hesabın var mı? giriş yap

  • yapılan araştırlamalar sonucu müzik zevkinin iq seviyesiyle ilişkili olduğu kanıtlandı.

    araştırma yüksek iq puanları alanların klasik müzik, caz, film müzikleri, elektronik müzik, ambient müzik, smooth jazz ve big band gibi insan sesi içermeyen enstrümantal müzik türlerini tercih ettiğini gösterdi.

    araştırma daha az zeki kimselerin karmaşık orkestra müzikleri yerine sözlü şarkıları tercih ettiğini gösterdi. ayrıca rap müzikle zeka arasında da olumsuz korelasyon bulundu.

    birkaç araştırmayı türkçeye çeviren kaynak.

  • çocuk öldüren bir kadının idamıdır.
    öyle fazla duyar kasmaya gerek yok.

    not: idam konusu tartışılır ama olaylar dönemine göre değerlendirilmelidir.

  • sonunda tarkan'la kızın ayrılmasına sebep oldular. sonra aralarından bir ikisi kıza yazmış dediler. gücendim yar. deli gibi yürekten sevmeli.

  • ayrıldıktan bir saat sonra başkasıyla yatanlar için ross haklıdır. diğer mantıklı ve aşk insanları içinse rachel. ayrılık sonrası insan nasıl ilk gördüğü kadına yumulabilir ya? ergen misin ross? (gerçi ergensin bence) ayrıca aynı şeyi rachel yapsa şu sözlük ortamında ross'u haklı bulan adamlar sayfalarca kadına ne hakaretler yazacaktı. sanki bilmiyoruz. iki yüzlüler sizi.

  • öncelikle "mafya" ile hangi mafyanın kastedildiğini netliğe kavuşturmak gerekir. italyan mafyası söz konusu ise durum şu şekildedir. italyan mafyası roma askeri sistemindeki mantıkla çalışır. baba'nın (boss) altında ikinci bir lider (underboss) bulunur. onun da altında kaptanlar (capo-regime) olur. capo'lar general gibidirler ve her capo'nun kendi emrinde bir grup askeri (soldier) olur. bu askerlerin hepsi made-man'dır (wise-guy, goodfella, man of honor da kullanılır). eskiden askerlerin hepsinin sicilya kökenli olması zorunluydu ama artık işler değişti. mafyaya organik olarak bağlı askerlerin altında ise "associates" denilen ailenin dışında bulunan ve hizmetlerinden faydalanılan kişiler gelir. bu kişiler ailenin bir parçası olarak görülmezler, sadece yardımcı eleman olarak kullanılırlar. genelde street crew (sokak ekibi) olarak harici sekilde askerlerin emrine alinirlar. ancak aileye made-man olarak girmek çok az kişiye nasip olur. genelde böyle durumlarda "books are closed" deyimi kullanılır.

    türkiye'de ise durum biraz daha farklı. kürt ve laz mafyaları çoğunlukla aşiret gibi çalışıp, akraba, aile yakını gibi sadık kesimden insanları yanlarına alırlar. özellikle lise terk, işsiz güçsüz, serseri gençler filmlerin ve oyunların etkisiyle, ve kısa yoldan para kazanma olanakları sayesinde bu örgütlere en alt kademeden dahil oluyorlar. genelde haraç, tehdit, sevkiyat gibi görece basit işlemlerde kullanılıyorlar ve çoğu ya kendi suçundan ya da başkasının suçunu üstlenmekten ötürü kısa dönemli hapse giriyor. hapiste geçirilen sürede ise çömez eleman mafyanın himayesi altında olur. hapisten çıktıktan sonra da çömez eleman sadakatinin ödülü olarak daha kıdemli bir konuma terfi ettirilir.

  • bizim evin salonundan aktarıyorum. bir saat yirmi dakika önce izlemek üzere bir film açtık. sevgili kişisi yeni edindiği strateji oyununa gömmüş burnunu. ayıp olmasın diye filme razı oldu, belli. filmi başlatmadan önce tuvalete gittim niyetini anlamak için. oyunu geri başlatmış aynı benim sabahları beş dakika daha uyumak için her fırsatı ganimet bilmem gibi. hır çıkarmadım tabii. du bakali modundayım başıma geleceği bildiğim halde. sonra düşündüm. strateji oyunları oynamaya bayıldığım dönemlerde anama ettiklerim geldi aklıma. filmine tüküreyim dedim, ona bi şey olmasın. yan yana oturuyoruz, huzursuz olduğumu anlamasın diye bücürük tableti kaptığım gibi kozmetik, entari artık ne kadar karı-kız işi incik mıncık satan site, tanıtan blog varsa açtım önüme. halbuki çok sıkılıyorum sözlük, bildiğin gibi değil. bi de özledim mi ne. ağzını burnunu mıncırasım var ama kıyamıyorum. ellemeyeyim istediği şeyi yapsın dedim. o bilgisayarda galaksiler arası dalgadan bi savaşta dünyayı kurtarırken ben bebeği gözünün önünde dünyadan bi haber oyuncaklarıyla uslu uslu oynayan bir anne gibi oldum. öyle, garip bir his. sevginin aşkla usulca, güvenle yer değiştirdiği anlardan birinin tadını çıkarıyorum.

    birden ayaklandı az önce, geldi ayağımı öptü ve sonra ellerimi. dondum kaldım öyle sözlük. teşekkür etti, başımı göğsüne bastırdı. günlük hayatın içinde eriyip gidebilecek ufak bir jesti görmezden gelmeyip mutluluğa dönüştürebildiği andır. şimdi ben bunu sevmeyip ne yapayım!

  • lanet olsundur..hep birilerine muhtac olmaktır. her ne kadar toplu taşıma veya taksi kullansan da bazi durumlarda hep birilerinden iyilik beklemektir sonunda teşekkür üstüne teşekkür etmektir.yorulmaktir vesselam.