hesabın var mı? giriş yap

  • dünden beri hayranlıkla izliyorum. arama kurtarma ekiplerinin 8 saatte yapacağı işi 1 saate düşüren yöntem. balyoz, hilti allah ne verdiyse giriştikleri halde 1 saatte sadece 1 metre ilerleyebilen ekipler, madenciler sayesinde saatte 7-8 metre derine ulaşmış. harika bir kriz yönetimi.

    şöyle bir şey: görsel

    tüm madencilerimiz sağ olsun. siz ekip gönderene kadar onlar çekti aldı. yine o tomalarla saldırıp üstüne bastığınız işçiler yetişti imdadımıza. siz de diyanet'i fonlayın! beslediğiniz bakanlık cenazemize bile gelmedi. allah'ın huzuruna çıkacağını düşünen biri bunları nasıl içine sindirebilir? aklım almıyor. siz gerçekten şizofrenisiniz, bahsettiğiniz dini yaşamayıp camiileri kıraathane gibi vaaz vermek için kullanıyorsunuz. icraat, iman, ihlas sıfır ne yazık ki... gözümüzün içine baka baka bizimle alay ediyorsunuz! garibanın ekmeğine kan doğradığınız yetmiyor, bir de pişkin pişkin 'yağma yok yalan var' diyebiliyorsunuz.
    yetmiyor, yaprak yapsan'ı provokasyonla suçluyorsunuz. aynı senaryoyu 99'da yaşamamış olsak inanacağız.

    böyle bir felakette hiç kimse "kolumuzu arabanın kapısından çıkarmaya korkuyoruz, bunlar yüzük için kolumuzu kesecekler" diye yalan söylemez. siz ve trolleriniz çok rahat yalan söyleyebildiğiniz için ve de işin içinden çıkamayınca iftira ile üste çıkma siyasetine sığındığınız için artık vicdansızlığınızdan tiksiniyoruz. ölüyoruz, toprağın altından koku geliyor, size yine yetmiyor. neymiş? enkazların temizlenmesi gerekiyormuş. siz önce şunun hesabını verin(kendinize) bir afet bölgesine 3 gün sonra ekip yollamak ne demek? bunu kendinize nasıl açıklıyorsunuz? hani sosyal devlettik? bunu çok merak ediyorum. azıcık kamera gördü mü köşe kapmaca oynayacak, üzerinde gocuk dahi olmayan çocukları kendinize siper edecek kadar aciz ve merhametsizsiniz.

    bu kadarı artık kendi canına düşmanlık. dilerim ileride çocuklarınızın bile yüzüne bakamaz hale gelirsiniz bunu çok kalpten istiyorum.

  • vay arkadaş, nasıl bir yüzdeyle atıyor anlamadım gitti. ben o kadar yüksek yüzdeyle akbil basamıyorum.

  • normal jantları çelik olan bir otomobilin stepne jantının adi dökme demirden olması ile aynı mantıktaki bir imalat stratejisi sonucudur.

    otomobilin vites kutusunda bir çok dişli bulunur. vites kolu değişik pozisyonlara getirilerek bu dişlilerin bir kısmı devreye alınır, gerekmeyenler ise birbirlerinden ayrılarak devre dışı bırakılır. otomobilin ters yönde hareket etmesini sağlayan dişliler diğer dişlilerden yapı olarak farklıdır. diğer dişliler helis dişli iken geri vites dişlileri düz dişlidir.
    düz dişli ile helis dişli arasındaki farkları şekil 1’de inceleyelim:

