ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran fıkralar
-
(bu çocukken en sevdiğim fıkra idi)
soğuk savaş döneminde amerikalılar her yıl onlarca casus yetiştirip rusya'ya salıyorlarmış. hepsi de teker teker en geç bir hafta içinde yakalanıp özenle konuşturulup devlet sırlarını ifşa ediyormuş.
en sonunda demişler ki, ülen bi tane yetiştirelim ama çok süper olsun. bi tane adamı almışlar, ana dili gibi rusça öğretmişler şive ve lehçelerine kadar. rus efsane ve masallarını tarihini örf ve adetlerini öğretmişler. bir dikişte bir şişe votka içmesini öğretmişler. göğüs kıllarını jiletle tıraş etmişler böyle kıvır kıvır rus denizciler gibi göğüs kılları olmuş.
dövüş sanatlari teknoloji vs zaten öğretmişler. neyse bu casusu uçaktan paraşütle rusyanın yakınlarında bir kasabaya atmışlar.
paraşüt açılmamış ölmüş. (eheh şaka şaka)
casusumuz rusyada bir bara gitmiş hemen. rusça bir votka istemiş. barmen bir kez yüzüne bakmış ve "hoşgeldin amerikalı" demiş.
casus anında adamın yanına koşmuş. "bayım" demiş, "nereden anladın"
-zenci rus olmaz ki.
tarikatta yapılan çılgın doğum günü partisi
-
(bkz: dışarıdan baktım bir yeşil türbe)
(bkz: içeri girdim estafurullah tövbe)
edit : yaşadıkları kafa tek bkz.'a sığmadı.
arkadaşla sevgili arasındaki fark
-
birine "amina koyim" der uygulayamazsiniz.digerinin amina koyar söyleyemezsiniz
sürekli teşekkür edip özür dileyen kibar insan
-
kykc mecidiyeköy'de bir alışveriş merkezinin en üst katındaki kahvecinin terasında kız arkadaşıyla birlikte oturmaktadır.
k: kykc
g: garson
a: kaba adam.
k: afedersiniz beyfendi, biz iki türk kahvesi alabilir miyiz?
g: (hiç bir ses çıkarmaz. bakışlarıyla duyduğunu ifade eder.)
yaklaşık 20 dk. sonra...
k: beyfendi bizim iki türk kahvesi vardı.
g: (gene ses yok, haa tamam hatırladım tarzı bi bakış.)
2 dk .sonra kahveler gelir.
k: beyfendi kusura bakmayın ama bu kahveler soğuk lütfen değiştirir misiniz?
g: (her zaman ki gibi sessiz modda. kahveleri alır. bsg bakışı atar.)
5 dk. sonra kahveler gelir. tabi ki tam sıcak değildir. ama en azından soğuk da değildir.
yaklaşık yarım saat sonra içeriye kykc'den yaşça daha genç olduğu her halinden anlaşılan biri gelir ve yakın bir masaya oturur.
a: garson bana bir kahve getir. orta olsun.
g: tabi efendim hemen getiriyorum. başka bir şey ister misiniz efendim. (o yarım saattir gıkı çıkayan adam bülbül amk.)
a: yok sadece kahve.
3 dk. geçmeden kahve gelir. adam yudumlar kahveyi ve ta bizim masadan, tüten dumanı gözüken kahve için;
a: garson bu ne be böyle, buz gibi kahve getirmişsin bana.
g: çok özür dilerim efendim. hemen değiştiriyorum.
2 dk. sürmez kahve gelir.
g: kusurumuza bakmayın efendim. bu kahve bizim ikramımızdır.
a: tamam olmasın bir daha.
konuşmayı işiten kykc ile sevgilisi bir süre bakışır.
sahne biter.
not: allah benim belamı versin.
dünyanın en kısa mutluluk hikayesi
-
' 1 yeni mesaj alındı '
sakal sert bakış dar pantolon çorapsız ayakkabı
-
en alt donanım paketi.
