hesabın var mı? giriş yap

  • bunlara cevap vermeye bile degmez. daha yasal goc ile yasadisi gocun ayrimini yapamiyor ben ne anlatayim bu canliya.

  • 1995 yılı boyunca başıma gelen ilginç olay.

    debe edit:

    nadir hastalıklara sahip çocuklarımız için çok büyük bir iyilik yapmış olacaksınız.

    kampanyamız dün başladı. çığ gibi büyüyerek fakülte ve hastane yönetiminin politik nedenlerden dolayı aldığı karara geri adım attırmak istiyoruz.

    buradan imzalayabilirsiniz.

  • aynı besin desteğini başka bir yerden daha ucuza alınca "ama eczane malı başka olur, cart curt." diyen eczacıların birliği mi ?

  • benim bir evliliğim vardı; aslında dünya tatlısı bir kadının birlikteliğimizin uzun bir döneminde beni gerçekten çok sevdiği, gözümün içine aşkla baktığı tutku dolu bir şeydi. nasıl bu kadar şanslı olabildiğime inanamazdım.

    birbirimizin bedeninde yaşardık biz. sabaha kadar hiç ayrılmadan sarılarak uyuyan insanlardık. aslında hep kolum ağrır ve uyuşurdu ama ben çekmezdim hiç, çekmek aklıma bile gelmezdi. keyif alırdım bundan. televizyon izlerken bile neredeyse benim üstümde yatardı mesela, bana sarılmadan film izlemeyi reddederdi. tek başına yatağa gitmezdi hiç, hatta ne zaman uykum yok desem gerekirse kavga çıkarır bir şekilde beni o yatağa getirirdi, uyuyamazdı bensiz. uyumadan önce kafa kafaya verirdik, benim verdiğim nefesi o alırdı, onun verdiği nefesi ben alırdım. birbirimizin nefesi olurduk.

    benim bir evliliğim vardı; sabahları işe hep geç kalırdık. tüm gece sarılıp uyuduktan sonra çıkamazdık yataktan bir türlü, öyle tatlı gelirdi ki ayrılamazdık. sonra işe geç kalacağız diye panikler kavga etmeye başlardık. ben kavgadan dolayı gergin görünürdüm ama içten içe hep gülümserdim bu yüzden, fark etmezdi. panikti zaten hep, hemen heyecanlanır ve acele edeceğim diye daha fazla vakit kaybederdi.

    benim bir evliliğim vardı; eşim olmadan bir şey yaptığımda veya bir yere gittiğimde eksik hissederdim. o yanımda olmadığında geri kalan her şey eksik kalırdı, tat vermezdi. mutlu olabilmenin ön şartıydı benim için; dünyanın en eğlenceli şeyi bile onsuz yetersiz kalırdı. tamamlayıcı parçam, diğer yarımdı benim.

    benim bir evliliğim vardı; öyle güvenirdim ki ona. ne sevgisi ne de sadakati için o uzun yıllar boyunca bir an bile şüphelenmedim. o da bilirdi beni, gözümüz arkada kalmazdı hiç. zaten benim için dünyanın en güzel kadınıydı, fiziksel kusurları o kadar tatlı gelirdi ki bana, kepçe kulaklarına aşıktım mesela anlamazdı.

    benim bir evliliğim vardı; sorumluluk paylaşabildiğimizde birlikte bir şeyler yapmaktan çok zevk alırdık. kavgalı olmadığımız zamanlarda mutfağa birlikte girer harikalar yaratırdık mesela. temizlik konusunda çok kavga ederdik ama; beğenemezdi bir türlü.

    benim bir evliliğim vardı; şu hayattaki en büyük zevkim onun neşeli olduğunu görmekti. "ceylan gibi sektiğinde.." derdim ona, işte o zaman dünyalar benim oluyor. o neşeli olduğunda yaşadığımı hissederdim, onun neşesi kadar mutlu edemedi hiçbir şey beni tüm hayatım boyunca.

    benim bir evliliğim vardı; babamı kaybettiğimde limanım olmuştu benim eşim. bu kadar zaman geçti, hala sadece onun yanında ağlayabildim mesela. artık babam için ağlayamıyorum tek başıma.. "büyük adam" olmak zorunda hissetmediğim tek yerdi onun kolları. benimle birlikte ağladığında hafiflerdi acım. güvenirdim ona.

