hesabın var mı? giriş yap

  • kedi, kırmızı şarap ve winter chill out albümleri hazır bekliyorum. hadi amk, yağıyorsa yağsın. kediyi kestireceksiniz bana burada.

    ekleme: yağdı sayılmaz. kar mı bu? yer; halkalı/atakent mahallesi.

    kediyi affettim, şarap iptal, jagermeister'a devam.

  • evrim biyolojik bir süreç ve olgu iken, seri cinayet ve tecavüz ise yer ve zamana göre tanım ve cezaları değişen sosyal/hukuksal bir olgudur. yani elma ile armut karşılaştırması bile değil bu, elmalı, havuçlu tarçınlı kek ile armut aromalı milkshake karşılaştırması.

  • ciciş kardeşler esra ve ceyda'nın umreye gitmesiyle başlayan ülkemiz üzerindeki karabulut serisinin yeni bir basamağı

  • (bkz: the godfather)

    edit: aslında bir şey yazmayacaktım çünkü zevkler farklı farklıdır birisinin izleyip çok beğendiği filmden bir başkası zevk almayabilir ama yine de godfather filmini düşünerek, detaylara dikkat ederek izleyen bir insanın bu filmi umursamıyorum demesi bana imkansız geliyor. bu film size sadece bir mafya filmi olarak geliyorsa tekrar izlemenizi şiddetle tavsiye ederim. başka bir filmde geçen bir diyalogda dendiği gibi, bu film aslında bir film değil “hayatın tüm sorularına bir cevaptır”.

    corleone'un yaptığı şey kesinlikle mafyacılık oynamak değil, adaleti sağlamaktır. bunu yaparken para için değil dostluk için, dostları için, gerçekten adaleti sağlamak için yapar. bununla ilgili bir dostu ile yaşadığı muhteşem bir diyalog vardır, uzamasın diye yazmıyorum ama özet geçecek olursam bir tanıdığı corleone’den kızına zarar veren adamları cezalandırabilmek için (polis cezalandırmıyor bu arada suçlulaları) yardım istiyor ve karşılığında her şeyi veririm diyor, karşılığında aldığı cevap ise “sen benim dostluğumu hiç önemsemedin” dir. sırf bu sahnenin üzerine bile saatlerce konuşabilirim, hani şikayet eder dururuz ya bazı insanlar sadece işi düştüklerinde arar bizi neden diye, al sana cevap işte, sen böyle pat diye cevabını vermezsen karşıdaki insana o yine işi düştüğünde arayacaktır seni. daha bir sürü muhteşem diyalog var tabi ben sadece corleone'un ihaneti asla kabul etmeyip cezalandırırken, dostları için her şeyi yapabilmesine, dostlarını bir nevi kardeşi gibi görmesi olayına örnek verdim sadece. bu kadar konuşmuşken söylemiş olduğu şu sözü de paylaşmadan gitmeyeyim,

    "friendship is everything. friendship is more than talent. it is more than government. it is almost the equal of family. never forget that."

    bir de düşmanları için söylemiş olduğu şu söz var adalet duygusunu çok daha iyi anlayabiliyorsun burada

    "never hate your enemies - it affects your judgement."

    daha böyle tarifsiz güzel vecizeleri var ama hepsini paylaşıp suyunu çıkarmayacağım tabi.

    imdb’de birinci sırada olsun illa da demiyorum, aslında tek demeye çalıştığım imdb’de birinci sırada olsun olmasın umursanması gereken bir filmdir.

  • adli kontrol şartı ile serbest bırakılan göçmen. bu kararı alan hakimlerin karısına kızına taciz yapılsa yine bu şekilde serbest mi bırakılacak?

  • cuma akşamı şişlide taksi beklerken yanıma gelen taksinin nereye sorusuna "maçka" dememle cevap bile vermeden basıp gitmesi örneği aklıma geldiğuinde desteklediğim uygulama. sırf bunlar memnun olsun diye kısa mesafeyi 10 tlde sabitlediler,herifler hala yol/müşteri seçiyor sonra da ağlıyorlar. beter olsunlar

  • bu başlık bile her şeyin ne kadar boka sardığını göstermeye yeter. böyle bir başlık ancak ortadoğu bok çukurunda açılabilir, nitekim açılmıştır.

