hesabın var mı? giriş yap

  • bu filmdeki dinozorlar; 127 dakikalık süresi olan filmde, toplamda 15 dakika görünmüş olsalar da her birisi bir nesil için efsane olmuş, muhteşem canlılar. 6 dakikası cgi, 9 dakikası gerçek dinozor maketleri ile perdede görüldü. 9 dakikanın büyük bir kısmında da t-rex alıyor.

    filmdeki dinozolar şu arkadaşlar oluyor.

    * dino kelimesi, deinos'tan geliyor. korkunç demek. -saurus ise "lizard" yani kertenkele. dinozor en basit tanımlama ile korkunç kertenkele anlamına geliyor.

    * sol üstte görülen uzun boylu arkadaş, brachiosaurus. filmde ilk gördüğümüz, uzun boylu dinozorlar. brachio, kol-dal anlamına gelen branch kelimesinden geliyor. "dal dinozoru" olarak kabaca çevirilebilir. ismini ağaç dalı yediği için almış olması çok muhtemel. otçuldur.

    * parasaurolophus, brachiosaurus ardından göl kenarında su içerken görülen dinozor. para, yanında-neredeyse demek. sauro, -saurus'tan geliyor. lophus, latince ibik-tepelik demek. "tepeli/ibikli dinozor" gibi bir anlamı var yani. otçuldur.

    * triceratops, hasta olan ve bilim adamımızın karnına yattığı dinozor. tri=üç, cerat=boynuz, ops=yüz demek. "üç boynuzlu yüz" demek oluyor bu da. otçuldur.

    * dilophosaurus, şişman hırsızımızın canına okuyan, kızınca boynunun kenarından bir şeyler açılan dinozor. di=iki, lopho=tepe, saurus=kertenkele demek. başının hemen üstünde yer alan iki tepeden ötürü, "iki tepeli dinozor" olarak anılan bu dinozor etçildir. kendinden ufak dinozorlara saldırır. filmde, ufak boyutlu görülmüş olsa da boyları en az 4 metre civarında ve 300 kg olduğu düşünülüyor. çene yapısı yüzünden ısırma amaçlı değil, koparma amaçlı hamleler yaparak saldırırmış.

    * velociraptor, latince "hızlı yağmacı, çabuk kapan" anlamına geliyor. veloci=velox=çabuk, hızlı anlamında. eskiden bisiklet için kullandığımız velospit ile velociraptor için kullanılan aynı kelime yani. raptor ise soyguncu anlamında. etçildir. filmde, mevcut boyunun iki katı olarak gösterilmiştir. moğolistan civarlarında yaşamışlardır.

    * gallimimus, elemanlarımızla beraber bir müddet koşturan ama daha sonra, t-rex'in saldırdığı ufak dinozorlar. otçuldur. ismi "tavuk/kümes hayvanı taklidi yapan" anlamına gelir.

    * tyrannosaurus rex, elbette ki efsane dinozor. filmdeki t-rex dişidir. filmde kullanılan sesi birkaç hayvanın sesinin birleşiminden oluşmuştur. tiran, despot, zalim hükümdar anlamına gelen tyrant kelimesinden ismi gelir. rex=kral. müthiş bir avcı. yalnız avlanır. 6 metre boyunda, 9 ton ağırlığında bir canavar. filmde maketi yapılmıştır. yağmurlu sahnelerde çekilen t-rex sahneleri oldukça zorlu geçmiştir. mekanizmasının bozulmasından, üst derisinin yağmurla deforme olması gibi bir sürü problemle karşılaşılmıştır. maket o kadar gerçekçi olmuştur ki, yağmur yağdığı zaman set aralarında yemek yiyenlerin bazıları t-rex'in hareket ettiğini düşünüp çığlık bile atmışlardır.

