ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sinan akçıl'ın siyasete atılması
-
geceleri mars belgeselini izleyerek uyuyorum ve astronot olmak istiyorum amk.
yaşımı sormayın!
kış uykusu
-
sürekli filmin uzunluğuna vurgu yapıp, vay be, o kadar da sıkıcı değilmiş, diyen sinemaseverler sanırım hep kısa metraj izliyorlardı.
birçok sinefilin yere göğe koyamadığı the godfather 175, devam filmi 200, once upon a time in america'nın director's cut versiyonu ise 229 dakikadır. daha tonla örnek verebilirim!
demek ki neymiş, uzun filmler de çekiliyormuş! artık papağan gibi aynı şeyi tekrarlamayın da filmi okuyun, iki orijinal bir şey söyleyin!
edit: imla
şu yemeği dışarda yeseydik en az x milyondu
-
ailece yemek yiyorsunuz... ya da belki de cancişlerinizle... besinler bünyeye girdikçe huzur doluyor alyuvarlar, akyuvarlar... o sırada ortamın umumiyetle hakimi olan şahıs o ölümcül geyiği açıyor: "şu yemeği dışarda yeseydik en az x milyondu"...
bir başkası onaylıyor: "x milyon mu? ne x milyonu, en az y milyon..."
ve öldürücü vuruş geliyor - eğer söz konusu geyiğin aktığı mecra ailemizle yediğimiz bir yemek ise bu vuruşu yapan kişi genelde annedir- :
"bu kadar da temiz olmazdı..."
yancı onaylaması (hala/dayı/teyze/kardeş/canciş): "kim bilir nasıl yapıyorlar, bilemiyorsun ki kirli mi temiz mi... gözümüzle gördük, elimizle yaptık en güzeli böyle evde yemek..."
10 yaşında felsefe muhabbeti yapan çocuk
-
normal değildir. muhtemelen barış özcan gibi bir ailesi var ve çocuğa aşırı yükleme yapmışlar. bu yaşta bir çocuğun spinoza’yı anlaması mümkün değil. platon’un devlet kitabındaki soyut bağlantıları kuramaz. çocuğu telefondan, tabletten uzak tutalım diye bokunu çıkarmışlar. verirsin yaşına göre kitap onu okur. 150 günde 250 kitap nedir allah aşkına?
artık insanların kitaptaki kelimeleri içinden teleffuz ederek bitirmenin kitap okumak olmadığını anlamaları lazım. kısa zamanda çok kitap okumanın hiçbir faydası yoktur. aslında kitap okumanın da hiçbir faydası yoktur. kitap sizi düşünmeye sevk ediyorsa faydalıdır aksi halde izlenilen filmden farklı değildir, kısa zamanda uçar gider. birkaç kitabı sindirerek okuyun.
kitap okuyan ama kendi fikri olmayan yığınlar çoğalıyor. kitap kutsanıyor.
edit: schopenhauer
ankara'da köpeklerin toplanmaya başlanması
-
alın evinizde besleyin çok meraklıysanız yettiniz artık.
sikiğin teki de güya bana laf sokmuş amk andavalı cahreyn kekosu siksin seni kendini bir bok sanan dangalak.
yusuf kaplan'ın gençler dine sırt çeviriyor isyanı
-
birileri allah kitap deyip çalıp çırpmasaydı, kuran kurslarında çocuklara tecavüz etmeseydi gençler dinden uzaklaşmazdı.
ned kelly
-
1880 yılarında babası domuz çaldığı için irlanda da avustralya ya sürülen bir ailenin en büyük oğlu olan ned kelly avustralya tarihinin en önemli figürüdür. saban demirlerini döverek yaptığı zırhı sayesinde uzun süre yakalanamayan ve kurşun geçirmeyen kelly, zenginden alıp fakirlere veren bir yapısı vardı. üç saat süren kanlı çatışma sonrası son kurşunu da bitince yakalanabilmişti. glenrowan da görülen 4 aylık dava sonrasında cinayet nedeniyle 11 kasımm 1880 günü idam edildi. o kadar çok seviliyordu ki günümüzde bile çok büyük bir rakam sayılacak 32 bin kişilik bir dilekçe ile cezası ertelenmeye çaışıldı ama olmadı. 26 yaşında darağacında can veren demir maskeli haydut ned kelly modern dönemde milli kahraman ilan edildi. avustralya başbakanının odasında portreleri bulunmakla birlikte ünlü mektubu da hakkın ve adaletin simgesi olarak görülmektedir. diğer çift "l" harfli avustralyalı modern kahramanlar için;
(bkz: harry kewell)
(bkz: lucas neill)
rockstar denince akla gelen ilk kişi
-
(bkz: tommy vercetti)
yiğit özgür
-
falcı da;
falcı : siyah uzun saçlı biriyle ilişkiniz var.
adam : aysel!
f: ailesinden biri ilişkinize karşı çıkıyor.
a: abisi nusret.
f: yüzünüze bi şey atmış bu adam.
a: yumruk! yumruk attı.
f: ama siz eğilmişsiniz.
a: evet!! aysele geldi yumruk.
f: sonra siz bişey atmışsınız.
a: tokat!! ben de tokat attım.
f: ama o da eğilmiş.
a: evet! tokat da aysele geldi.
f: sonra bir kargaşa olmuş.
a: abisiyle birlikte aysele daldık.
f: biraz gerizekalısınız galiba.
a: öyle mi çıkmış?
f: yok bu benim şahsi kanaatim.
kişinin okuduğu bölüm öğrenilince sorulan sorular
-
-kardeşim sen meteoroloji okumuşsun baksana şu piçin havası kime
sobanın üstündeki güğüm
-
efendim bu güğüm sabahtan doldurulur , soba yakıldıktan sonra sobanın üstüne yerleştirilir.
akşama kadar o sıcak su her işe kullanılır.
en son akşam bulaşıklar kalan suyla yıkanır.
ekstra olarak sobanın ağzını kapatmak için, ateşin durumunu ayarlamak için de kullanılır.