ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
george bernard shaw
-
''kötülük nedir bilmemek bir erdem değil, bir ahmaklıktır: buna hayranlık duymak, saat kullanmadığınızı bilmeyen birini saatinizi çalmadı diye ödüllendirmeye benzer. erdem, kötülükle iyilik arasında seçim yapabilmek demektir ve bilgili olmadan seçim yapmak olanaksızdır.''
annenin ilkokul mezunu cahil bir insan olması
-
ulan kadın sizin anneniz diye nasıl cahil değil ya. bu ülkede o zaman cahil kadın yok. biri senin annen, biri öbürünün bacısı.
6 mayıs 2023 kk'nın doktorları hedef alması
-
maaşları düşüreceğim, bedavaya çalıştıracağım dediği yeri duyamadığımdan deli zırvası olarak nitelediğim konuşmadır…
ben de doktorum, rahatsız olacak bir şey duymadım…
suriyeli öğrencilere 5 günlük gençlik festivali
-
aslında "suriyeli öğrencilerin 5 yıldızlı otelde 5 gün ağırlanması" olacaktı...
--- spoiler ---
suriyeli öğrenciler 5 yıldızlı otelde 5 gün ağırlanacak!
meb, meslek liselerinde okuyan suriyeli gençlerden 600 kişinin katılacağı bir festival düzenliyor.
bu ay planlanan 5 günlük gençlik festivali, antalya’da 5 yıldızlı bir otelde yapılacak.
meslek liselerinde okuyan suriyeli gençlerden 600 kişinin katılacağı festival, antalya'da 5 yıldızlı bir otelde yapılacak.
şartnamede otelin 5 yıldızlı, alkolsüz, denize sıfır, ücretsiz plajı olan, açık kapalı havuzu, spor ve fitness salonu olması istendi.
ayrıca oteldeki tüm yiyeceklerin “helal” olması da şartnameye girdi.
meslek liseliler festivale, istanbul, kilis, hatay, adana, gaziantep, bursa, şanlıurfa gibi illerdeki meslek liselerinden katılım olacak.
beş gün sürecek programın toplam maliyeti 4 milyon 653 bin 750 tl olarak açıklandı.
katılımcılara polyester çanta, bloknot, kalem, hijyen kiti, bez maske, matara, rozet, top, frizbi, yağmurluk, tişört, polar gibi hediyelerin verilecek.
festivalde düzenlenecek etkinlikler arasında ise hazine avı, halat yarışı, çuval yarışı, uçurtma yapımı, kültürler kolajı yer aldı.
--- spoiler ---
acilen neden yapılıyor diye sorulması gereken haberdir.
e:hedehödö
evladımı kaybettimdeki evladın kedi olması
-
mesele sizin ne kadar üzüldüğünüz değil, kaybeden kişinin ne kadar üzüldüğü. giden can, kalan için ne ifade ediyorsa - evlatsa evlat , dostsa dost - yarattığı yıkım da doğru orantılı oluyor. evlat dediğiniz şey bir insan olmak zorunda değil. insan olsa, bu defa da biyolojik bağ ararsınız. hem kimin neye ne kadar üzülmesi gerektiğini belirleyecek had ve hakkı kendinizde nasıl buluyorsunuz?
bence ıslah edilmesi gereken sizsiniz.
lihtenştayn hava kuvvetleri
-
kollarını iki yana açarak koşan ve vvvvvvvuuww diye ses çıkaran 2 er ve 1 çavuştan ibarettir.
acemi asker komutan diyalogları
-
yaptığım stajlarda dinlediğim binlerce asker anısından bir tanesi:
komutan: kimlerin ehliyeti var?
acemi askerlerden ehliyeti olanlar "komutana şoförlük yapacağım" düşüncesiyle karşılık verirler.
komutan: ehliyeti olanlar, şuradaki el arabasıyla kumları taşısınlar.
1950'lerdeki istanbul'dan öğrenci fotoğrafları
-
cumhuriyet türkiye'sinin ilk neslinin fertlerindendir.
cam tavan sendromu
-
kişinin zaman içinde belli bir kademeye geldikten sonra kariyerinde yükselemeyeceğini düşünmesidir.
özellikle kadınlar üzerinde daha fazla görülen bir durum. bu sendrom genellikle kişinin kendi kafasında yarattığı bir problemdir. yani engel zihindedir. dış etmenlerden ziyade kişinin kendi büyüttüğü problemler vardır artık. insanlar neyi başaramayacaklarını öğrendiğini gösterir. bir nevi öğrenilmiş çaresizlik gibidir. özellikle kadınların hamilelik gibi kariyerinde yaşadığı duraklamaları, iş hayatında inkar edilemeyecek cinsiyet ayrımcılığı gibi sebeplerden dolayı çok daha fazla hissettiği bir gerçektir.
insanın gelebildiği en üst nokta cam tavanı olarak sayılabilir. ne kadar hayalleriniz yüksekse cam tavanın yüksekliği de o kadardır. bu noktadan sonra sendrom başlar işte.
bu noktada sınırsız düşünme durumu devreye giriyor. yapabileceklerimizi, başarılarımızı belli bir şekilde çerçevelendirip, sınırlandırdığımız için devreye öğrenilmiş çaresizlik giriyor. artık daha fazla ne yapabiliriz ki diye düşünüp bu büyük başarılara ulaşmanın bir hayli zor olduğuna odaklanıyoruz. aslında nasıl bu büyük başarıya ulaşabileceğimize yoğunlaşsaydık böyle bir sendrom da ortada kalmazdı.
o zaman konuya uygun bir biçimde kapanış yaparak çekilebilim:
"ağaca çıkmak istiyorsan yıldızları hedefle."
bedellilerin 2020'de askere gitmesi
-
yararlı bir şey yapmak tamamen isteklerine bağlı ama istemiyorlar. adam akıllı ilk yardım dersi falan verseler 21 gün mesela hiç yoktan 680 bin ilk yardım bilen insanı topluma kazandırmış olacaklardı, malum felaketler ülkesiyiz, başta deprem olmak üzere. göründüğü kadarıyla silah eğitimi bir gün veriliyor yalnızca ve sadece 3 atış hakkınız oluyor. geri kalan zaman da yürüyüş. ne yapacak bu adamlar savaş çıkınca düşmanı yürüyüşleriyle mi hipnotize edecekler? bakın ne kadar da senkronize hareket ediyoruz mu diyecekler?
taksim'de taksicilerin zıplatılması
-
kurala uymayan taksicileri cezalandıran polis memurlarını tebrik ederim. acımadan bu kuralsızlara cezalarını vermeye devam etsinler. bu konuda müsamaha göstermek halka yapılan kötülüktür çünkü.
umarım bu kural tanımayan zümreye cezalar daha da artar.
eyüp aksu'nun aranmaya çalıştığı ceza hadisesi.
7 eylül 2021 hollanda türkiye maçı
-
hollandalı taraftarlara bak amk gözlerinin içi bile gülüyor. dert tasa yok, esrar serbest, tribünde bira serbest, özgürlük var, siyasal islam yok ve milli takımları rakiplerini eziyor.
bizim ise, dert tasa var. bira 15 birim para, özgürlük yok, eğlence yok, fahrettin altun var, siyasal islam var, insanlarımız mutsuz ve yetmezmiş gibi milli takımımız eziliyor.