    bunlar sadece bir kısmı, daha binlerce güzel şey anlatabilirim. biz bir zamanlar birbirimizi gerçekten çok sevdik. iki değil, bir kişiydik. birbirimizin nefesiydik.

    ama benim evliliğim yukarıdakiler gibi mükemmel şeylerden ibaret değildi. bir zaman sonra çok kötülük ettik birbirimize. kavga ettiğimizde çok kırdık birbirimizi, utanılacak şeyler yaptık ve söyledik. egolarımız ve intikamlarımız önüne geçti sevgimizin. en sonunda kötülüğün sevgiden bile güçlü olduğunu öğrendik. güzel şeyler önemsizleşti, elimizde kin kaldı sadece. faturalar kesmeye başladık birbirimize.

    en temiz duygularla seven, gerçekten birbirine aşık iki insandık bir zamanlar ve ne yapıp edip bunu mahvetmeyi başardık. artık sebepler, gerekçeler ve bahaneler önemli değil. acı gerçek şu ki; her şeye rağmen kaybettik. artık "eş" değiliz, birbirimize nefes değiliz, yabancılaşmaya başladık. sonunda anladım ki artık beni sevmekten vazgeçmiş. canı sağ olsun; insan isteyerek aşık olmuyor ki isteyerek bundan vazgeçsin, kimsenin elinde değil.

    itiraf kısmı ise şu; ben öyle sevmişim ve öyle güvenmişim ki onun beni sevmekten vazgeçtiği, nefeslerimizin birbirimize ait olmadığı bir senaryoyu aklımın ucuna bile getirmemişim hayatım boyunca. şu anda hiç tecrübe etmediğim, daha önce aklımdan hiç geçmeyen bir şeyi yaşıyorum. çocukluğumuzdan beri, insanın aşık olabileceği ilk yaşından beri seviyorduk biz birbirimizi, var mı ötesi?

    ama işte sonunda anladım ki öyle veya böyle, şu veya bu sebeple; uzun uzun anlattığım bu kadın artık bana ait değil. benim bildiğim, özlediğim ve sevdiğim kadın; şu anda aynı isimle tek başına nefes alabilen kadınla aynı kişi değil. benim eşim, bana ait olan nefesim ölmüş.

    boşanmaya karar verdiğimizde değil; boşanmamızın onun için üzücü değil bilakis heyecan verici bir şey olduğunu hissettiğimde anladım. benim düşündüğümden çok daha önce benden vazgeçtiğini, son zamanlarımızda birlikteyken bile aslında benden ayrılmış olduğunu, gözünün artık bana değil dışarıya baktığını, beni nefesi olarak değil de sadece aşılması gereken bir engel olarak gördüğünü, kendini başka insanların yanında hayal ettiğini ve yeni insanlar, yeni heyecanlar için heveslendiğini görünce anladım.

    kabullendim, bitti.

  • dune kişiyi hapseden olay örgüsünün yanında barındırdığı özlü sözler ile de dikkat çeken bir kitaptır... gerçek olmasını istemediğiniz bir evren (bkz: #1366360) ve gerçek olması gereken karakterle beraber gerçek hayat da kullanabileceğimiz pek çok tavsiye içerir... bunlardan bazıları:

    • başlangıç dengelerin doğru olduğuna dair en hassas ihtimamın gösterileceği zamandır.

    • soyluluk kurnazlık gerektirir.

    • popüler bir adam güçlerin kıskançlığını uyandırır.

    • besin-güvence-özgürlük yalnızca içgüdü ile elde edilmez.

    • hayvani bilinç ne verilen anin ötesine geçebilir ne de kurbanlarının soyunun tükenebileceğinin fikrine erişebilir.

    • hayvan yok eder, üretmez.

    • hayvani zevkler duyu seviyelerine yakın kalır ve algısal olandan kaçınır.

    • insan, üzerinde evreni görebileceği temel bir koordinat sistemine gereksinim duyar; isteyerek odaklanmış bilinç senin koordinat sistemini oluşturur.