şok market'in çalışanlarını dilenci yapması
-
kelimeleri düzgün seçelim arkadaşlar.
bir gün uçaktayım, yiyecekler ücretli. hostesin birisi 'bir şey arzu eder misiniz ?' diye yüksek sesle mutlu şekilde tek tek her yolcuya sorarak bizim koltuklara doğru geliyor. yanımdaki kelli felli orta yaşlı göbekli görmemiş herifin biri kızcağazı durdurdu, kızda bir şey istedi diye sevindi hafiften. yüksek sesle kıza; 'siz bu yemek satışından prim alıyorsunuz galiba' diye sordu. kız kem küm etti çok az miktar ekleniyor filan dedi sessizce. adam herkesin duyacağı şekilde; 'belli belli millete bu kadar yalvardığına göre...' dedi. adam aklınca hava yolu şirketine sövmenin gururunu yaşadı, ama şirketin satış politikasını uygulamak durumunda olan bir çalışanı incittiğinin farkında bile değildi. kızcağız çok bozuldu, işi gereği toparlamak zorunda olduğu için ses çıkaramadı.
o nedenle satışta ısrar olayı vardır. ısrar deyin, müşteriyle fazla diyalog halindeler deyin, bir şeyler satmak zorunda hissediyorlar deyin, ürünü tanıtmak zorunda hissettiriyorlar deyin. binlerce olumlu cümle varken;
'dilenci' ne demektir ya ? nasıl bir gönül kırmaktır bu. bu nasıl düşüncesizliktir !
hilal cebeci
-
şu kafada biri:
-birbuçuk ay oldu sevgilimden ayrılalı neden hala yokk panpişlerim çünküü beni ancak einstien mutlu edebilir:)
-karar verdim bir bilimadamıyla çıkıcam hahahahahah
-newton öldümü yaşıyomu pekii panpişlerimmm onlada sevgili olabilirim
-newton damı ölmüşşşş :(
newton damı düşşün kafana.
nba maçlarının artık keyif vermemesi
-
rekabet elbette önemli bir etken ama, sanırım oyuncu karakteri bu erozyonda başı çekiyor.
eskiden her oyuncunun kendine has bir karakteri olurdu. jordan, magic, bird, barkley, iverson, mcgrady, dumars, shaq, carter, mutombo, kobe, duncan, alonso vs... kimi başarılıydı, kimi daha başarılıydı. ama hepsinin kendine has bir karakteri vardı. renkli insanlardı. bu isimler sayıldığında insanın aklına basketbolları dışında bir de kişilikleri gelirdi. kişilikleri basketbollarına yansırdı.
şimdiki yıldızlar neredeyse aynı tornadan çıkmış gibi tek örnek. rose, george, paul, carmelo, durant, lebron, thompson, lillard, wall, irving, love, davis... boy/kilo ve isim vermeden birisini anlatmaya çalışsan, hangisi olduğunu tahmin etmek bile imkansız. iyi basketbolcular ama (eskilere kıyasla fena halde) silik karakterler.
elbette artık oyuncuların rekabet etme içgüdülerini kaybetmeleri de bir diğer etken. çağının en iyi oyuncusu denilen adam bile, rekabetten kaçıp çevresinde konferans all-star'ı takım oluşturma derdinde.
siz türkler sigara firmalarının kölesi olmuşsunuz
-
edit: bunlara da bakın (bkz: eşinin evinde şiddet gören teyzenin ses kaydı)
(bkz: lübnan'ın suriyeli sığınmacıları geri göndermesi/#163447633)
istanbul'u ziyaret eden bir turistin, adım başı sigara dumanına maruz kaldıktan sonra kurduğu isyan cümlesi:
görsel
" bir turist olarak istanbul'daki sigara içme alışkanlığı karşısında şoke oldum. yahu herkes sigara içiyor, inanamıyorum. kapalı veya açık alanlarda, birkaç dakikada bir adamın teki sigara yakıyor. babalar ve anneler bile çocuklarının yanında sigara içiyor. başınızı sağa sola çeviriyorsunuz ve o da ne? yine bu zıkkımı içen bir adamı görüyorsunuz.
sizin neyiniz var? avustralya'da sigaraya yüksek vergi uygulanıyor ve elektronik sigara ürünlerinin satışı yasa dışı hale geldi. türk sağlık bakanlığı türk halkını korumak için bir şey yapmıyor mu? "
bir başkası: "türkiye'yi seviyorum ama ne zaman ziyaret etsem, ben ve çocuklarım sigara dumanına maruz kalmadan yemek yiyemiyoruz. bu yüzden sabah erkenden restaurantlara gidip çıkıyorum. bütün avrupa'yı, amerika'yı, rusya'yı, iran'ı, azerbaycan'ı gezdim. istanbul ve ankara kadar halkın rahatlıkla sigara içip, diğer insanlara rahatsızlık verdiği başka bir yer görmedim."
