hesabın var mı? giriş yap

  • asgarî ücret artışı bir gelsin, o zaman göreceğimiz asıl şenliğin fragmanıdır..

    edit: "neden" diye soran arkadaşlar olmuş. buraya yazayım;

    peynir üretiyorsun diyelim. yanında 10 kişi çalışıyor. ocak ayındaki zamla beraber bu adamların maaşına 1000 lira zam gelse, sigortası, vergisi, algısıyla beraber senin cebinden çıkacak para kişi başı 1500 lira olur. 10 kişi için 15 bin lira fazla ödeme yapacaksın. bu maliyeti ister istemez ürünlere yansıtman gerekir.
    aynı durum senin malını taşıyan lojistik firması için de geçerli. daha sonra ürün markete gelecek, markette de aynı şekilde işçiye daha fazla ödeneceği için bu maliyet de yansıyacak..

    yani asgari ücretin artmasının maliyetlere bir yansıması olacak her şekilde.

    edit 2: biraz önce başka bir markete gittim. pınar süt 8,90 falandı. 15-16 lira olması an itibarıyla doğru değil yani.

  • ahkâm kesen insanlar.

    evlenmemiş: evlilik şöyle olmalı, böyle olmalı. aşk evliliği yaparsan muhteşem olur. sorun yaşıyorsan demek ki yanlış insanı seçmişsin...

    çocuğu yok: çocuklar gürültü yapıyorsa kötü ebeveynsin. çocuk öyle yetiştirilmez. özgür bırak duvarı boyasın. bakıcı bakmasın, kreşe gitsin. kreşe gitmesin sen bak. dışarıda emzirme...

    iş hayatına yeni başlamış: patronla böyle konuşulur. iş arkadaşıyla öyle iletişim kurulmaz. maaş şöyle olmalı. bu kadar yıl çalışınca şu pozisyona gelinmeli...

    erkek: kadın böyle yapmalı. böyle giyinmeli. kadın dediğin çalışır. kadın dediğin evde oturur...

    kadın: erkek dediğin güçlü olur. erkekler ağlamaz. bunu giyene/diyene erkek denilmez...

    içim şişiyor dinlerken, içim.

  • mustafa kemal ömrünün en kritik anlarindan birini yasadigini simsek gibi kavramisti.

    alayi on dakika mola icin geride birakmisti. simdi düsman ona kendi askerlerinden daha yakindi. isin daha kötüsü suydu ki eger düsman mustafa kemal'in simdi bulundugu yere gelseydi dinlenmekte olan alay, bütünüyle panige ugrayabilirdi. mustafa kemal'in sikisan dehasi bir anda en güzel kurtulus caresini buldu.

    kacan eratin önüne dikilerek:
    - düsmandan kacilmaz! diye haykirdi.
    askerler:
    - cephanemiz kalmadi, diye söylendiler.
    - cephaneniz yoksa süngünüz var!
    bunu söyleyen mustafa kemal, hemen askere:
    - süngü taaak! kumandasini verdi ve arkasindan da:
    - yere yat! emrini vererek onlari yere yatirdi. türk askeri süngü takip yere yatinca düsman da yere yatti.

    mustafa kemal, bundan sonra, alaydan ilk yetisenlerin hemen "mars mars"la bulundugu yere gelmesi icin emir subayini geriye kosturdu. iste onun kazandigi bu an, canakkale'de conkbayiri zaferinin altin kalemle tarihe yazilmasina sebep olmustu.

    "bir koca muharebenin ufacik bir lahzaya bagli oldugunu, hatta bir memleket hayatinin fena kullanilmis bir an yüzünden tehlikeye düsebilecegini, burada oldugu gibi iyi kullanilmis bir anin ise bir muharebenin ve bir vatanin mukadderatini iyilestirecegini o dakikayi görür gibi canlanmis bir ifade ile duymak insanin tüylerini ürpretiyordu."

    kutsal isyan, cilt 1, sayfa 499

  • sözlükte sistematik şekilde celal karalamaya başlamışlar..

    babamın oğlu değil ama yurtdışındayken bir dersime girmiş biri olarak şöyle bir yorum yapayım. bu adam dededen zengin. yani yanlış yeri kazıyorsununuz. gidin sizden çalınan paralar için başlık açın.

  • maaş zammı gündem olduğunda senin gibi binlerce insan var asgari ücretle çalışabilecek derken sorun yok. çalışan bana böyle yüksek teklif var, verebiliyorsanız kalayım yoksa gideyim deyince onursuz ve namussuz oluyor. hadi oradan esas sizsiniz onlar

  • - oğlum sende kazım koyuncu'nun hacettepe var mı?
    - var. gönderiyim mi?
    - göndersene bi zahmet.
    sending... volkan konak - cerrahpaşa.