    • tüm maddeler-hücreler-varlıklar geçicidir. içlerinde sürekli akış için çaba harcar.

    • hayvanlar bir kapandan kurtulmak için bacaklarını ısırarak kopartabilir. bir insan ise kapanda kalır; acıya dayanır ve avcıyı öldürüp kendi türüne yönelen tehdidi ortadan kaldırma umuduyla ölü taklidi yapar.

    • nefret; asla unutmamamız gereken gerçeklerden dolayı. sevgi ise yalnızca temel gerçek.

    • imkansızlar; yalanı bilmeden doğruyu görmeye kalkışmak ve karanlığı görmeden de ışığı.

    • gençlik ve güzellik gittiği vakit fark edilecek ki ikisi arasında bir zamanlar denge ile dolu olan o yer maharet ve becerilerin tükenmez bir kaynağı haline gelir.

    • oğlunu çok fazla korursan, herhangi bir yazgıyı gerçekleştirecek kadar güçlenemez.

    • boyun eğen hükmeder.

    • dünya dört şeyle ayakta durur; bilgenin ilmi, soylunun adaleti, cesurun yiğitliği, haklinin duaları. ama tüm bunlar hiçbir şey değildir, yönetme sanatını bilen bir yönetici olmadıkça.

    • bir yönetici zorlamayı değil ikna etmeyi öğrenmeli. en iyi adamları etrafında toplamak içinde ortaya en iyi kahve ocağını koymalı. ve bulunduğu yerin dilini kavrayabilmeli.

    • yaşamın sırrı çözülecek bir problem değil tecrübe edilecek bir gerçekliktir.

    • bir süreç durdurularak anlaşılmaz. anlama sürecin akışıyla birlikte hareket etmeli ona karışmalı onunla birlikte akmalıdır.

    • hangi duyularımızın eksikliği dört bir yanımızdaki diğer dünyayı görmemize ve işitmemize engel oluyor?.

    • oğul babanın uzantısından başka nedir ki?

    • tuzağın nerede olduğunu bilmek, ondan kurtulmanın ilk adimidir.

    • adamların sadakati; üstün olduklarına dair inançlar, gizli antlaşmaların gizemi ve acıyı paylaşma duygusu körüklenerek sağlanabilir.

    • akil vücuda emreder ve vücut itaat eder, akil kendisine emreder ve dirençle karşılaşır.

    • kökünden sökülmüş bitkiyi öldürmek kolaydır, özellikle düşman ellerde.

    • hızlı öğrenmenin ilk koşulu ‘’nasıl öğrenmeli?’’ yi öğrenmek.

    • öğrenebileceğine dair kendine güven. her tecrübe kendi dersini taşır.

    • dağın tepesinden dağı göremezsin.

    • komutanlar daima kendinden emin görünmelidir; tehlikeli bir mevkide oturup asla bunu belli etmezken, bütün bu güvenin yükü omuzlarına biner.

    • savaş teorisi hesaplanmış riskten ibarettir.

    • göz ve pençeyle yönetmeli... tıpkı başka kuşların arasında atmaca gibi.

    • babanın insan , etiyle kanıyla insan olduğunu keşfettiğin andan daha korkunç bir aydınlanma ani muhtemelen yoktur.

    • hiç bir şey bir lidere şov havasından daha fazla bağlılık kazandırmaz.

    • zaptetmek için insan öz saygısına mal olabilecek kararlarla karşı karşıya kalabilir.

    • güç ve korku, devlet yönetiminin araçları.

    • asla olasılıklardan bahsedemezsin yalnizca olanaklardan söz edersin.

    • hediye, bahşedenin lütfüdür.

    • büyüklük geçici bir tecrübedir , asla kalıcı değildir.

    • bolluk insani tehlikeli bir tedbirsizliğe iter.

    • her genç organizma için en büyük potansiyel rekabet kendi türünden gelir.

    • büyüme; en az miktarda bulunan ihtiyaç maddesiyle sinirlidir. ve doğal olarak en az elverişli koşul büyüme oranını kontrol eder.

    • boğulmakta olup ta kendisini kurtarmak için sizin omuzlarınıza çıkan adam anlayışla karşılanabilir. böyle bir durumla oturma odanızda karşılaşmadığınız sürece.

