hesabın var mı? giriş yap

  • sabah kahve almaya çıktım, önümde de bir tane kız var ama ölüyor tikilikten, kokoşluktan, kezbanlıktan... siz artık hangisini daha çok seviyorsanız. kahvesini söyledi, sonra da geçti oturdu, taktı kulaklığını. adı söylendi, duymadı; birkaç kere daha bu devam edince oradaki bir beyefendi aldı kahveyi ve koydu kızın masasına, tamamen iyi maksatlı:

    - yalnız benim sevgilim gelecek birazdan. (olabildiğince lafı sündürerek)
    + şu arkadaki kadını görüyor musun?
    - evet?
    + hah işte o benim nişanlım, attan inip eşşeğe binmem ben.

    sonra da havalı bir biçimde geçti yerine oturdu. hani lisede birisi laf sokunca "oooo nası koydu lafı", "o lafın altında kalacağına gel benimkinin altında kal" falan denir ya, öyle bir uğultu yükseldi tüm mekandan. kız da kahveyi mahveyi almadan çıktı gitti. hatıra fotoğrafları çekildi, elemana verildi mendil halay başı edildi, onların hesabı ortaklaşa ödendi, iki waffle ısmarlandı, bir başka gün toplanmak için telefonlar paylaşıldı. sabah mutsuz uyanmıştım, vallahi iyi geldi.

    bu da benim anım hüsnü.

  • yahu şu konu hakkında yazmak istemiyorum ama insanı gerçekten zorluyorsunuz arkadaş.

    yıllardır aynı klişe geyiklerden bıkmadınız. "liseli özentisi", "büyüyünce geçer", "kız düşürmek için ateist olmak"... uzar gider böyle. ateist dediğiniz adamların %99'u zaten bunu ulu orta paylaşmıyor, paylaşamıyor. nedenini merak ediyorsanız bir ara "modaya uyup" ateist taklidi yapın, anlarsınız. kız mı düşüyor yoksa kafanıza taş mı düşüyor.

  • yalnız bu hasan'ı, yağmur ormanları'na yalnız başına bıraksanız, 2 yıla sıfırdan kabile kurmuş olur. 5 yıla da game of thrones'da khaleesi'yi koluna takar. amk böyle bir insan olabilir mi lan?

  • senin o muhabbetini yaptığın kız ana kucağından ayrılıp allahın unuttuğu dağın başında köpek bağlasan durmayacak köy lojmanlarında kalıyor.

    senin o muhabbetini yaptığın kız sen evde kombiden çıkan sıcak havayla mayışmışken kömür taşıyıp ısınmaya çalışıyor.

    senin o muhabbetini yaptığın kız her gün soba zehirleyecek korkusuyla yaşıyor.

    senin o muhabbetini yaptığın kız sen pc başında yayılıp ekşide takılırken tipi eşliğinde kapı önünde bekleyen kurt sesini dinliyor.

    senin o muhabbetini yaptığın kız sen kıçı kırık köpek gibi gezerken köy yolunun açılmasını bekliyor.

    senin o muhabbetini yaptığın kız sen her istediğinde kombini açıp duşa girerken suyun gelip banyonun sobayla ısınmasını bekliyor.

    senin o muhabbetini yaptığın kız cahil bırakılmış bir toplumun içinde insanlara bir umut olmaya çalışıyor.

    o yüzden böyle bütün gün bilgisayar başında yayılan vasıfsızların ağzına alırken bir destur demesi lazım, e mi canım benim.

  • insanlık tarihinin(bilinen kaynaklarla), en büyük selidir. çin'in batısından doğusundaki çin denizi'ne kadar uzanan yangtze nehrinin taşması sonucunda gerçekleşmiştir görsel. yangzte nehri ile birlikte, "yellow river" ve "huai river" nehirleri de selin şiddetini artırmıştır. 1931 çin seli, direkt ve dolaylı yollarla yaklaşık 3 milyon 700 bin kişinin ölümüne sebep olmuştur.

