abi sordum o değil bu değil, hatırlamıyorsun ben ne yapayım?
    - bi iki tane daha söyle, bulacam. hissediyorum.
    - (öff pöff) kupa kızı sinek valesi mi?
    - hayır ya! ne alakası var ya?
    - e olm teoman şarkısı işte... meşhur.
    - nasıldı o? mırıldansana biraz?
    - baksana, sen teoman'ı tanıdığına emin misin?
    - eminim tabii.
    - hee. aklıma başka şarkı gelmiyor. gelince söylerim.

    bi süre sonra...

    - ben bulamadım. sen buldun mu?
    - neyi?
    - aklıma takılan şarkıyı?
    - koray şarkı senin aklına takılıyor, zihni ben kurcalıyorum. bence bi sonuç alamayız bundan.
    - off ya... neydi o şarkı?

    yol bitmeye yakın:

    - buldum. iki yabancı! birlikte ama yaaalnız ikiiii yabancııııyız.
    - (ulan) hani düet değildi?
    - düet mi de bu?

    ...

    teoman müziği boşuna bırakmadı, arkadaşlar.