hesabın var mı? giriş yap

  • "6 ortalı harita-metod defter aldım, amel defterimi kendim de tutuyorum, ne bok yiyosam yazıyorum. ölünce karşılaştırıcam, fazladan geçirmesinler..."

  • benim bildiğim casuslar elde ettikleri bilgileri gazete üzerinden halka servis etmez gizli saklı rakip devletlere satar. can dündar'ın yaptığı bırakın casusluğu tam bir gazetecilik örneğidir. illa casus arıyorsanız o görüntüleri can dündar'a temin eden adamı bulun. can dündar'a şu diktatörlük döneminde de böyle cesurca bir haber yaptığı için madalya takın. ya da durun en iyisi siz o madalyayı gotunuze sokun nasıl olsa 13 senede bundan zevk alır hale geldiniz.

  • " cumhuriyetimiz artık 91 yaşında ve alzheimer oldu, maalesef kendini imparatorluk sanmaya başladı. hazineyi yiyip bitiriyor..ve artık altına da kaçırıyor :( "

  • bizim köyde zehir sikli mehmet amca vardı rahmetli , 3 kez evlenmiş ve 3 karısıda kendinden önce ölünce mehmet amcanın merzukasında zehir olduğuna kanaat getirip bu lakabı takmışlardı...

  • bu ulkede anadolu insaninin birseylerden vazgecmek icin illa olaylarin direk olarak kendi ceplerine dokunmasi gerektiginin kanitidir.

  • bu konuda da reklam beklediğim kişilerin reklamı.

    "sayıştay’a göre tmsf'nin digiturk satışından elde edeceği gelir aslında 292 milyon 199 bin dolar olacak iken, katar'ın beın medya grubunun yaptığı kesintiler nedeniyle tahsil edilen rakamın ancak ve ancak 162 milyon 668 bin dolar olduğunu anlıyoruz. bunun yanında geçen hafta devlet, katarlı beın sports'un kulüplere ödeyeceği 300 milyon tl'yi cumhurbaşkanı talimatıyla üstlendi. bunu da hesaba katarsak sırf beın sports nedeniyle kamu zararımız, yani halkın tepesine binen yük 1 milyar 570 milyon tl."

    https://www.birgun.net/…milyar-570-milyon-tl-324666

  • var galiba herkesin böyle bir anısı… sene 94, yaş 6. annem ile babamın arası kötü ve babam annemi evden gönderiyor. canım annem de cebindeki 3 kuruş parayla bir ev kiralayıp sağdan soldan eşya topluyor, okulumun karşısında ev tutuyor. çektiği çilenin haddi hesabı yok.

    bir gün kahvaltı yapıyoruz. çocuğuz ya, saçma sapan oyunlar icat ederiz. ben durduk yere dedim ki “hadi kahvaltıda kim en fazla zeytini yiyecek “ başladım erik gibi yemeye. para yok pul yok. kadın beni bozmadı bir şey de demedi canım annem.

    ertesi gün kahvaltıya oturduk. annem dedi ki, ben yeni bir oyun buldum: bir zeytini en fazla kaç ısırışta yersin?

    oyun değil mi, kabul ettim. o gün 1 tane zeytini minik parçalar halinde 10-15 kere ısırarak yedim ve anneme “yarışı kazandım” diye sevinirken o gün anlam veremediğim göz yaşlarını gördüm.

    sonrasında hikaye güzel ilerledi, mutlu günlerimiz çok oldu ama dibi görmeden iyi günlerin değerini de bilmiyorsun. mekanın cennet olsun canım annem, senin evladın olmak benim en büyük gururum.