hesabın var mı? giriş yap

  • dün şehirden ve her şeyden uzak bir köy evinde orman manzarasına nazır oturuyordum. sobada çay demleniyordu. masada o günün gazetesi vardı. uzun zamandır yapmadığım "pazar gazetesi" okuma ritüelini gerçekleştireyim dedim. gazete kokusunu bile unutmuşum. alakalı olduğum her şeyden uzak bir şeyler okuma niyetiyle gazeteyi açtım gözüme çarpan ilk haber "ekşi sözlük yazarlarının favori filmi" oldu. gazeteyi fırlatıp ormana doğru koşmaya başladım.

  • kisa bir animi anlatacam.

    cafede oturup cay iciyoruz. turlu simariklar yapiyor guluyor arada beni de gulduruyor. cay soyledik. seker atip karistiriyordum ki eli carpti cayi oldugu gibi uzerime doktu. bacaklarim yandi bitti kul oldu. neyse soku atlattim sicaklik normale dondu gozgoze geldik. birden aglamaya basladi. numaradan da degil. bildigin gozlerinden yaslar bosaliyor. sasirdim ne yapacagimi bilmiyorum. herkes bize bakiyor. bir de aglarken diyor ki her sey beni buluyor, cok sanssizim, cok mutsuzum falan. ayaga kalktim arkasina gectim lutfen aglama bu benim hatam benim sucum dedim. resmen sucu uzerime aldim ve bunun icin bana bu olayla ilgili tek kelime bile etmedi.

    gereksiz simarikligi yuzunden uzerine cay dokulup kavrulan ben! aglayan o! ozur dileyen ben!

    diyecegim o ki cok tehlikeliler. cook! cirkin olsun benim olsun.

  • zamanında nazım hikmet'ten diye paylaştığım yazıdır. ki o dönem ortalıkta dönüyordu. ben de yaralı bir zamanımda paylaşmıştım. nazım hikmet'e ait değilmiş. neyse kim yazdıysa yazı çok güzel, ki o dönem bu yazı bile iyi gelmişti bana. umarım yaralı dostlara az da olsa yara bandı olur.

    bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. hani ağzınla kuş tutsan "bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. iyi halin cezanda indirim sağlamaz. sen, "ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "peki o ne yaptı" deme. herkes kendinden sorumludur aşkta. sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? hayatı ıskalama lüksün yok senin. onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın. her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "acılara tutunarak" yaşamayı öğreneli çok oldu. hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.yine içeceksin rakını balığın yanında. üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası.... sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir.yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. elbet bitecek güneşe hasret günler. ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini... hayatı ıskalamaya lüksün yok senin.....

  • genel bilgi vermek gerekirse ( bu bilgiler canon olmayabilir çünkü disney satın almasıyla legends yapıldı) mandalor ırkı mandalor gezegeninden bir ırk olup yavin savaşından 4000 yıl kadar önce cumhuriyete savaş açmış bir ırktır. önce dış halkadaki gezegenleri istila ettiler sonrasında direkt cumhuriyeti hedef aldılar. cumhuriyet güçsüz bir durumdaydı ve jedilardan yardım istedi. jedi konseyi bu savaşa dahil olmama kararı aldı. fakat revan önderliğinde bir grup jedi konseye karşı gelerek savaşa dahil oldu cumhuriyet ordularının başına geçti. sonrasında bu savaşların sebebinin bilinmeyen bölgelerdeki sith imparatorluğu olduğu ortaya çıktı. revan mandalorluları büyük bir yenilgiye uğrattı. mandalor'u öldürdü ve onun ( mandalorlular'in liderine verilen isim) maskesini aldı sakladı. o maskenin kültürel bir değeri olduğu için o maske olmadan yeni mandalor seçilemediği için mandalorlular uzun süre lidersiz kaldı ve galaksiye dağılıp paralı asker oldular. revan bilinmeyen bölgelere sith imparatorluğunu bulmaya yolculuğa çıkmadan önce canderous ordo'ya maskenin yerini söyledi. mandalorluları toplamasını ve cumhuriyeti gelecek olan büyük savaşa hazırlamasını söyledi. sonrasında canderous ordo yeni mandalor oldu ve ırkını toplamaya başladı. bunlar kotor hikayesiydi. sonrasında the clone wars serisinde tekrar gördük mandalorluları. jedilari sevmeyen bir ırk olarak karşımıza çıktı. rebels dizisiyle imparatorluk döneminde imparatorluk kuklası bir rejimin oluştuğunu gördük. savaşın şanına önem veren bir ırk olup galaksiye ödül avcılığıyla nam salmıştır. jango fett, boba fett ve canderous ordo en bilinen ödül avcılarıdır bu ırkın. bu dizide yine bir ödül avcısını görüyoruz. daha geçmişine inilmedi ama bir bağlantı çıkacak mı merak ediyorum. dizi episode 6 sonrasını anlatıyor. ilk 2 bölümü sevdim. tek sorun kısa olması. güzel bir kültüre sahiptir bu ırk. ileriki bolumlerde daha çok geçmişe deginmeleri bu bağlantıyı genel izleyiciye vermeleri güzel olur.

  • bir arkdaşın yorumuyla : " eskiden kolanya versem içerdi,şimdi gel iki kadeh rakı içelim hesaplar benden diyorum hanımla bir yere gitmemiz lazım diyor."

  • yüksek maaş alıyor diye sınıf atladığını sanan bir grubun içler acısı hali. görünen o ki zenginliğin tanımını bilmeyenler var etrafta.

    yönetici müdür direktör ne olursan ol o maaşla zengin olamayacak ve zengin gibi yaşayamayacaksın. "bizim site çok nezih" diyorsan hala zengin değilsindir emin ol. o site kelimesinden bi kurtulman lazım. bana hiç "metrobüs çok zaman kazandırıyor"larla, "bazı günler arabayı almıyorum"larla gelme, hala bir ayağın metrobüsten kesilmediyse zengin değilsin. kaliteli diye gittiğin spor salonlarında et ete spor yapıyorsan zengin değilsin. bebek'teki kafelerde sıraya yazılıp kısa mesaj gelince içeri girebiliyorsan, kusura bakma daha çok yolun var.

    ha sen iyi yaşarsın, görece iyi yaşarsın. ama zengin değilsin. zengin olduğunu sanma. etrafında gördüğün şovmenleri de zengin sanma.

    ne zaman ki günlük hayatta karşıma çıkmazsın, o zaman şüphelenirim işte. zengin falan mı oldun da ortalarda görünmüyorsun diye.

    edit:
    zengin sevici değilim
    zengin düşmanı değilim
    zengin hiç değilim....
    zengin taklidi yapanlara gıcığım biraz. neysen osun lan.
    bu ülkede üç evi bir yazlığı olana zengin denildiği için bunlar türedi işte.
    zengin kimdir biliyor musun? bak şu haberde var. türkiye'de hem de.