ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
miloş teodosiç
-
muazzam bir pas yeteneği olan basketbolcu. no look pasları, sahanın öteki ucuna nokta asistleri, keza şutu da iyi. tam siz havaya girmişken öyle bi asist yapıyor ki moraliniz yine düşüyor. ben başarılı olmasını çok istiyorum bu adamın nba'de. biraz zor gibi görünüyor ama inşallah başarılı olursun clippers'da. bir iki asist videosunu şuraya bırakayım da belki izleyen olur.
sınav iyi geçti deyip 40 alan öğrenci
-
çok kötüydü, kalem oynatamadım diyip 90 alan yavşaktan çok daha dürüst bir öğtencidir. helal olsun koçum benim. bendensin.
her gün yüzüne sperm süren kız
-
haberde dikkat çeken ayrıntı, spermleri kargo ile teslim alıyor olması.
türkiye'de olsa gider şubeden alırdı anasını satayım bi de onunla uğraşırdı.
2021'de 5 ayda 400 doktorun yurtdışına gitmesi
-
en büyük sebebi de, kendi yarattığı çöplüğe tahammül edemeyip kaçan bu insanlara "yallah" diyen zeka yoksunu organizmalardır.
kader mahkumları özgür kaldı diye kuduran insan
-
işte o kader mahkumlarının suçları;
1- bilinçli taksir ile öldürme.
2- her türlü nitelikli yaralama. (sonucu ölüm de olabilir)
3- nitelikli hırsızlık.
4- nitelikli dolandırıcılık.
5- nitelikli yağma / gasp.
6- çete faaliyeti.
7- güveni kötüye kullanma. (iç etme, hacılama)
8- karşılıksız yararlanma.
9- mala zarar verme.
10- hakkı olmayan yere tecavüz.
11- haneye tecavüz.
12- fuhuş, pezevenklik.
13- çocuklara müstehcen yayın verme/satma.
14- tehdit.
15- alıkoyma.
16- kaçakçılık. (insan kaçakçılığı dahil)
17- sahtecilik (ilaç, ürün sahteciliği, evrakta sahtecilik dahil)
18- rüşvet, irtikap.
19- firar.
engin günaydın
-
filmine öpüşme sahneleri koymaması ile alakalı soruya "40 yaşındaki adam kızla öpüşmek için film çekmiş demelerinden korktum" şeklindeki cevabından dolayı açıkçası ben kendisine seri şükelasını verdim.
yer yarılsa da içine girsem denilen anlar
-
bir 3-5 yıl olmuştur sanırım. gerçi gönül üzerinden yüzyıllar geçsin istiyor ya, neyse. böyle aile meclisi toplanmışız, masalar uç uca eklenmiş, uzun bir masada yemek yenilmekte. amcalar, halalar, teyzeler ve bu saydıklarımın alt soyları ile üst soyları, epey kalabalığız anlayacağınız. tam bir hiyerarşi olmasa da ailede kendinden en çok korkulanlar başta olmak üzere büyükten küçüğe doğru da bir dizilim söz konusu. biz kuzenlerse masanın sonlarında gırgır şamata konuşlanmışız. hangi sivri akıl bilmiyorum ama içlerinden biri böyle bir kalabalığı en son aztec stadında görmüş olacak ki "hadi meksika dalgası yapalım lan." diyor. olur mu? olur. o coşkuyla dünyanın en sıradan gösterisi gibi geliyor bünyeye, gençlik işte. neyse efenim, en uçta oturmam hasebiyle 3! deyince verilen "başlat!" komutuyla 'oleeyy' nidalarıyla ayağa kalkıyorum geri oturuyorum. masada ölüm sessizliği. herkes manasızca bana bakıyor. kuzenler dahil. çok pis tufaya geliyorum. dayımın "hayırdır inşallah" bakışları eşliğinde tek derdim buymuş gibi tabakların desenlerini incelemeye başlıyorum. o günden sonradır ki, aile ortamlarında "alemin kralı geliyooorr" tezahüratıyla karşılanır; "eski açık sarı desene" diyeni vururum.
yaran diyaloglar
-
bakkala sigara almaya gitmiştim.
+ bir kısa winston verir misin?
- ne kadar kısa?
+ ne kadar kısa varsa...(takılıyor bozuntuya vermeyeyim dedim)
- yok abi öyle değil, arkadaş bir yere kadar gitti. ben fiyatları bilmiyorum.
3 mbps internet hızıyla uhd video izlenebilir
-
aynı mantığa göre 56k dialup bağlantıyla da izlenir.
"videoyu sadece birkaç gün önce başlatmanız gerekiyor, onun dışında 56k yetiyor" denebilir, bu mantıkla.