  • dünyanın en basit şeyidir.

    dünyadaki tüm mayasız içkilerin temeli vodkadır.

    vodkaya anason eklersen rakı olur, meyve eklersen likör olur. yapacağın tek şey alkol oranını, aromayı filan ayarlamaktır.

    100 kilo patatesi damıtıp durduğunda elde ettiğin şeye etanol, bunu biraz sulandırırsan elde ettiğin şeye vodka, buna birşeyler eklediğinde de rakı, tekila, whiskey, vs. denir.

    bunun en kolay yolu hiç damıtmakla uğraşmamaktır.

    migrostan, tibbi malzeme satıcılardan patatesten, küspeden ya da neyden elde edilirse edilsin gıda kullanımına uygun etanol alınır.

    bu etanolün değeri 98-99 küsür derecedir.

    ancak bu alkoller ciddi derecede çiğ bir kokuya sahiptir. piyasadaki tüm vodkalar gibi kendine has aromalar eklenmediğinden biraz daha fazla çiğ kokarlar. o sebeple bu çiğliğin giderilmesi gerekir.

    neyse gerekli malzemeler :

    - yarım kilo aktif karbon

    - beş on adet filtre kahve filtresi

    - birkaç tane kesilmiş pet şişe

    - bir adet huni

    - yeterince etanol

    - fazla sert olmayan memba suyu.

    hazırlanışı :

    - iki 1.5 luk pet şişe ikiye kesilir. içlerine birer kahve filtresi konulur. içine bir miktar aktif karbon atılır.

    - bunlar üst üste yerleştilir en altına da malzemenin akacağı büyüklükte kap konur.

    - saf alkol yukarıdan verilir. alttan çıkan mamül iki kere filtre edilmiş olacağından o garip kokusu büyük oranda alınmış olur.

    - vakit varsa filtrasyon birkaç defa tekrarlanır.

    - çıkan mamül 98-99 oranında alkol içermektedir. haliyle sulandırmak gerekmektedir.

    - istenilen sertlik oranına göre su eklenir. piyasadaki vodkalar 40% olduğu için 1'e 1.5 su eklenir.

    - bir iki hafta dinlendirilir.

    - afiyetle içilir.

    eğer vodka likörü (kısaca likör) yapılmak isteniyorsa;

    - filtreden sonra bir kaba alınır.

    - kabın içine hangi meyvenin likörü yapılacaksa ondan atılır. (diri diri meyveleri atılacak, kabuklar ve çekirdekler çıkarılacak, acı yapar.)

    - bir iki hafta bekletilir.

    - aroma ve renk alındıktan sonra kahve filtresi ile birkaç kere tortu kalmayacak çekilde filtre edilir.

    - bu aşamada aktif karbon filre yapılmaz çünkü yaptığınız mamulü başlangıç haline döndürür.

    - sulandırılır. birkaç hafta dinlenmeye bırakılır.

    - afityetle içilir.

  • benim anlamadığım şu,

    fb madem maçı ilk oyun durmasında terk edecekti, neden u19 ile çıktı sahaya? çocukların suçu ne?

    fb maçı madem ilk oyun durduğunda terk edecekti, neden sahada galatasaray'lı oyunculara press yaptılar? oynamaya niyetleri yoktu madem santra ile başlayınca hareketsiz kalarak protesto ederlerdi. galatasaray'lı oyuncular bu durumda atak dahi yapmazdı.

    farkındaysanız oyun başlayınca rakip ne yapacak diye öylesine paslaştılar ilk önce. sonra baktılar ki rakip oynamaya niyetli, press falan yapıyorlar. icardi affetmedi.

    hatta oyuncular sahayı terk ederken, u19 takımını alkışladı bile koskoca icardi.

    bence fb'nin yapması gereken aşağıdakilerden biriydi:

    *maça hiç çıkmamak
    *maça as kadro ile çıkıp hiç hareket etmeden oyunun durmasını beklemek sonra sahayı terk etmek
    *maça u19 ile çıkıp maçı tamamlamak

    bu üç ihtimalden birini gerçekleştirselerdi, saygı duyardım.

    ama hem u19 ile çıkıp, hem oynayacakmış gibi press falan yapıp, hem de 50. saniyede icardi'den golü yedikten sonra maçı terk etmek, kusura bakmayın ama çok büyük bir rezillik oldu.