hesabın var mı? giriş yap

  • bu yoğun ilginin başlangıç noktası yine hükümetin ve mb'nin saçma faiz politikaları. millet enflasyon kadar bile faiz alamayınca normal şartlarda yapılmayacak her riskli hareket makbul algılanıyor. kolay para peşinde koşuyorlar diye milleti cahillikle, bilgisizlikle suçlamak kolay.

    bir diğer faktör kumarın yasak ve ağır vergilendirilmiş olması, heyecan arayanların coin al/satı yaparak eğlenmeleri

    üçüncü faktör, fomo etkisi, basının ve dedikoduların sadece para kazananlara odaklanması (survivorship bias) ama yatırım nedir, portföy yönetimi nedir bilmeyen kişilerin gerçekçi olmayan beklentilerle piyasaya dalmaları.

    yine bir diğer etken, özellikle kripto borsalarının yoğun reklam kampanyaları ve çok küçük miktarlarla girişe olanak sağlamaları. tv reklamları, youtube sponsorlukları. yoğun bir kolay para mesajı

    son olarak da, her teknolojik yeniliğin yarattığı "büyük değişiklikler kapıda, gelecek çok farklı olacak" hikayesi. bankalar bitiyor, merkez bankaları çöküyor, coinlerle merkeziyetsiz bir ödeme ve saklama ağı olacak hikayesinin pazarlanması aslında. wall street bu oyuna yeni yeni dahil oluyor, bitcoin etf'leri, defi'ler vs. esas bombalar orada olacak. coin'leri teminat kabul edip kredi dağıtılınca canlar fena yanacak. henüz yaşananlar bir balon değil, öncü köpükler.

    edit: borsayı da unutmayalım, 2006'dan beri euro bazında %45 düşmüştür, yani ortalama yatırımcı da euro karşısında kaybediyor. tam toparlayacak derken bir geceyarısı kararnamesi gitti dolar bazında %20. bu kapı da tasarruf yapmak isteyenlere kapalı

  • başlık: ne kadar ali şan'sınız testi

    entry:

    1) omuzunuz var mı ?

    a) yok
    b) var

    2) içinizde saçma sapan bir neşe var mı ?

    a) var
    b) yok

    3) sabah programı yaptınız mı?

    a) evet
    b) hayır

    4) at hırsızına benziyor musunuz?

    a) evet
    b) hayır

    a lar çoğunluktaysa ali şan'sınız.

  • üst edit: entry ile ilgili mesaj atan, destek olan, "aaaaaaaaaaa vallahi aynı ben" diyen herkese teşekkürler arkadaşlar. hepiniz kaderdaşımsınız; hepinizi çok seviyorum. fakat yaklaşık 2 yıllık bir vücut geliştirme süreciyle aşağıdaki maddelerin hemen hemen hepsini (hala komik yürüyorum amk sorun kamburlukta değilmiş) sikip atmış bulunmaktayım. yakın bir zamanda da çok ufak bir estetik operasyonum var. kısacası: kocalarınıza sahip çıkın ahahahaha.

    ***********************************************************

    muhtemelen hiçbiri bende olmayan detaylar. hiç kimseden bir iltifat duymadığım gibi, sevgilim de hiç olmadı denebilir. bu yüzden size kendi özelliklerimden bazılarını sayacağım ki bunları yapmayın, çekici olabilin. öhöm :

    -bir kıyafeti yırtılmadığı sürece asla değiştirmem. hatta kollarının uçları paramparça olmasına rağmen çok sevdiğim bir uzun kollum var. fermuarı da bozuk. nasıl seviyorum ama var ya ev yansa ilk bunu kurtarmaya çalışırım.

    - nadiren yeni kıyafet alırım.

    -marka takıntım yoktur.

    -olur da bir kıyafet alırsam renginin bana uyup uymamasını siklemem. rahat olması yeter.

    -ayakkabılarım genelde lescon gibi az kişinin bildiği süper ürünler sınıfındandır. dolayısıyla gösterişsizdir. birçok gören 'pazardan mı aldın bunları' demiştir.

    -berbere gitmek benim için tam anlamıyla bir eziyet. berberde olan biten sohbetleri geç , bir iş mülakatına gideceğim zaman sakallarımdan ayrılacağımın korkusu bile yetiyor bana.

    -hiç güneş gözlüğüm olmadı.

    -biraz kamburum. yürürken çok komik görünüyor.

    -dar paçalı pantolonlar klostrofobimi tetikliyor. o derece uzağım.

    -bir saatim var , fena birşey de değil. ama takmıyorum hiç.

    -gömlek giymem.

    tam terslerini deneyin işte. başarısız olma şansınız yok.

    edit: ben askerdeyken ev taşındı. bahsi geçen uzun kollumu annem atmış. yastayım. beyler :(

  • yıllardır tuvalet banyo dahil tüm evde sarı ışık kullanarak dahil olduğum dernek. beyaz ışıklı evlere gidince neil armstrong gibi hissediyorum. çok soğuk bu beyaz ışık çok.

  • hakkındaki en güzel tanımı okudum geçen gün; türk kızını aya göndermişler, ilk adımı aydan beklemiş.

  • yazılım olayına da dini bulaştırarak bir ilke imza atmışlar.

    "biz önce allah rızası için daha sonra da özgür yazılıma sahip çıkabilmek için uğraşıyoruz, elimizden geldiği sürece de uğraşmaya devam edeceğiz."

    şimdi kim yazdı bilmiyorum, allahtan da bilmiyorum, ama açıkça tübitak'ın ne çeşit gerizekalılara teslim edildiğinin göstergesidir bu. nokta yerine virgül kullanma gibi utanç verici yazım hatalarını geçiyorum. ne allah rızası ne alaka? elimizden geldiği sürece ne alaka? konu ne? bize ne? ne demek istiyorsun? ne demek istediğini bilmeden cümle sallayanlara gerizekalı dendiğini bilmiyor musun?

    cümlenin bir tutam akıllı sürümü şöyle olabilirdi:
    "biz önce allah rızası için sonra da özgür yazılıma sahip çıkabilmek için uğraşıyoruz."

    gözünü seveyim. ne allah rızası? kendi içinizde tutamıyormusunuz allah sevginizi ille millete duyurmak "ben dinciyim" artisliğinizi çekmek zorunda mısınız? konu ile ne alakası var? ulan üretim ekonomisi falan diyoruz bu kafalarla imkanı yok.

  • izin almadan tuvalete bile gidemeyecek üçlünün hamlesi imiş. 2 saat geçmeden yalanlarlar daha sonra da "en çok ben bağlıyım, çok yalarım" diye açıklama yaparlar.

  • göz kanatma yoluyla yapılan terör.

    bu ne amk ya! protez saç, protez tırnak, protez kirpik, lens, ... kadının her yeri lego gibi çıkıyor lan!

    ben eve gelince daha montu çıkarmaya üşeniyorum, bunlar sniper tüfeği gibi kendilerini söküyorlar iyi mi...

  • resminin arkasına şu dörtlüğü yazdığı rivayet edilir:

    hepsi göçmüş hani yoldaşlarının hiçbiri yok,
    sen mi kaldın yalnız kafileden böyle uzak?
    postu sermekse meramın yola, serdirmezler;
    hadi gölgenle beraber silinip gitmene bak.