  • edit 1: yazımın sonunda belirttiğim gibi 13 katrilyon eski para ile. yeni para ile 13 milyar lira. eski ve yeni para ayrımını yapmakta zorlanmamak adına başlığı bu şekilde açtığımı belirtmek istiyorum. yolsuzluk yapılan paranın büyüklüğünü şöyle belirteyim. bu parayı istanbul'da yaşayan 16 milyon kişiye paylaşsanız kişi başı 812,5 tl yapar. biraz daha açmak gerekirse ortalama kişi başı o zamanki kur ile 250 dolarlık bir yolsuzluk. bugün 4 kişilik bir aileye 1000 dolar versek pandeminin en azından iki ayını ağrısız atlatırdık.

    edit 2: bizden adam olmaz yemin ediyorum. adam büyük bir yolsuzluk dosyası açıklıyor kamuoyu yaratmaya çalışıyor ama ne bir haber sitesi, ne twitter''da, ne youtube'da şu konuyu konuşabilen, gündemde tutabilen,sorgulayan kimse çıkmıyor. ekşi'de bile yeterince gündem olmuyor. değil milyar,katrilyon bizi kentilyon da soysalar yine uyumaya devam ederiz. bizler uyudukça vergilerimiz birilerinin lüx araçlarında pudra şekeri olmaya devam edecek.

    troller sevinçle gelmeden belirteyim, akp döneminde gerçekleşen ve imamoğlu'nun dün akşam yayında açıkladığı, şu ana kadar tespit edilen yolsuzluk miktarıdır. "imamoğlu hani bunlardan hesap soracaktı, hiç soruşturma yapılmıyor" diyen yumuşak muhaliflerin de dikkatle izlemelerini ve okumalarını tavsiye ediyorum.

    şu ana kadar açılan soruşturma sayısı 50. içişleri bakanlığı "ben daha iyi soruştururum" diyerek hemen dosyaların üzerine çöküyor tabii. imamoğlu'nun ifade ettiğine göre bu dosyaların birçoğu bakan seviyesinde olan siyasilere uzandığı için haber sitelerinden anında kaldırılıyor. muhtemelen ekşiden de kaldırırlar yakında. neyse.

    aslında imamoğlu'na gelen soru şu :
    "kürşat ayvatoğlu olayı hakkında ne düşünüyorsunuz? " tabii başkan topu göğsünde yumuşatıyor ve bu olayın nedenlerini açıklayan yolsuzluklardan bahsediyor. 7 ocak 2016 yılında başakşehir'de 78 bin metrekarelik arazi bir özel şirket tarafından 49 milyon liraya alınıp, 11 ocak 2016 yılında yani tam 4 gün sonra -burası çokomelli- 130 milyon liraya ibb'ye (kiptaş'a) satılıyor. yani 4 günde 80 milyon lira kâr. ekliyor başkan "üzerine pudra şekeri bile dökmene gerek yok." yetmiyor, akp ibb seçimlerini kaybeder kaybetmez bu arazi yeşil alan ilan ediliyor. yani fahiş bir fiyatla kiptaş'ın konut yapmak üzere aldığı hatta projesinin maketinin bile hazır olduğu arazi, seçimi kaybedince yeşil alan olarak ilan ediliyor. tabi başkan o maketi ibret olsun diye hala kaldırtmamış.

    durmuyor başkan bir dosya daha açıklıyor. 2017 yılında fatih vatan caddesi'nde özel bir şirket tarafından 25 milyon liraya alınan yeşil alana daha sonra imar izni veriliyor ve yine özel şirket tarafından ibb'ye tam 430 milyon liraya satılıyor. 405 milyon lira kâr. güzel para. başkan asıl değeri 10 milyon dolar olan arazinin 116 milyon dolara ibb'ye geçirildiğini, pardon satıldığını söylüyor. yetmiyor. bu arazi de akp seçimi kaybeder kaybetmez yeşil alan ilan ediliyor.

    buna benzer tam 50 dosya!
    13 katrilyon, yeni para ile 13 milyar lira...
    bu arada dosyalar savcılıkta, akp dosyaların üzerine çöküp kapatmaya çalışsa da, ibb dosyaların asıllarını tutuyor ve peşine düşmeye devam ediyor.

    başkan akp çocuklarının pudra şekeri parasının nerden geldiğini güzel anlatmış. anlayacağınız pudra şekerini alan biziz. yine bize girmiş.

    2:18:30 sonrasını izleyerek detaylı öğrenebilirsiniz.

    https://youtu.be/crzaopicc3m