hesabın var mı? giriş yap

  • işim sebebiyle bir devlet kurumuna iletilmiş evrakın akıbetini sormak için kurumu aramak zorunda kaldım. başka işler sebebiyle gidemedim zaten telefondan bilgi almak yeterliydi. tam 5 gün çeşitli saatlerde aradım. santral açıyor yönlendirdiği kişi açmıyor ve telefon kapanıyor. sonraki hafta işlerimi ayarladım ve kuruma bizzat gittim. haliyle genel evrak bölümüne uğradım. içerde bir kadın az sonra ilgili gelecek dedi bekledim. kadın yanında bir çocukla geldi. oturdu. çay koydu çayını yudumladı. evrakı sordum falanca hanıma git bak yukarda dedi eyvallah dedim. falanca hanım diğer hanımlarla sohbet halindeydi. ben bilmiyorum yanda filanca bey var dedi gittim. filanca bey çay içiyordu o da bilmiyormuş evrak bulunamadı. hepsine diyorum ki telefon ettim kaç kere. cevap aynı ayy çok yoğunuz!!!

    evraktaki hanıma tekrar gittim. işi zaten gelen evrakları bilgisayara girmek. yani kimde nerde bulunması “ara” sekmesine iki kelime yazmasında bitiyor. offf puff dedi monitörü açtı(!) tam o sırada yanındaki çocuk kadına sordu: yaptığın iş zor mu diye. kadın da evet çok zor dedi. çocuk bir kaç saniye baktı ne var bunda ben de yaparım dedi. ben güldüm. kadın göz ucuyla bana baktı mahçup mahçup güldü. sonra bulamadı evrakı. siz şurayı arayın bi dedi. aradım. orası da yardımcı olmadı. bakın dedim fazla zamanım yok çok oyalandım. bu evrak burda biliyorum. çıkmam lazım telefon ediyorum açılmıyor buna bir çözüm bulalım. kadın tamam dedi dahili numara veriyorum. bir kağıda yazdı verdi. tam çıkarken bir baktım falanca hanımla filanca beyin dahili numarası. eee dedim buranın yok mu? offlaya pufflaya iliştiriverdi. çünkü ya onu ararsam?!

    bu abla ve diğerleri memur. akşam 5e kadar çalışıyorlar. pandemi kısıtlamaları vardı hatta muhtemelen erken çıkıyorlardır o dönemde. yaptığı işin zor olduğunu düşünüyor. hani angarya falan değil dümdüz zor olduğunu düşünüyor yani gelen evrakı bilgisayara girmeyi. birçok özel sektör çalışanından fazla maaş alıyor ve işveren faktörü yok çünkü devlet çalışanı. oradan ayrılsa bu performansla özelde iş bulması imkansız. oraya girip çalışmak için deliler gibi uğraşanlar var ama o abla mutsuz. çünkü zormuş:( gerçi uğraşıp başkası gelse o da belki ablamıza benzeyecek. mevzu sadece işverende bitmiyor yani. öyle olsa devlet kurumlarımız falan en azından canavar gibi çalışırdı.

    işini layıkıyla severek yapan herkesi tenzih ediyorum. öyle insanlar da varlar. keşke fazla olsalar. kimse kendisinin işini ne kadar iyi yaptığına bakmadan hep karşıya gömüyor. bu sebeple doğru önerme ve nasıl çözülür bilinmez.

  • ilk kez gidenlerin kültür şoku yaşamalarının doğal olduğu şehir. muhtemelen ilk kez kültür görüyorlar çünkü.

    ayrıca her yer leş gibi, hepimiz pislikten kokuyoruz.

  • yasananlar mi daha korkunc yoksa olay sonrasi ekiplerin ruya gormussunuzdur ehe mehe, hadi sizi baristiralim tarzi yaklasimi mi daha korkunc. karar veremedim.

  • hiç de medeni değil bence. oraya çarpışmaya gidiyoruz biz. adı üstünde çarpışan araba. bunlar gondolda da kürek çekerler aq. efendilik arayan atlı karıncaya gitsin.

