hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: ülkücü hareket olarak yola çıkıp ülkünün köküne kibrit suyu dökmek)

  • tebrik ettiğim manşettir. iktidar da belediye de sidik yarıştırmaktan çalışmaya fırsat bulamadı, iki tarafın trolleri birbirine bok atmaktan "yahu bu şehre şu an ne oluyor" diye sormadı. yolları tıkandı, insanları mahsur kaldı, havaalanının çatısı yıkıldı biz ise bütün akşam balıkçı konuştuk. iki taraf da işin şovundan özüne inemedi. bir tanesi isviçreye tatile gitti, bir tanesi kar durduktan sonra özel uçakla şehre inip şov yaptı. günün en adil başlığını sözcü atmış valla. helal olsun. yöneticilerimiz sınıfta kalmıştır, bütün bir gece milyonlara cehennem olmuştur. başlık altına her iki tarafın trolleri damlamadan yazalım şunu.

  • yaklaşık on, on beş senedir yoğun okuma yapmama rağmen hala çirkinim. yukarıdaki öneri geçersiz bilginize.

  • gece gece bu oyun yüzünden gözlerim dolu dolu yazıyorum şu entryi. bu gece zaten gereksiz bi duygu yüklenmesi vardı üzerimde. gireyim acık görev filan yaparım da kafam dağılır diye oynamaya başladım.
    bir görevde elemanı zindanlardan kurtarıyordum. neyse adamı kurtardıktan sonra baktım diğer mahkumlarda var aynı zindanda. kurtardığım yerde ebesinin dağında bi kalenin içinde olduğu için onları da kurtarayım dedim. şimdi kalede herkesi öldürdüm bunlara yemek su veren olmaz diye düşündüm. neyse tek tek açtım kilitleri çıktılar hepsi dağıldılar. arkamı döndüm 1 tane üstü başı pasaklı ama efendi birine benzeyen nord gördüm. çantama aldığım gereksiz kıyafetleri yere atmıştım. arkamda adam birden önüme atladı 'kardeşim özür dilerim bunları attın lazım değilse alabilir miyim? üstüm başım perişan' tarzında birşeyler söyledi ekranda seçeneklerde 'dokunma lan onlar benim' ve 'tabi alabilirsin kardeşim. ne demek' tarzı 2 seçenek vardı. alabileceğini söyledikten sonra sanki böyle gözlerinin içi parladı. hemen eğildi bütün attığım ezik kıyafetleri topladı giydi üstüne mutlu oldu. ben direk saveleyip çıktım oyundan. bu fakirliğin gözü kör olsun lan.
    çok yalnızım ve duygusalım gece gece.

  • ulan bir memleketin "hacker"ı bile vizyonsuz olur mu arkadaş.

    elin gavuru ülkenin istihbarat servislerini, devletin stratejik kurumlarını altüst eder, ne kadar bilgi, belge varsa ortaya döker, bizimki de gider iett'yi hekler.

    bu ekber kesin knight serverlarında aga party pls diye geziyordur ha.

  • insanların bazısını böcekten daha itici görmeye başladığım acayip zamanlarda haklılığımı ortaya koymuş rezaletten öte bir durum.

    şapkalı kimse belli tiniyetsiz. kızıl saçlı kadın bir de okşama yapıyor tabuta sokakta kedi yavrusunu elinin ucuyla elleyen o tipler gibi.
    şapkalı elini attığı anda hoca tekbir getirdi. mesaj almak isteyene çok ama alacak yok.
    sen de ölücen be insansı dendi o an amma...
    nafile!

  • ruam atlarda kronik, katır ve eşekte akut seyreden bir hastalıktır. zoonozdur. solunum sistemi, iç organlar ve deride irinli nodül, ülser ve tek taraflı burun akıntısına sebep olur. irinli nodüller deride oluşur ve akıntı yaparlar. irinli nodül oluşumu ilerledikçe ülser meydana gelir.

    akut formun inkubasyon süresi yaklaşık 1 haftadır. kronik formun inkubasyon süresi ise çok daha uzundur.

    etkeni burkholderia mallei'dir. gram (-), aerobik, sarı renkte s tipi koloni oluşturan bir bakteridir. bu bakteri soğuk, nemli, karanlık ortamlarda birkaç ay canlı kalır.

