hesabın var mı? giriş yap

  • siz hiç zahmet etmeyin ben yazayım olası entryleri.

    - adı sanı duyulmamış gurme cipsler (yurt dışı görmüşem)
    - bim, a101 tipi zevzek isimli cipsler (aza kanaat ederim ve komiğim)
    - panço, tombi ve bilumum nostaljik cipsler (aa benim de arı mayalı silgim vardı)
    - favori cipsim bozducular
    - üşenmeden uzun uzun liste çıkaranlar
    - eleştirenler (ben)

    you're welcome.

  • ailece akşam yemeğinde anaokuluna yeni başlamış ilay (4,5) ve ilkokula yeni başlamış ege (6,5)...

    ilay: durun durun, yemeyin, önce yemek namazı yapmamız lazım...
    romica: yemek namazı da nedir?
    ilay: açın elinizi, benim bağırdığımı bağırın benden sonra, tamam mı?
    romica: tamam.
    ilay: kan içelim, kan içelim!!!
    romica: o ne be???
    ege: of ilay, öyle değil o... yediğimiz can olsun, içtiğimiz kan olsun, hepimize afiyet olsun!

  • çocukken ışıklı ayakkabıya sahip olanların fazlasıyla zengin olduğunu düşünürdüm.
    bir gün babama ne zaman zengin oluruz dedim, yarın dedi.
    inandım, yemin ederim inandım.
    sabah kalkarken zengin olacağımızı düşünerek uyandım güne.
    belki dedim ışıklı ayakkabım olur.
    olmadı, hiç bir şey değişmemişti.
    iki katlı bir evde oturuyorduk, müstakil bir ev.
    evin tek erkek çocuğu olduğum için şımartılmam gerekiyordu ama durumumuz yoktu.
    bende kendimi şımartmak için, alt kattaki odaya taşınıp, kendime genç odası yaptım
    yalnız ne oda ama..
    öyle ferrari genç odası takımı yok, somya üzerinde uyuyorum.
    oyuncaklarım yok ki, somyanın altındaki mavi leğene doldurayım.
    gazeteden kuponla elektrikli bir soba biriktirmiştim, yalnız çok şaşalı ha..
    odun maketleri vardı, şömine havası yaratıyordu.
    velhasıl uzun bir aradan sonra babama aynı soruyu tekrar sordum, baba dedim ne zaman zengin oluruz?
    odama baktı, bana baktı, sobaya baktı.
    kaloriferli bir evde oturursak o gün zengin oluruz dedi.
    askere gidip geldim yeni bir eve taşındık, güneş enerjisi var kaloliferi var..
    gittim yanına, can alıcı soruyu sordum..
    baba dedim zengin olduk mu?
    ev bizim olsaydı zengin olurduk dedi.
    babam sanki bilge bende öğrencisiyim, sürekli beni cevapları tokatlıyordu. zaten ışıklı ayakkabıda alamamıştık.
    otuzuma yaklaşırken, ev aldı babam.
    inşaat halinde, onunca katta bir daire, haftada bir gün çıkıp eve bakıyoruz.
    babam bakıp seviniyor, ben çıktığım merdiven basamakları nedeniyle söyleniyorum.
    baba dedim zenginlik zormuş, fakirken iyiydi..
    gel zaman git zaman evimize taşındık, kendi evimiz.
    kendi odam, baza üzerinde uyuyorum, gençliğimin rüyası masaüstü bilgisayarım ayrıca elbiselerimi koyacağım şahsıma ait dolabım var.
    baba dedim, zengin olduk mu ?
    bilge vermiş cevabını ; oğlum biz zaten hep zengindik.
    biz gerçek bir aileydik, hayallerimiz vardı, mutlu bir dünyamız.
    her şey çok zordu, ama bir o kadar güzeldi.
    baba dedim gariban edebiyatı yapma,
    şimdi biz zengin miyiz değil miyiz?
    ben direndim o devam ettirdi,
    kendi evin olsun, zengin olursun dedi.
    babamı trafik kazasında kaybettim, trafik sigortası kaza nedeniyle tazminat ödedi.
    annem aldığı tazminatı bana verip kendime ev almamı istedi.
    şimdi bir evim var,
    ama zengin olduk mu diye sorabileceğim babam yok.
    benim zenginlikten anladığım, vallahi de billahi'de beraber gülebileceğin bir ailem olmasıydı.
    küçük dünyanızda mutlu olmaktı, bağlılıktı ve sevmekti en fazla.