  • beni mahvetmiş illet. 2003'te bu spora başladığım zaman zenciydim, şimdi japonum. allah belanı versin vücut geliştirme!

    aleti küçültmekle de kalmadı kendimi bi' anda ninja warrior'da yarışırken buldum allah belamı versin. ki ben harlem sokaklarında silahı yan tutarak beyaz kıçı tekmeleyen bir adamdım.

  • bir deve klasigi daha ornekleyelim

    - siz deveye mi biniyorsunuz?
    - hayır bizim ülkede deve yoktur bir kere. sadece yazları plajlarda olurlar. o da turistler binsin diye.
    - aaaa o niye?
    - aptallıklarını yüzlerine vurmak istemediğimizden...

    muhabbete şahit olan alman, bulgar, peru ve venezualli insanlar gülmekten yerlere yattılar. amerikalı ise yaklaşık bir 30 sn'ye sonra denileni anlayabildi.

  • başlık altında herkesin nokia ve windows örneği verdiğini görüyorum. mantıklı da bir örnek ama gözden kaçırılan bir nokta var.

    üste edit: google bunu ilk defa huawei’ye yapmıyor. zte’ye de yaptı. huawei salak bir şirket değilse zaten bunu bekliyordur. kısaca elindeki kartı oynama sırası çin tarafında.

    1) google zaten çinde yıllardır yasak. yani çinde aldığınız herhangi bir huawei telefonda, xiaomi telefonda zaten google play yoktu. insanlar google play ne zaten bilmiyorlar. peki hangi app store kullanıyorlar ? mi store, baidu store falan gibi çeşitli platformlar var. kısaca huawei’nin çin içinde işleri bu olaydan etkilenmeyecektir. çin diyip geçmeyin, 850 milyon telefon kullanıcısına ulaşan bir pazardan bahsediyoruz, üstelik giderek büyüyor. abd’nin toplam nüfusu 350 milyon civarı.

    2) mevcut girişim, eğer çin normal bir ülke olsaydı, huaweiyi etkiler ve sadece onu sarsardı. fakat huaweinin böylesi bir platform değişikliğinde, çok net ifade ediyorum, xiaomi, oppo, oneplus gibi diğer devler de kendisini takip edecektir. etmeseler de ettirilecekler. yurtiçinde bunu kullanmak mecburiyetinde bırakılacaklar. burada çinden bahsediyoruz, çin = devlet = huawei.

    3) geliştiriciler tarafından yeterince tutulur mu ? uluslararası geliştiriciler tarafından zor. ama çinli geliştiriciler zaten google play’a hiç girmemişti ki ? ortalama bir çinli app geliştiricisi zaten baidu store’a oynuyordu. şimdi o adam için değişen çok da bişey olmayacak. kısaca çinin elinde koca bir yazılımcı ordusu (çinin yazılımda geri olduğunu iddia etmeyin bir zahmet, abd kadar değil ama onların da bir etkisi var) ve kendi platrformları kalacak. bu platform yurtiçinde yeterince büyüyünce yurtdışına açılabilir.

    kısaca dünyadaki diğer örneklerden farklı olarak, huawei bu sefer dünyanın geri kalanıyla yarışmayacak. microsoft’un bile kazanamadığı bir savaşı huawei kazanamaz evet. fakat huawei’nin çin gibi güvenli bir limanı var. yabancı pazardan uzak, sadece kendine odaklanabildiği, etkilerden korunabildiği bir yer. küçülecek mi ? çok. yıkılacak mı ? beceriksiz yönetilirse bu süreç evet, becerikli yönetilirse hayır.

    asıl düşünmesi gerekenler bence çinli diğer telefon üreticileri. huaweiyi desteklemezlerse çin devleti iç pazarda huawei’ye boşluk bırakın diye baskı yapar, desteklerlerse google bunları da banlar. kısaca huawei’yi hayatta tutmak için, onlar da küçülecek. zira çin iç pazarında da baya çekişme var ve huawei zaten piyasada pahalı kalan bir marka. şimdi mecburen ucuzlayacak, diğer ucuz firmaların da biraz ona (devlet eliyle) yer açması gerekecek.

    asılban meselesi google play değil, çip meselesi. çinli firmalar yüksek işlem gücüne sahip çipleri amerikadan alamazlarsa o zaman iş yaş. asıl o zaman seyreyle gümbürtüyü.

    eyyorlamam bu kadar.