    t-rex

  • 12. yüzyılda ingiltere'nin woolpit kasabası'nda iki çocuk ortaya çıkar. ortaya çıkar diyorum çünkü çocuklar yeşil, anlaşılmayan bir dil konuşuyorlar ve sadece yeşil fasulye yiyorlar. kardeş olan bu iki çocuğun yeşil olmaları dışında herhangi bir fiziksel farklılıkları bulunmuyor. çocuklardan erkek olanı bir süre sonra hastalanır ve ölür. kız olanı zamanla günlük hayata uyum sağlar, diğer yemekleri yemeye başlar ve ingilizce öğrenir. bu arada yeşil rengi normale döner. ingilizce öğrendiğinde abisiyle beraber st martin's land diye bir yeraltı şehrinden geldiklerini söyler. hiç güneşin doğmadığı ve her yerin yeşil olduğu bir şehir. ancak çocuk woolpit'e nasıl geldiğini bir türlü açıklayamaz. en son hatırladığı şey babasının hayvanını beslediği. daha sonra çeşitli sesler duymuş ve kendini woolpit'te bulmuş. çocukların hayvanın peşine takılıp kaybolarak oraya geldikleri sanılıyor. ama asıl soru nasıl geldikleri değil nereden geldikleri elbette.

    http://en.wikipedia.org/…iewer/file:woolpitsign.jpg

  • sakatlandı sanıyorsun, 30 sn şarj olup kaldığı yerden devam ediyor. john connor'ı korumaya mı geldin mübarek?

  • sonuçtan bağımsız olarak şunu söylemek lazım, fatih gemileri karadan yürütme emrini verdiğinde baya bi adam "yok uçuralım amk" demiştir.

  • sizin serefinizi onurunuzu haysiyetinizi ...yim. allah hepinizin belasini versin. bebek katili ile ayni safta olmak da sana yakisirdi devlet bahceli... devran donecek...

  • marmara environmental monitoring - marmara çevresel izleme (marem) projesi yürütücüsü, hidrobiyolog levent artüz,

    “müsilajı temizlemenin olanağı yok
    boş yere emek ve para kaybı. bunu temizlemenin olanağı yok. süpürgeyle sahilde kum süpürmek gibi, sonunu bulamazsınız. bu organik bir madde ve parçalanacak. bunun için de suda çözünmüş oksijene ihtiyaç var o da denizde çok az”

    kevent artüz “bundan sonraki süreci bilmiyoruz ama bundan daha kötü olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. doğa alıcı ortam olarak kullanılamaz nokta. bunun bıraktığı hasarları ne zaman ölçmeye başlayabiliriz noktasındayız. bundan sonra karşılaşacağımız olgu bunu solda bırakacak”

    bundan sonra istanbul da yaşanılmaz. bu hepimizin suçu. güzelim istanbul elimizden kopup gitti.

    link

  • bize gelip bununla ilgili egitim vermislerdi. sirkette bir cok eski asker oldugundan, calisanlarimizda ptsd varsa nasil yaklasiriz ederiz, belirtileri nedir falan.

    cok ilginc seyler anlatmislardi. ptsd'den sadece catismaya girenler muzdarip degilmis. misal, catisma cikiyor ve yardim istiyorlar. catisanlarin yardim istedigini duyanlar, yardim etmek istiyor ama edemiyorlar diyelim. gidip onlari kurtarmak veya onlarla beraber catismaya katilmak istiyor. catisma bittikten sonra, catisanlar saglam, ama yardim istegini duyanlarda ptsd gorulebiliyormus. ayni sekilde, bir birlik sevk edildikten sonra (diyelim irak), amerika'da birlikte kalanlarda da olabiliyormus. adam ben niye onlarla degilim diye gidiyormus. muharebe gorenlerdeki birbirine destek olma ve destek verme hissinin yardimci oldugu dusunuluyormus. iste atiyorum o telsizle yardim cagrisini duyan ise, ben bunlara neden yardim edemiyorum diye kendini caresiz hissedip ptsd'ye yakalanabiliyormus.

    ptsd'nin tek bir nedeni yokmus yani anlayacaginiz. onune gecmenin en onemli seyin destek hissi oldugu soyleniyor. ihtiyac aninda destek gorebiliyor musun yoksa goremiyor musun...