hesabın var mı? giriş yap

  • :/

    kelimeyle ifade edemedim özür dilerim.

    "redd-i miras" diyince hemen "aman!". kulağa kötü geliyor diye çünkü. halbuki hiç alakası yok.

    şimdi diyelim ki baban borç yaptı. sen hiçbir söz sahibi olamadın bu konuda. belki senin için borca girdi, bilemezsin, ama o borç karşılığında bir mal mülk proje tiyatro herneyse, birşey edindi. yani "maddi" bir karşılığı var. sonra da baban vefat etti. iki seçeneğin var.

    1) mirası alacaksın, vergini vereceksin, mal mülk -varsa- kalacak, ama borçlar da gelecek. ödeyecek paran varsa ödeyeceksin.

    2) mirası reddedeceksin. mal mülk -varsa- gidecek, ama hayatının baharına da borç yüküyle başlamamış olacaksın.

    gençler ikincisini seçmiştir.

    sana ne?

    şimdi gelmiş bazıları "vay efendim onun mirasına nasıl sahip çıkmaızya09a" mahiyetinde birşeyler filan deniyor.

    çocuklar manevi mirasını reddetmedi ki? maddi mirasını reddetti. borcuyla malıyla -kaldıysa- onu reddetti. eğer "sanatçıya vefa" ise belki de çocukların eğitimi için olan yapılmış borçlar -ki manevidir, karşılığı yoktur- borçları ister istemez çocuklar üstlerine aldılar zaten. o sorumluluk zaten onlarda var.

    hayata temiz başlamak onların da hakkı. ama sen kendi uydurmuş olduğun bir sorumluluk ile o gençlere bu borcu yüklemeyi "namus borcu" filan gibi görüyorsun.

    bravo.

    aynı şeyi başkaları sana "ataların için ölmelisin" filan şeklinde de yapıyor, hatırladın mı?

  • bu yüzden haklı konuları sahiplenip çok bağıran, örgüt desteği belli olan oluşumlara her zaman mesafeliyim.
    heriflerin bir tane amacı var. bu ezik amaç uğruna bizim solcuları güttükçe güdüyorlar.
    t: şaşırtmayan tweet.

  • insan yaşamı var olduğundan beri devam eden muhabbet.

    "bugünün gençleri, lüks ve gösteriş düşkünü, saygısız, başkaldıran, geveze ve obur yaratıklardır." sokrates (m.ö. 400)

  • bakmayın siz bizim ergen ekşi yazarlarının kendi çapında dalga geçtiklerine, bilmiyorlar ki doblo dünyanın en rasyonel otomobilidir.

    1- piyasada gezenlerin asgari %80 ninin falan üzerinde taşıdığı 1.3 multijet motor ile türkiyede en az yakıt tüketimi olan ticari araçtır.(km de 22-26 kuruş)(bkz: multijet)

    2- gene 1.3 multijet motor tiplerinde her 10.000km de bir bakıma girer(az biraz gönlü geniş bir adamsanız 20.000km'ye kadar yolu var bunun). bakım ücreti(4 litre selenia yağ, yağ filtresi, mazot filtresi, hava filtresi, polen filtresi) işçilik hariç kdv dahil 106tl, işçilik ve kdv dahil 150tl dir.

    3- silecek süpürgelerinin 3'ü(2 ön 1 arka) 20tl dir.

    4- 195/55/15 gibi piyasanın en ucuz(genelde 4'ü 400tl) ve en yaygın lastik ölçüsünü kullanır.

    5- 6 yaşa kadar 1.3 multijet in senelik motorlu taşıtlar vergisi 700tl dir.

    6- iç hacmi hayvan gibidir 2 bacanak 8 çocuk ve hanımları ile ta istanbuldan tekir yaylasına bayram tatiline hiç sıkışmadan gider. aynı ekip dönüşte köyden 5 bidon turşu 5 kova salçayı getirirken de gene çocuklar gibi şendir.

    7- müzik sistemi vasatın üzerindedir empeüç mempeüç hepsini çalar. hele de yuesbi de neşet ertaş arşivi varsa deymeyin keyfine.

    8- arka koltukları yatırınca 2.500 litre bagaj hacmi vardır. çok kereler 1 ton üzeri yükle uzun yol(konya-karaman, konya-beyşehir vs.) yapmışlığım vardır. banamısın demez.

    9- yok euro diesel, yok ultima diesel, yok kırsal diesel seçmez ne koysan yakar sıkıntı çıkarmaz.

    10- mazot pompası değil mübarek vidanjör takmışlar. tık demez -40 derecede bile işini yapmaya devam eder.

