hesabın var mı? giriş yap

  • arkadaşlar bu adamlar pavyonlara gidip akıl veren tebliğciler değil mi?

    hani balık lokantalarına, barlara, birahanelere girip içki içmeyin haraaağm diyenler bu sakallılar değil mi?

    burada okuduklarımız bunların kıdemli hoca efendilerinin kızının ifadesi değil mi?

    bu kadar gündür bunlardan birinin bu ne rezillik ulan dediğini? bu pedofili sapıklara hesap sorduğunu gördünüz mü?

    bunlardan birinin çıkıp böyle şey olmaz islamda dediğini duydunuz mu?

    bunlardan birinin çıkıp dinimizi nasıl böyle rezil edersiniz diye eylem yaptığını? bu herifleri tehdit ettiğini falan duydunuz mu?

    neredesiniz gerçek müslümanlar ?

    karikatürle zedelenen dininiz şimdi hiç zarar görmedi mi?

    sizin inancınıza bu adamlar zarar vermedi mi?

    bir anlatın çıkın televizyonlara. çocuklara bunları yapanları lanetleyin. yok böyle şeyler islamiyette deyin.

    neredesiniz? yol sizin, sokak sizin, kanun sizin, meclis sizin!

    neredesiniz?!

    marketcileri tehdit edenler!

    bayraklar, tuğralar önünde poz verenler. bu adamlar dininize zarar vermedi mi?

    edit cübbeli’nin kınadığını yazanlar olmuş fakat şuraya cübbelinin bu olayı nasıl da sulandırıp hasır altı etmeye çalıştığını bırakalım #146180818

    cevap vermeye çalışan bir kaç gerçek müslüman olmuş. komik değilsiniz. bana değil altı yaşında çocuğa tecavüz edene yazacaksınız.

    bir de araplarda kız çocuklarının yaşının adetten sonra hesaplandığını falan yazan komedyenler olmuş. bu söylediğinden suudilerin haberi yokmuş ki 2019 yılına kadar çocuk evliliği için yaş sınırı koymak akıllarına gelmemiş.

    ne zaman ki modern dünya tepelerine binmiş 2019 yılında 15 yaş altı evliliği yasaklamışlar.

    sevgili tatlı su müslümanları, arap adetlerine ve arapçaya suudilerden daha hakim olduğunuz iddiası komik bile değil. gülmedik…

  • bir zamanlar gerçekten de uğursuz olduğuna inanılan, türk hava yollarının filosunda bulunan 5 adet fokker f-28 fellowship 1000 tipi uçaklardır ki hepsi bir yerlerde düşmüş ve yüzlerce insanın hayatına mal olmuştur.

    gelelim hikayelerine. hollanda'lı uçak üretim şirketi fokker 1967-1987 yılları arasında 241 adet f-28 modeli üretir. tabi o zamanlar boeing ve airbus şimdi ki gibi almış başını gitmemiş. uçak üretiminde rekabet var. fokker bu uçaklardan bir serisini de 1972'de üretir ve thy bunlardan 5 tanesine talip olur, siparişler verilir anlaşmalar yapılır ve uçaklar yeşilköye büyük bir törenle gelir. cillop gibi fabrikadan yeni çıkmış, 68 yolcu kapasiteli bu uçaklara van, bursa, trabzon, sivas ve samsun isimleri verilir ve bir kaç ay sonra seferlerine başlarlar.

    ilk kaza 1974'de izmir'den istanbul'a havalanmak üzere yola çıkan van isimli uçakla meydana gelir. izmir cumaovası havaalanı'nda kalkış anında kanatlarındaki buzlanma sebebiyle stall konumuna gelerek düşmüş ve yanmaya başlamıştır. uçaktaki 73 kişiden 66'sı ölmüştür.

    (bkz: 24 ocak 1974 izmir uçak kazası)

    ikinci kaza 1975'de yine izmir'den istanbul'a gelen bursa isimli uçakla meydana gelir ve en meşhurudur. yeşilköye iniş sırasında marmara denizine düşmüştür. 42 kişiden hepsi ölür. kaza arkasında büyük trajik hikayeler bırakır. türk havacılık tarihinde denize düşen ilk ve tek uçağın kazasıdır.

