ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
vergim anıtkabir'e gitmesin
-
kabul ama bizde diyanet ve saraylara vergi vermeyiz, var mısınız?
hayata dair iç burkan detaylar
-
4,5 yaşındaki kızımın rahatsızlığından dolayı hiç çikolata ve dondurma yememiş olması gerçeği...
dahası reklamlarda çıkınca ''bunlar acı dimi anne'' demesi...
duzeltme; arkadaslar cok fazla mesaj geldi eksik olmayin. kizimin rahatsizligi merak edilmis basta belirtmeliydim sut alerjisi var kizimda.
edit: müjdemizi verelim: tedavisinin sadece zaman,sabır ve diyet olduğu süt ve çoklu gıda alerjisi hastalığını geride bıraktık.
bizim için kızımızın bebekliğinden beri süregelen zorlu bir süreçti. darısı tüm alerjik çocukların başına...
artık kızım süt ürünleri ve dolayısıyla dondurma çikolata vs tüketebiliyor..
gelen mesajlara bakılırsa şu kocaman dünyada bu ufacık derdimizle hepinizi çok üzmüşüz.. destekleriniz, mesajlarınız ve dualarınız için sonsuz teşekkürler...
teog'un kaldırılması lazım
-
imam hatiplerin basarisizligini baska turlu gizleyemezdik.
ygs de kaldirilmali...
shaquille o'neal'ın sevgilisi
yaran facebook durum güncellemeleri
-
hükümet asla yolsuzluk yapmaz. muhalefet kadar dürüstlük peşinde kimse yok. ülkücüler kadar kimse sevemez bu ülkeyi. hoca efendi zaten evliya. ne bileyim demek ki halk şerefsiz
patiswiss marka tescilinin çalıntı çıkması
-
(bkz: susurluk kazası)'na dönen olay resmen şu pattiswiss skandalı.
vay anam vay keşke milletimiz her şeyin altını bu kadar "ananı da al git"te kazsaydı.
10 şubat 2014 özgür mumcu'nun rte tespiti
-
özgür mumcu'nun twitter üzerinden yaptığı tespittir.
üzerine fazla yorum yapmaya gerek yok.
(bkz: babasının oğlu)
--- spoiler ---
televizyonda alttan akan yazıyla gazetede kıyıda köşede kalmış haberle uğraşıyorsa ülkeyi erdoğan değil başkaları yönetiyor demektir.
bu kadar boş vaktin başka izahı yok.
--- spoiler ---
https://twitter.com/…umcu/status/432875924976324608
https://twitter.com/…umcu/status/432875987601489920
paris komünü
-
proloteryanın sınıf mücadelesinin laiklik kavrayışı ve laiklik mücadelesi açısından da bir örnektir.
komünün laiklik mücadelesi konusundaki tutumunu, engels ve marx'tan alıntılayarak yazarsak; 2 nisan günü komün, din ve dini kurumlar ile devleti tamamen ayırmış, din işleri bütçesini kaldırmış; bütün kiliseler kamulaştırıp dini görevliler "öncelleri olan havariler gibi, inanların sadakaları ile yaşamak üzere, özel yaşamın dünya işlerinden dingin elçekmişliğine" gönderilmişlerdir. gene bir kaç gün sonra; bütün dinsel simge, dua ve dogmaların, kısacası "herkesin bireysel vicdanı ile ilgili her şeyin" okullardan uzaklaştırılması kararlaştırılmıştır.
istiklal caddesi saldırısıyla dalga geçen araplar
-
bir kadini da ani hareketleriyle korkutuyorlar.
halka bu rahatsizligi vermeye haklari yok. toplumun huzurunu kaciriyorlar, rahatsizlik veriyorlar, degerlerimizle dalga geciyoar.
buna musade eden hukumetin vatanseverligini sorgularim.
ispanyolca en güzel şarkılar
ayda 5milyon euro verecez ama uşak'tan çıkamayacan
-
ayda 5 milyon verilmediği halde uşakta yaşadığım için kendimi enayi hissetirmiş sorudur.
trabzon'un araplar tarafından işgali
-
bugün bir cenaze için trabzon'a geldim. forum avm denen yere girdim. birini beklerken.
awm'nin içinde türk yok. herkes çarşaflı, esmer sakallı, saygısız, barbar, iğrenç arap dolu. çoluk çocuk iğrençlik. saymıyorum neler yaptıklarını.
ey trabzon'da yaşayanlar. utanın. sizler milliyetçi falan değilsiniz. arapların kölesi olmuşsunuz.
size her yer trabzon değil size her yer arabistan.
edit: gezime devam ediyorum bazı fırınların tabelaları arapça. türkçe bir şey yazmıyor. sadece arapça. arapça restoran ismi de gördüm. yemeni house restoran.
dilenciler. arap köleleri, hizmetkarlari.
unutulmayan garip arkadaşlar
-
üniversite yurdundaki yan odadaki elemandır. cumartesi sabahı o uyurken gizlice oda kapısının üstündeki anahtarını alıp kapıyı üstüne kilitlemiştik. içerde kilitli kalınca kapıyı yumruklayağını, "açın lan .rospu çocukları" diye bağaracağını, yurt görevlisini cepten arayacağını filan düşünüyorduk. heyecanla, uyanıp kapıyı zorlamasını bekliyorduk. saat 10 civarı uyandı ve odasının kapı kolu bir kere inip kalktı. biz dışarıda kıs kıs gülerken devamını bekliyorduk. fakat hiçbir şey olmadı. bekle allah bekle. 1 saat, 2 saat, 3 saat... sıkılmıştık. dışarıyı çıkıp biraz dolaştık, internet kafeye oturduk vs. halen arayan yok. akşam üstü yurda döndük, halen montu kapı askısına asılı, kapı kilitliydi. fakat pes etmedik. akşam yemeği için bir esnaf lokantasına gittik. çıkışta birkaç el batak attık. döndüğümüzde durum aynıydı. şaka maka artık hiç komik bir tarafı kalmadığından kapıyı açıp içeri daldık.
görünen manzara; çocuk yatakta yatıyor, 5 litrelik su bidonu çeyreğine kadar sidik ile dolu, annesinin 3 hafta önce gönderdiği küflenmiş böreklerin hepsi açılıp masanın üzerinde yenmiş. kırmızı ve uyuz gözlerle kafayı çevirip bize baktı ve "siz mi kilitlediniz lan kapıyı" dedi.
bulunduğu durumu bu kadar kabullenmiş, kilitli kapıyı bir kere açmayı denedikten sonra "tüh, artık ömrümün sonuna kadar böyle yaşamak zorundayım" diye içinden geçirdiğinden emin olduğum elemanı hiç unutmam.