    l l l l l l l l l l l l
    şekil 1-a

    .\\\\\\\\\\\\\\’
    şekil 1-b

    dişliler kenarlarında hareketi iletmeye yarayan dişleri olan disk şeklinde metal* parçalardır. bir dişliye yandan baktığımızda, eğer düz dişliyse dişler şekil 1-a daki gibi görünür(harf karakterine göre “l”harfinin altında oluşabilecek hafif eğrilikleri göz önüne almayın). helis dişlilerse, dişleri dişli eksenine açılı olacak şekilde açıldığından şekil 1-b deki gibi görünür.
    ileri viteslerde helis dişli kullanılmasının sebepleri şunlardır(önem sırasına göre değildir, zaten hepsi de birbirlerinin nedeni ve/veya sonucudur):
    1. helis dişlilerde sürtünme daha az olduğundan ısınma sorunu çok daha azdır.
    2. helis dişlilerde verim kaybı çok daha azdır. yani aynı miktarda yakıtla çok daha fazla mesafe alınabilir.
    3. helis dişlilerin ömrü düz dişlilere göre çok daha uzundur.
    4. helis dişliler daha az ses(gürültü) çıkarır.
    5. helis dişliler daha az vibrasyon ve sarsıntıya neden olurlar.
    geri vites için düz dişli kullanılmasının nedeni ise ekonomiktir. helis dişlinin imalatı düz dişliye nazaran çok daha zor ve pahalıdır. çok kısa süreli kullanımı olan geri vites dişlisinde helis dişli kullanımı, otomobilin ömrü boyunca yapacağı yakıt tasarrufuna kıyasla çok fazla imalat maliyeti getirir. otomobilin ömrü boyunca gideceği birkaç kilometrelik geri vites mesafesinde yaratacağı ses, titreşim ve ısınma ise çok önemli değildir. hatta çıkardığı ses diğer araçların sürücüleri tarafından bir nevi uyarı sinyali olarak algılandığından, tercih bile edilir. hiç kimse sadece geri viteste gitmek üzere otomobil almayacağına göre, yüzbinlerce kilometre ömrü olan bir dişli kullanmak çok doğru değildir.

  • son 1 yılda 100+ kişiye kilo verme üzerine profesyonel danışmanlık vermiş biri olarak söylüyorum: kilo vermenin yalnızca tek 1 yolu var: az yemek.

    bu 100+ kişiden sadece 4-5'i 90 günlük çalışma süremizin sonundaki hedeflerine ulaşıyor. çünkü kalan 95 kişi kesinlikle daha az yemek falan istemiyor. beslenme alışkanlıklarını değiştirmek, alkolü azaltmak, o elindeki çikolatayı bırakmak istemiyor.

    sadece bana para ödeyerek "en azından denedim" diye vicdanlarını rahatlatmaya çalışacak derecede kendilerini kandırıyorlar. bu tayfa genelde ilk 5-10 günde yediklerini takip etmeyi bırakıyor zaten. çünkü takip ettiğinde fazla yediği gerçeğiyle, ve az yemek istemediği gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalıyor. fazla fazla yiyip bana bunu söylemeye de utanıyor ve eleniyor.

    kalanlarla sonuna kadar devam ederiz ve söylediklerimi uyguladıklarında her zaman, istisnasız başarıya ulaşırız.

    peki az yiyeceksiniz ama neyden az yiyeceksiniz? kilonuzu korumanıza yetecek denge kaloriden az yiyeceksiniz.

    denge kalori nasıl hesaplanır? benim incelediğim uyguladığım birkaç yöntemden en faydalı bulduğum hesap yöntemi aşağıdaki gibi:

    denge = ( kilo*10 + boy*6,25 - yaş*5 ) * 1,15
    örneğin 70 kilo 175 boyunda 30 yaşında biri için:
    denge = ( 70*10 + 175*6,25 - 30*5 ) * 1,15 = 1890 kcal

    peki ne kadar az yiyeceksiniz? %25 daha az yerseniz minimum kas kaybıyla bu iş olur.

    o zaman hedef kalori: 1890 * 75 / 100 = 1417 kcal

    kalorinizi myfitnesspal'dan takip edebilirsiniz. kilonuz 1 azaldıkça bu hesabı tekrar yapmayı unutmayın.

    mesela örnekteki kişi 65 kiloya düştüyse yeni denge = 1796 kcal oluyor. dolayısıyla hedef de

    1796 * 75 / 100 = 1347 kcal olur.

    kilo verirken bu kalorinin %40 protein, %40 karbonhidrat ve %20 yağ'dan gelmesi en optimal dağılım gibi duruyor, ona da dikkat edersiniz. zaten protein ağırlıklı beslenmeye dönünce bile müthiş farkedecek.

    bunun dışında bir yöntem arıyorsanız kendinizi kandırdığınızı bilin.

    edit: bazal metabolizma'ya çok takılan olmuş, "kilonuzu korumak için gereken denge kalori"* olarak değiştiriyorum. eski hesap doğru olsa da yeni ifadesi daha uygun oldu.