görsel
bir başkası: "bu ulkede nefret ettiğim tek şey bu sigara dumanı. ne zaman ülkenizi ziyaret etsem buna maruz kalıyorum" demiş.
görsel
bir başkası: " bu koduğumun zehiri yüzünden ne yolda yürüyebiliyoruz, ne restaurantta yemek yiyebiliyoruz. sözde kapalı alanlarda yasak bu zıkkım ama hükümet buna göz yumuyor."
görsel
ve bunlar: " bir gün istanbul'da bir restauranta gitmiştik. görevliler gece 1 gibi bizi çıkarıp dükkanı kapatmadan önce ışıkları yaktıklarında, bütün restaurantım dumanla kaplı olduğunu gorunce gözlerime inanamamıştım. hayatımda böyle bir şeye şahit olmamıştım."
" istanbul'da yaşlı bir teyzenin sigara içtiğini gorunce gözlerime inanamadım. "
görsel
daha önce başka turistler de açık alanda sigara içilmesinden şikayet etmişti:
(bkz: sigara dumanı yüzünden ülkeye gelmeyen turist)
türk kızıyla evleneceğine rus köyünden kız almak
-
bazılarının yaptığı şey.
fiyat-performans-hayat kalitesi olarak da bence doğru olan. yok tribini çek, yok nazını çek, yok dırdırını çek, yok üstüme düştün ceptesin uzaklaşayım, yok whatsapp'ta ne zaman çevrimiçi oldun, yok ilişkiyi sorgulamamamız lazım, dağ gibi adamlar 1.60-1.65 arası cadıların ömür törpülüğü eşliğinde hayatımızı sürdürüyoruz.
bunu çekeceğine git rusya'nın bir köyüne, olga,irina,natasha,katya bul bir tane. giyim tarzı v.s ilk başlarda rüküş olur ama adapte olunca toparlar hepsini. karşında bir trip yapmak için doğan kadın değil-bir şeyler paylaşılabilecek ''insan'' bulursun. işte kilit kelime ''insan'' bulmak. türk kadını fazlaca ''kadın'' fenomeninin gölgesinde. arz talep dengesi de bunu teşvik ediyor. rus kadınları ise genelde insan. burda herhangi bir kadın ortalama altı bir erkekten bile iltifat alınca arşa değerken, rus çok güzel bir kadın normal bir erkekten iltifat aldığında ''so what?'' tribine giriyor. teşekkürler diyor, konuyu değiştiriyor.
çok pis bilendim oğlum, ekşi'de yaza yaza türk kadınlarını bitireceğim.
ecevit'in yaptığı öcalan yakalandı açıklaması
-
devlet adamlığı nedir, nasıl devlet adamı olunur sorularının cevabıdır.
ama öcalan yaptıklarının hesabını vermedi maalesef saygıdeğer ecevit. hatta seçim propagandası olarak mektubunu okudu muktedirler.
sözde milliyetçi yardakçıları ''niye apo'nun sözünü dinlemiyorsunuz, onun dediği gibi akp'ye oy verin bre kürtler!'' diye hönkürdü.
yani siz vefat ettikten sonra işler iyice çığrından çıktı. baya komik, sirk gibi bir ülke olduk yani.
ruhunuz şad olsun, bu vesileyle sizin gibi değerli bir devlet adamını tekrar anmış olalım.
ekleme editi:
kendisi tüm dünyayı karşısına alarak milliyetçiliğin kitabını yazmıştır. tabii ki bedeli olmuştur. ambargolar, ekonomik krizler. akp'nin propagandası haline gelen yokluk günleri. ama ''dik dur eğilme'' gibi klişeleşmiş akp söylemi var ya... işte bu adam dik durmuştur.
https://www.youtube.com/…ab_channel=kemalisthareket
biz demirellerden, türkeşlerden milliyetçilik dersi almayız.
sevgili kardeşlerim;
biz milliyetçiliği; sokak duvarlarına değil,
kıbrısın topraklarına,
egenin deniz yataklarına yazmışız,
biz milliyetçiliği batı anadolunun haşhaş tarlasına yazmışız...
tekrar ruhun şad olsun güzel insan.