    ahır dışında yaşayan at stres altında ve vücut direnci düşük olduğu için çok rahat hastalanır. yağışlı dönemlerde etkenin dayanıklılık özelliği arttığı için hastalık yine ortaya çıkar.

    infeksiyon kaynağı infekte atta oluşan deri ve burun akıntısıdır. bu akıntılar sulara, yemlere, meraya, tımar malzemelerine bulaşır.

    insana deri ve solunum, etçil hayvanlara sindirim, atlara ve eşeklere solunum, sindirim ve deri yoluyla bulaşır. solunum yoluyla bulaşma ahırda yaşayan hayvanlarda damlacık yoluyla öksürük sırasında bulaşır. deri yoluyla bulaşması için deride zedelenme olmalıdır. tımarda kullanılan alet derideki nodüllerden dolayı kontamine olmuşsa ve derisi tahribata uğramış hayvanda kullanılırsa bulaşma olur. insanda solunum yoluyla bulaşma hayvanlarla iç içe yaşamakla olur. etçil hayvanlarda sindirim yoluyla bulaşma ise arazide hasta bir hayvanın yenmiş olması veya kaçak kesilen etler bu etkene sahipse ve yenirse olur.

    burun ruamı: burun akıntısı, öksürük ve çene altı lenf yumrularında şişme ile dikkat çeker.
    akciğer ruamı: öksürük en önemli belirti. burun kanaması, kanlı burun akıntısı ve solunum güçlüğü görülür.
    deri ruamı: deride apseler ve nodüller görülür.

    ruam hastalığında laboratuar tanı önemlidir. hayvan deneyi, serolojik tanı ve allerjik tanı yapılır.
    hayvan deneyi: erkek kobaylara periton içi inokulasyon uygulanır. 2 hafta içinde orşit görülmesi beklenir. buna strauss reaksiyonu denir.
    serolojik tanı: komplement fiksasyon ve aglutinasyon testi yapılır. sonuç 1/500 - 1/1000 arası çıkarsa şüphelidir. >1/1000 ise pozitiftir.
    allerjik tanı: mallein testi yapılır. deri içine 0,2 ml mallein uygulanır. hassasiyet, kızarıklık, ödem ve deride kalınlaşma görülür. kalınlaşma en önemli belirtidir. derideki kalınlaşma 0-3 mm arasında ise negatif, 3-5 mm arasında ise şüpheli, 5 mm'den büyükse pozitiftir.

    ruam savaş yönetmeliğine göre ruam'ın sağaltımı yasaktır. bildirimi zorunlu ve tazminatlı bir hastalıktır. tazminat şöyle verilir:
    açık belirtilerde hayvanın o anki değerinin 2/4'ü oranında, mallein testi pozitif çıkmışsa hayvanın o anki değerinin 3/4'ü oranında tazminat verilir.

  • sen büyük evsahibi, rulo yapmalik dergi editoru, terlik fabrikatoru saim bey. sen mi büyüksün? hayır ben büyüğüm, ben, yaşar usta. sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun. larvalarima, yumurtalarima hiç birşey yapamayacaksın. zehirleyemeceksin, ezemeyeceksin, mağlup edemeyeceksin bizi. çünkü biz birbirimize feromonlarla bağlıyız. biz bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun? dokunma artık kolonime. dokunma yavrularima. eğer onların antenine zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile yememis olan ben, yaşar usta, hiç düşünmeden ucar sen uyurken agzina girerim. girerim ve gotunden cikana kadar da dönüp arkama bakmam bile.

  • firmanın 3 senede toplam ödediği vergi, maaşlı bir çalışanın 1 senelik ödediği verginin büyük ihtimal yarısı..

    öğrenmek ve anlamak için soruyorum. patiswiss veya farklı firmalar nasıl oluyor da dünyanın parasını kazanırken iş vergiye gelince sokaktaki simitçiden, asgari ücretli herhangi birinden bile daha az vergi ödüyorlar?

    ne yapıyorlar? evlerine aldıkları çorabı bile şirket yatırımı olarak mı gösteriyorlar? ya da ev, araba, arsa alıp bunları şirket gideri gibi mi gösteriyorlar?

    sayın şimşek ,

    esnafların iban'a istedikleri paraları takip etmeye gelene kadar öncesinde böyle kurumların vergi matrah doğrulamasını yapmak daha kritik değil midir?