    (bkz: 30 ocak 1975 marmara denizi uçak kazası)

    üçüncüsü 1979'da samsun-ankara seferini yapan trabzon adlı uçağın iniş kısmında meydana gelir. mürettebat bu seferi yapmak için önce istanbul'da sivas adlı uçakla gelir anca hava şartlarından dolayı iniş yapamazlar ve geri istanbul'a dönerler. ertesi gün trabzon adlı uçakla gelirler ve seferi tamamlamak üzerelerken adar ekranından kaybolurlar. sonuç: 43 kişiden 39'u ölür.

    (bkz: 23 aralık 1979 ankara uçak kazası)

    bu kazadan sonra thy yetkilileri uçakların bozuk(!) olduğuna karar verir ve kalan iki uçağın satılmasına karar verir. çünkü o zamana kadar f-28 uçağı türkiye dışında da 6 yerde daha düşmüştür ve hepsi büyük kayıplarla sonuçlanır. ancak bakıldığında uçakla ilgili bir sorundan dolayı değil hemen her kazanın pilotaj hatasından olduğu fark edilir. özellikle de türkiye'dekilerin. hatta 1974'deki izmir kazasının pilotlarının içkili olduğu yıllar sonra dönemin ulaştırma bakanı tarafından itiraf edilir. işte bu yüzden thy içinde bu uçakların uğursuz olduğuna da inanılır ve sivas ile samsun adlı kalan iki uçağın da bir an önce elden çıkarılmasına karar verilir. ve sivas uçağı kanada'ya, samsun uçağı'da iran'a satılır.

    dördüncü kaza kanada'da meydana gelir. 1989 yılında kanada'nın air ontario firması sivas adlı uçakla thunder-dryden seferini yaparken uçak inişe yakın bir zamanda dryden'de düşer. kanatlardaki buzlanmanın motorların durmasına sebebiyet verdiği ortaya çıkar ancak esas sorumlu kalkışa izin veren havalimanıdır. sonuç: 45 kişiden 24'ü ölür.

    10 mart 1989 dryden kazası

    beşinci kazanın adresi ise iran'dır. 1994'de türkiye'deki adı samsun olan uçakla ısfahan - tahran seferini yapmakta olan ıran asseman airlines uçağının kakıştan yaklaşık yarım saat sonra havada kirlenmiş yakıttan dolayı motorları durdu ve natanz civarındaki bir dağa düşerek patladı. sonuç: 66 kişiden hepsi öldü.

    12 ekim 1994 ısfahan uçak kazası

    evet bu uçakların uğursuz olduğuna ben de inanıyorum. havacılık tarihinde böyle vakalar males]ef var. her kazada çok trajik hikayeler var, hem kazadan önce hem kazadan sonra yaşanan enteresan hikayeler var. onları da bularak okumanızı öneririm.

    diğer kaynakları da buraya bırakıyorum:

    kaynak 1

    kaynak 2

    kaynak 3

  • başta çalışanlara enayi dedim. zaten sizi üç kuruş maaşa çalıştırıyorlar ne uğraşıyorsun. çağır polisi gerekeni yapsın. ama sonra çalışan "bizim cebimizden çıkıyor" dedi. düzene bak be.

  • benim bulduğum bir test yöntemi. herhangi bir yerleşim alanının medeni olup olmadığını öğrenmek istiyorsak, oradaki sokak kedilerine bakıyoruz.

    eğer kediler sizden kaçmıyorsa oranın insanı medenidir.

  • çok hızlı ve ölümcül yumruk atabilen karides. yer çekimi ivmesinden yaklaşık 10000 kat daha büyük olan bu yumruğun yarattığı basınç dalgası, etrafındaki suyun ısınmasına neden olur.

  • eğer bugün öğrenciye verilen yemek 15-20 lira değilse, zamanında 1.5 lira da para mı lan demeyip tepki gösteren öğrenciler sayesindedir.

    bugün 2.5 lira para mı denir.
    yarın 5 lira olur, o da para değildir.
    öbür sene 7.5 lira olur, olsun gene de dışarıdan ucuzdur.
    diğer sene 10 lira olur, dışarıda da 10 liralık yemek satan yerler vardır ama ne idüğü belli değildir.
    diğer sene 15 lira olur, 15 lirası olmayana adam mı denir denir.
    öteki sene 25 lira olur beğenmeyen yemesin denir.

    ucunu sokturursan kökünü de sokarlar hacu, en baştan hiç sokturmamak lazım.