  • overbooking yoktur arkadaslar, rezalet daha da buyuk.

    overbooking olsa check-in sirasinda belli olur zaten, bazi yolculara o sirada "ucakta yer kalmadi, sizi baska ucaga alalim" denir falan. o da hos degil, ama duyduk overbooking denen seyi hepimiz, yasadik.

    bu ucakta overbooking durumu falan soz konusu degil. yani fazla bilet kesilmis ve birileri koltuksuz kalmis degil. 100 koltuklu ucaga 104 bilet kesilmis degil. aksine, herkese bilet kesilmis, herkes rahat rahat check in yapmis, ucus kartlarini alip ucaga binip yerine oturuyor yolcular, kemerler baglaniyor. sonra bu united calisanlari diyor ki "bizim 4 arkadasin louiseville'e gitmesi lazim, orada baska ucaga binecekler. bu ucaktan 4 yolcu inecek". kendi calisanlari binsin diye 4 tane parasini odemis yolcuyu ucaktan indirmeye calisiyorlar yani, asil mesele bu. kimse kabul etmiyor. sonra bir cift kabul ediyor. 2 kisi daha bulmalari lazim. bunun uzerine kafalarina gore yolcu indirmeye calisiyolar. ineceksin dedikleri adam bir doktor, "yarin sabah hastalarimi gormem lazim, ben inemem" diyor. bunun uzerine polis cagirip adamin yuzunu gozunu kanatip surukleyerek ucaktan indiriyorlar. muhtemelen kafasina darbe aldigi icin adam suruklenirken sokta ve tepkisiz. videoda adamin suruklenisini gorebilirsiniz.

    darbe alan adam on dakika sonra yuzu kanlar icerisinde ucaga geri geliyor. adama o sirada dava acmayacagina dair bisey mi imzalattilar ne oldu bilmiyorum. diger yolcularin tek dedigi adamcagizin "ben ucaktan inemem" diye mirildandigi. bunun da videosu ortaya cikti, adam sokta, beni oldurun diye sayikliyor, oldurun beni eve gitmem lazim diyor. her tarafindan kan akiyor.

    rezalete doyamam diyosaniz devami var, united'in halka iliskiler departmani aciklama yapiyor, overbooking icin ozur dileriz sorri deyip geciyor. ne adama uygulanan siddet, ne kendi keyifleri icin yolcu indirmeye calismis olmalari, hicbirisi icin ozur dileme soz konusu degil. dedigim gibi, overbooking'in yolcular ucaga binip bagajlar yuklenip kemeler baglandiktan sonra farkedilmesi mumkun degil, ayan beyan utanmadan soyleyip hala overbook diyorlar ve adamdan ozur bile dilemiyorlar.

    amerikada yasiyorum ve united airlines ile asla ucmam bundan sonra. mide bulandirici, igrenclik. umarim adam dava acar ve donuna kadar alir united'in. kahrolsunlar.

  • belki biraz acımasız olacak ama iyilik bile abartmaya gelmez, değil depremzede nükleer saldırı bile olsa tanımadığım kimseye evimi açmam, geçmiş olsun umarım yargı görevini yapar.

    edit: yazar arkadaşlar uyardılar, başlık başımıza kalmış. olay şu; kadının biri sevgilisinin ailesini depremzede oldukları için evinde ağırlıyor aylardır, sonra kavga ediyorlar, sevgilisi kadına şiddet uyguluyor, falan filan.