    11- piyasada ekseri turbodizel motorun enjektörleri 100.000km civarında cartayı çekreken bu cengaverin enjektörleri en az 200.000km hiç araz çıkarmadan işini yapmaya devam eder.

    12- triger kayışı yoktur. kayış yerine kullanılan çelik zincirin ömrü ortalama 200.000km dir.

    13- garett marka turbosu insan gibi binilirse en az 250.000km boyunca taş gibi sağlam kalır.

    14- paslanmaz çelik egsoz sisteminin ömrü 10 yıldır.

    15- farlar, sis farları, tampon ve aynalar gibi hasara en çok müsait yedek parçaları komik derecesinde ucuzdur ve neredeyse yapı marketlerde bile satılacak kadar yaygındır.

    16- yedek parçasının ucuz olmasından dolayı piyasada kasko fiyatları en ucuz ticari araçtır.

    17- gene yürüyen aksamı özellikle ön düzeni taş gibidir. anadolunun bozkırları ve karadenizin yaylalarında ne kadar işkence ederseniz edin arıza çıkarmaz. şehir içinde 50cm lik kaldırımlara çıkıp inmek en büyük hobisidir zaten.

    18- altı yüksektir ay sürtecek ay vuracak endişesi olmaz.

    19- elektrikli elektronik aksamı mp3 lü radyo dışında neredeyse olmadığından her gün ayrı bir yeri bozulmaz. zaten olmayan donanım nasıl bozulsun öyle değil mi.

    20- çift sürgülü kapısı ve yukarı açılan arka kapısı ile ergonomi ve user friendly nin kitabını yazmıştır.

    21- ikinci eli reşat altın seviyesindedir. bugün ödenecek senedi, çeki, kredi taksidi olup da etraftan ödünç para bulamayan esnaf, sanatkar veya zanaatkar. doblosunu sahibinden.com sitesine ilana koyup. fiyatını piyasasının 1.000tl altına yazıp. ilan başlığına da "ödememiz var acil satılıktır" yazarsa 1 saat içinde satılmama gibi bir ihtimal yoktur.

    22- (bkz: tuğra).

    23- (bkz: anlayamazsınız)...

  • gerçekten çok sevdiğim ve çok saygı duyduğum bi kaç kişiden biri. ama sanırım ilki ya.
    bedenini kadavra olarak, servetini de çağdaş yaşam derneğine bağışlamış bi insan kendisi.
    ve böyle bi insanın televizyona çıkması yasak.
    esra erol isimli konuşabilen tek hücreli olan para müridinin sunduğu, leş ötesi dejenere anadolu köylerindeki dönen; ensest, tren, doğan bebeklerin kimden olduğu belli olmayan mevzuları kamuoyuna nerdeyse primetime yayınında canlı olarak sunmak serbest.
    ama huysuz virjin yasak.

    gülüyorum lan asabım bozuk.

  • piyasanın en iyi çikolatalarındandı. nedeni açıklanmadan, seneler önce toplatıldı.

    editolsun: 'ürün yeterli talep görmediği için üretimden kaldırılmıştır.' şeklinde mail attılar. çok hüzünlüyüm.

  • bir balya parayı havaya atsa kurtulacaktı halbuki dedirten olaydır.

    başıma bir şey gelmeyecekse yakalanmasına üzüldüm. skmişim bankasını!

    -----

    edi: imla

  • adamın biri, pejo marka bir minibüs alır.
    sonraki gün yolcu taşımaya çıkar. minibüs tıklım tıklım, tutar kasabanın yolunu ve gittikçe hızlanır.
    yolculardan biri:
    -kaptan yavaş, bir yere çarpacağız! der.
    şoför:
    -sen pejo'yu biliyor musun? der.
    yolcu:
    -hayır! der.
    şoför: -o zaman sus der ve devam eder.
    minibüs hızlanmaya devam eder..
    bir yolcu daha seslenir:
    -oğlum ben hastayım, biraz yavaş!
    şoför yine sorar:
    -sen pejo'yu biliyor musun?
    amca ne bilsin,
    -hayır! der.
    -o zaman sus der, şoför..
    bu kez bir kadın seslenir:
    -hamileyim! lütfen biraz yavaş, çocuğumu düşürceğim !!
    şoför yine sorar:
    -sen pejo'yu biliyor musun?
    kadın:
    -yok! der.
    şoför yine aynı cevabı verir..
    arkadan kızgın bir ses tonuyla bir genç seslenir:
    -yavaş git kardeşim, öldüreceksin bizi !!!
    şoför yine sorar:
    -sen pejo'yu biliyor musun?
    genç:
    -biliyorum lan, ne olacak? der.
    şoför:
    -o zaman çabuk söyle, bunun freni nerde?...

    durumumuz budur !