ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
erkeklerin adet görmesi durumunda olabilecekler
-
daha cok savas.
askerde nöbet tutarken yapılan şeyler
-
hep sevgilimi düşünürdüm , evleneceğimiz günü , şimdiki aklım olsaydı geldiğimde beni bırakacağını da düşünürdüm , hazırlanırdım.
fenerium sitesindeki inanılmaz tatlı model kız
instagram kullanımında tr'nin ilk sırada olması
-
dikkat ederseniz işsizlik ve insanların temel ihtiyaçlarını bile dosdoğru karşılayamadığı ülkeler bu tarz kötü sıralamalarda enlere oynar. çünkü gelişmiş ülkede insanlar gezmek, hobilerini ve isteklerini gerçekleştirmek, yani hayatın tadını bizzat yaşarken; sosyal medya gibi şeylere ayıracak vakit bulamaz, yokluğunu da hissetmezler. kısacası onlar yaşar, bilmem kaçıncı dünya ülkeleri de sadece izlemekle yetinip tatmin olmaya çalışır. yazık çok yazık!
edit: imla
nerede o eski bayramcıların ortadan kaybolması
yaran olaylar
-
muş'ta mecburi hizmet yaptığımız yıllar. muş'un yerli halkı, hakikaten değişik geliyordu, özellikle başlarda..şehrin zaten bir tane büyük caddesi var, o yolun ortasında(tam ortası), çalışır halde araba bırakıp, kaldırımda bir tabureye oturup çay içen insanı sadece orada gördüm mesela..
neyse efendim, muş nasıl bir yer sorusuna da cevap olacak yaran olayımız şöyle..
bir arkadaş bu meşhur caddede araçla seyrederken yolun ortasında bir yaşlı amcanın durduğunu görüp, amcanın geçmesini beklemeye başlar. amca elindeki bir şeyi yolun tam ortasında inceler..bir dakika geçer, yok..iki dakika, yok.. korna çalar, yok..
sonunda arkadaş sinirlenir, çıkıp 'dayı ne yapıyorsun yolun ortasında, çekilsene!' diye bağırır.
amca bütün sükunetiyle döner ve şöyle der: farzet ki odunum, etrafımdan dolaş!
neden zorunlu kimya dersi tartışılmıyor
-
(bkz: aferin çok doğru düşünmüşsün)
yaran agar.io nickleri
-
yerine göre yaran nicklerdir. "dürüm" mesela, her ne kadar komik değilse "kanzuk"tan kaçarken görünce gülmekten oynayamadım.
sinema tarihinin en hüzünlü sahnesi
-
forrest gump'ta forrest ve jenny arasında geçen şu konuşma, (esasında forrest'in son cümlesi)
forrest: "will you marry me? i'd make a good husband, jenny."
jenny: "you would, forrest."
forrest: "but you won't marry me."
jenny: "you don't want to marry me."
forrest: "why don't you love me, jenny? i'm not a smart man, but i know what love is."