hesabın var mı? giriş yap

  • telefonu sessize almayan hocayı suçlayan salakları gösteren başlıktir. bu amk telefonunu bu saatte aramaya hakkı olmayanlar için değil, acil ve hayati durumlar için seslide tutuyorum, saygısız denyolarin keyfi için değil.

    edit: kimisi de mesaj patrondan gelse ses edemezsiniz diye salak duyar kasmis embesiller de var. bir önceki çalıştığım üniversitede bölüm başkanının ısrarla darlamasindan mütevellit telefonu hiç açmamış, ertesi gün de "elimdeki telefon kişiseldir, senin telefonunu açmak zorunda değilim. resmi iletişim yolu e-posta'dir, çok istersen e-posta yollarrsiniz ben de sabah bakarım, aksi takdirde bana mobbing yaptığınız için şikâyette bulunacağım!" demisligim de varsdir.

    yani özetle kendi sindirilmiş embesil hayatlarinizdan yola cikarak duyar kasmaya kalkmayın. insanların istirahat hakkına tecavüz etmeye kimsenin hakkı yoktur.

  • bugün itibarıyla artık hayatta olmayan kız...

    herhangi bir haber bültenindeki herhangi bir olay kişisi olarak unutulacak olan, bu topraklarda doğmuş ve ölmüş olan kız..
    "tecavüze uğradığı" gerekçesiyle, herkesin birbirinin cenazesine katıldığı küçük köyünde bile cenazesine sadece onu gömen belediye görevlilerinin katıldığı kız..
    ölü getirildiği hastaneye kimler tarafından getirildiği bile bilinmeyen, ölüm nedeni bir doktorun 'zatüreden' demesiyle otopsi yapılmaya bile gerek görülmeden gömülen kız..

    aklımın almadığı şekilde; bir kurbanken nasıl da kültür, toplum, bürokrasi, hukuk ve de bütün çarpık işleyen mekanizmaların aracılığıyla suçlu durumuna düşürülerek, milyonlarca kez beter bir şekilde ölmelerini temenni ettiğim o 28 kişinin elindeki kanı suyun altında yıkayıp "hiçbirşey olmamış gibi" hayatlarına devam edeceklerini hatırlatarak, nasıl da kangrenli.. hastalıklı.. araz.. çürük.. kokuşmuş bir yaşamsal değerler dizgesi içinde yaşadığımı bana tekrar farkettirmiş.. beni tekrardan kahretmiş olan kız..

    onu koruyup yardım etmesi gereken, devletin alt birimlerinden biri olan koruma merkezinden 2 ay önce kaçmış - nasıl, niye, kim? lerin cevaplarının alınabileceğini de üzülerek hiç sanmıyorum- cesedi bir hastaneye gelene kadar kim bilir neler yaşamış olan kız.. bir enkaz.. yaşadığımız coğrafyanın "ahlaksal çöküntüsü"yle oluşmuş somut bir enkaz.. baktıkça utanmak için..insanlıktan..

    ölene kadar geçirdiği süreçte, o tecavüzcülerden hiç bir farkı olmadığını düşündüğüm her hastalıklı bakışa maruz kalışında, o tecavüzcüler kadar; aynı dili, sınırları, coğrafyayı vs. paylaşan herkesin de suçluluğunu bana hatırlatmış olan kız..

    "16 yaşındaki.." diyor kimi bültenler... çocuk daha.. 28 kişi.. üst düzey devlet görevlisi.. bir çocuk cesedi.. bilinmeyen bir ölüm nedeni.. sahipsiz bir mezar taşı.. en önemli tanığını; kurbanını yitirmiş bir dava..

    öfkem hiçbir yere sığmıyor.. biliyorum unutulacak.. biliyorum ne ilk ne de son..

  • gür'le tanışmam galiba 95 yılı.

    anadolu yakasında toplam 4 sahnenin olduğu yıllar. çekirdek sanatevi , amfora , minder (bağdat caddesi) , rubin (üsküdar- salacak)

    ben beyoğlu akademi'de çalarken askere gidip gelmişim , (bkz: cevdet canel) minder bar'dan ayrılıyor yerine sevgili (bkz: zafer şanlı) beni öneriyor.bir deneme yapılacak sahne öncesi , içeride amaçsızca dolanan 2 tip var...neyse çalıyor söylüyorum onaylanıyorum ve başlıyorum yaklaşık 3 sene sürecek macerama..o iki kişiden biri sevgili gür imiş ve benim uygunluğumu o kontrol etmiş )) o zamanlar tarkan'a çalıyordu sevgili (bkz: recep özçakır) ile beraber...

    her akşam gelir , mustang'ini park eder , jack daniels'ını söyler saatlerce müzik , sohbet vs ardından neredeyse sabaha karşı herkes evlerine dağılır.

    dünyanın hangi ülkesinde , hangi şehrinde olursa olsun müzik yaptığında "kim lan bu böyle" dedirtecek , herkesi pür dikkat dinlemeye sevkedecek , tanışmak için kulis kapısında kuyruk oluşturacak , dünyanın tüm sahnelerinde yer alabilecek büyük gitaristtir.

    sadece gitar tekniği , hızı vs değildir konuşulması gereken. doğaçlamalarındaki armoni anlayışı , bunlar arasındaki geçişler müzik anlayışı vb onlarca artılarını konuşabiliriz.abi , dost , dosdoğru insandır... tek eksiğini yazayım...sigarayı allah aşkına bırak gür abi..

  • muhtemelen şu diyalog yaşanacaktır.

    fenerbahçeli : biz sizi bir kere 6 sıfır yenmiştik.
    galatasaraylı : olsun. bizim de uefa kupamız var.
    fenerbahçeli : bizim de uefa kupamız var.
    galatasaraylı : siz bizi bir kere 6 sıfır yenmiştiniz.

    beşiktaşlı : biri şunları siksin
    trabzonsporlu : bu sene ne hamsi yedik arkadaş.
    beşiktaşlı : oha şiven kaybolmuş.

  • orfoz son derece ürkek bir balıktır. kendisi için tehdit olarak algıladığı en küçük şey için bile yuvasının derinliklerine kaçar. bu noktada önemli olan balığı vurmak değil vurulan balığı yuvasından dışarı almaktır. şöyleki vurulan orfoz solungaçlarını açarak kafasını şişirir. ve dışarı çıkarılması çok güç bir hal alır. bu yüzden orfoz avcılık açısından kolay değil zor bir balıktır. 94 yılında avı yasak değilken vurduğum 8 kiloluk bir orfozu yuvasından dışarı almak için 3 saat uğraştığımı bilirim...
    sanılanın aksine bu balığın neslini serbest dalış ile balık avlayanlar değil, gece ve tüple avlananlar kurutmuştur. ağırlığı 1 kiloyu bulmayan orfozcukları kolay para için vurup turistik restoranlara satmaktadırlar. bilinçli zıpkıncı 5 kilonun altındaki orfoza zıpkın sıkmaz. sıkarsa seneye o bölgeden orfoz alamayacağını bilir çünki.