  • başlık: kız arkadaşım sikimi film izler gibi izliyor

    @1 bi köşeye oturuyor öyle izliyor

    @2 kisa film seviyo demek kiz

    sonraki 12 sayfa @2 ye helal gardaşımlar bravolar tebrikler methiyeler....

  • cumhurbaşkanı başdanışmanı ve ekonomi politikaları üyesi yiğit bulut artan gıda fiyatlarına muhteşem bir çözüm önerisi getirdi. yiğit, vatandaşların tüketimi keserek gıda fiyatlarını düşürebileceğini dile getirdi. tek kelimeyle dahiyane bir çözüm. bizim hiç aklımıza gelmemişti.

    kaynak

  • genel olarak, hissedilmeyen üşümeye karşı koruma amaçlı kullanılır. ancak bazı anneler tarafından üşümenin hissedilmemesini sağlamak için geliştirilmiş kandırıkçı prototipleri de mevcuttur. iyi amaçla kullanılırsa bilim iyi bir araç. niyet önemli her şeyden önce.

  • anlamsiz ama zevkli bir karsilastirma.

    oncelikle bu cizgiroman yayimcilarinin kime bagli olduguna bakalim:

    dc comics > warner bros

    marvel comics > walt disney

    dc'nin en onemli isimleri kimlerdir? dan didio, geoff johns, jim lee
    marvel'in en onemli isimleri kimlerdir? axel alonso, stan lee, joe quesada

    marvel'in en buyuk avantaji bence stan lee ve chris claremont gibi yayinevi ile ozdeslesmis kisiler olmasi.

    marvel comics, ozellikle 90'larin sonuna dogru mutant bazli cizgi romanlardan iyi ekmek cikarmistir. dogasi geregi mutantlar cok ozel guclere, inandirici bir arka hikayeye gerek duymadan sahip olabildiklerinden karaketer patlamasi yasandi super kahraman janrinda.

    dc, metahuman kavramini kullanarak ayni bolgeye girmeye calisti ama pek beceremedi.

    marvel comics, benim takip ettigim sure boyunca hep eglendirmeyi amacladi, max ya da knights serileri disinda genelde eglencelik hikayeler anlatmayi tercih ettiler. e su an zaten walt disney'e bagli olduklarindan eglence faktoru de artti git gide.

    dc, daha karanlik hikayeler anlatmayi tercih etti. en populer iki karakterden biri olan batman, dogasi geregi karanlik bir karakter. buna ek, dc'nin vertigo ve (eski) wildstorm yayinevleri daha sert hikayeleri yayinlamayi tercih ettiler.

    metahuman pazarindan ekmek cikaramayan dc, populer karakterlerin farkli evrenlerindeki versiyonlarini multiverseler ile kullanmayi denedi.

    toparlamak gerekirse, dc benim icin cizgiromanlarin daha karanlik yuzu, marvel ise daha eglenceli yuzu olmustur.

  • başlık: lan boyum 1 38 bisey soracam
    soru: boyum 138 cm yedek astsubay olur muyum

    5. tüfek kadar boyun var amk ne astsubayi

  • en beklemediğim ülkenin soykırımı tanımasıdır. ayrıca diasporamızın ne kadar güçsüz olduğunu göstermektedir.

    sen hala yurt dışında en büyük nüfusunun bulunduğu yerde sözünü geçiremiyorsan bir problem var demektir.