    kuraklıklar ve devamında gelen yıkıcı seller, çin'de 19. yüzyıldan beri giderek sıklaştı. 1800'lü yılların sonuna doğru da benzer sel baskınları görüldü. 1931 çin seli'nin nedeni ise, yine böyle bir kuraklığı takiben, insanların ve nehir havzalarının birbiri ile olan yanlış etkileşimiydi. alüvyon ve göl ovalarını işgal eden tarımcılar, doğayı dönüştürerek doğal su baskını riskini daha da artırdı. ormanların yok edilmesi, sulak alanların ıslahı ve nehir dayk ağlarının aşırı genişlemesi, akarsu ekosisteminin ayrılmaz bir özelliği olan düzenli taşkın nabzını, insan toplulukları üzerinde kaos yaratan yıkıcı sellere dönüştürdü. nitekim, çin'de 1930-1931 yılı kışları sert geçti ve nehirlerin üst kısımlarında büyük kar ve buzullar bıraktı. bu donmuş rezervuarlar, ilkbaharda eriyip alışılmadık yağış fazlalığı ile birleşti. nehirleri ve gölleri canlandırıp su seviyesini iyice yükseltti. 1931 yazındaki doğu asya musonu ile birleşip bu felakete sebep oldu. evet, 1931'deki bu sel taşkını, hem doğal hem de beşeri faktörlerin birleşmesi ile bu kadar yıkıcı oldu.

    (afet komitesi tarafından sel sonrası inşa edilen bir geçit görsel)

    (felaket ile ilgili bir karikatür görsel)

    taşkınla birlikte yaklaşık 180.000 kilometrekarelik alan selden etkilendi (sular altında kalan hankou belediye binası görsel). ülkenin büyük bir kısmı enerji kesintisi yaşadı. büyük miktarda konut ve tarım arazisi yok oldu. felaketin ekolojik ve ekonomik etkileri birçok alanı kıtlığa çevirdi. yiyecekleri olmayan insanlar ağaç kabuğu, yabani otlar ve toprak yemeye başladı. bazıları çocuklarını, hayatta kalmak için başkalarına sattı. tufanın en ölümcül etkisi; yaşanan göçler nedeniyle mülteci nüfusu boyunca süpürülen hastalıklardı. (sel sonrası bir mülteci kampı görsel) bunlar arasında kolera, kızamık, sıtma, dizanteri ve şistozomiyaz vardı. en ciddi şekilde etkilenen bölgeler anhui, hubei, hunan, jiangsu, zhejiang, jiangxi, henan ve shandong'du (selden en fazla etkilenen kentlerden biri olan wuhan'dan bir fotoğraf görsel)

    çalışmalar, selin ilk etabında en az 150.000 kişinin boğulduğunu ve devamında milyonlarca kişinin açlık ve hastalıktan öldüğünü belirlemiştir. hükümet verilerini kullanan li wenhai liderliğindeki çinli tarihçiler, 422.499 ölüm hesapladı. ancak batılı kaynaklar, kendi açlık ve hastalık verilerine dayanarak 3.7 ile 4 milyon civarı ölüm olduğunu iddia eder.

    1931 çin seli ile ilgili bazı veriler:

    - tarihçiler 53 milyon kişinin selden etkilendiğini bildirdi.

    - ölüm sayısı 422 499 kişi(çin hükümeti ve tarihçileri) ile yaklaşık 4 000 000(diğer tarihçiler)kişi olarak belirlendi.

    - yaklaşık 104 milyar dolarlık hasar raporu bildirildi.

    - wuhan'ın bazı noktalarında 16 metreye kadar yükselen sel suları rapor edildi.

    - ilk aşamada 150.000 kişi boğularak can verdi.

    - afet bölgesindeki halkın %40'ı yerleşim yerlerini terketti.

    - tufandan sonra 2.000 km'lik dayk yapımı için 1.100.000 kişi istihdam edildi.

    kaynaklar: en.wikipedia, history, disasterhistory, livescience, chinadialogue web siteleri.

  • mustafa sandalın aya benzer yuregim adlı sarkısının nakaratının "e doal olarak da ibneyim" seklinde devam ettigini iddia ederim hala

  • şöyle de bir vecizenin sahibidir:

    " çok satanları yargılayacaksak tanrıdan başlayalım. dört kitabı var ve müthiş bir grafik çiziyor."

  • u17'deki hakemlerin bile satılmış olduğunu gösteren fauldür. o harekete nasıl sadece sarı kart veriyorsun lan sen haysiyetsiz herif!?