    • atalarımızın uyguladığı şiddetin karşılığını öderiz.

    • kişisel problemlerle karşılaştığımızda, en derin kişisel şeyler mantığımızın incelemesi için dışarı çıkarmakta en çok zorlandığımız şeylerdir. gerçekten kafamızı meşgul eden o en derindeki asil şey dışında her şeyi suçlayarak onun çevresinde debelenmeye eğilimliyizdir.

    • güç iki tarafı da keskin kılıçtır.

    • insanların ruhsal kaslarını geliştirmek için zor günlere ve baskıya ihtiyaç vardır.

    • merhamet insafsız olmalıdır.

    • insani insanlardan ayrılmak üzer, bir yer yalnizca bir yerdir.

    • karşılaşacağın her şeyin değerini bilmeye hazır ol.

    • karanlık kör bir hatıradır, burunlar görür, kulaklar görür.

    • doğruluğa gösterilen saygı dürüstlüğün temeli sayılır.

    • tek çıkışı olan mağaraya kaçan herkes ölmeyi hak eder.

    • zamanın görüntüsü geniştir ama içinden geççiğimizde, zaman dar bir kapıdır.

    • bir planın başarısı içeriğine olduğu kadar uygulanışına da bağlıdır.

    • eğer sadece gözlerine bel bağlarsan diğer duyuların zayıflar.

    • korku akil katilidir. korku toptan yok oluşu getiren küçük ölümdür. korkumla yüzleşeceğim. üzerimden ve içimden geçmesine izin vereceğim. ve geçip gittiği zaman geçtiği yolu görmek için içimdeki göze döneceğim. korkunun gittiği yerde hiç bir şey olmayacak. yalnizca ben kalacağım.

    • devlet yönetiminin araçlarını daima keskin ve hazır tutmak gereklidir. güç ve korku... keskin ve hazır.

    • bir şeyin yokluğu varlığı kadar öldürücü olabilir.

    • yumuşadık ve üstünlüğümüzü kaybettik.

    • bir hinci vaktinden önce almak için her şey tehlikeye atılmaz.

    • bir düşünce dile getirilse de getirilmese de gerçek bir şeydir ve bir gücü vardır.

    • zihnin baskı anında hangi yöne gideceğini eğitim belirler.

    • bir sistemde ne kadar çok yaşam varsa, yaşamak için o kadar fazla yer vardır.

    • doğa felaketleri telafi etmeye, onları gidermeye yada azaltmaya kendi yöntemiyle onları sistemin içine dahil etmeye eğilimlidir.

    • birinin hata yapmasını engellemek, cennetten çıkmış hediye gibidir.

    • körpe kamış kolay kırılır. başlangıçlar çok tehlikelidir.

    • sağ kalabilmek yabancı bir suda yüzebilmektir.

    • ilerleme kavramı geleceğin dehşetlerine karşı bizim için bir koruma mekanizması görevi görür.

    • hayran olduğun bir düşmanın seni korkutması daha kolaydır.

    • bir adamı insan üstü yapan şey dehşet vericidir.

    • suç, başarısızlık hissi şeklinde başlar.

    • ihtiyat liderlik edecek bir adama yakışır bir özelliktir.

    • insan dengiyle yada dengine yakın olanla pazarlık eder.

    • korkulacak adam duyguları olmayandır.

    • baskı dinlerin gelişmesine neden olur.

    • mükemmel olanı ararken tehlikeyle karşılaşma olasılığı vardır.

    • bilinmeyenler endişeyi beraberinde getirir.

    • aristokrat evliliklerin sevgiden farklı sebepleri de vardır.

    • bir şeyi onu yok edebilenler onu kontrol eder.

    • altındaki tüm adamlar mevkine göz koyarlar.

    • bilgelik sevgiyi azaltır.

    • güvenli yola bakan göz sonsuza kadar kapanır.

    • adetler değişir.

    • zor görevler zor yöntemler gerektirir.

    • keder zaferin belirtisidir.

    • ümitsiz insandan tehlikelisi yoktur.

    • ihtiyatlı olmak adına yapılan hata eleştirilemez.

    ayrıca;
    (bkz: dune messiah/#9625607)
    (bkz: children of dune/#9625680)