hesabın var mı? giriş yap

  • evet çekinmiyorlar. osurmaya karar verip o an osuruyorlar...

    çok denk geldim bu insanlara .aşırı dikkatli ve burnu hassas bir insan olduğumdan mıdır, gece yolculuğunu sevdiğimden midir bilemem hep yakalarım (gece herkes uyuyor sanıp salıyor ipneler,ben uyur muyum lan baksana sen şu gözlere!)

    birgün star diyarbakır turizm ile silvana gidiyorum,acil gitmem lazım. tatil olduğu için uçaklarda yer yok mecbur otobuse bindim ilginç bir seyahat oldu,bu seyahatim osuruk nedir, ne kadar keskin olabilir,insan osuruk kokusu ile nasıl çift görür,kedi boku aslında güzel kokuyor olabilir mi,ense köküne saplanan keskin ağrı ne sebeplidir sorularına cevap bulduğum seyahat olmuştu.
    arkadaş osuruğun da bir şekli,bir derecesi olur. ne bileyim bu kadar keskin bir osuruk olur mu? o değil bu kadar keskin bir koku olur mu! coğrafyanın özelliği sanırım.arkadaş 4 yaşında çocuk osurur da bütün otobüs kokar mı? ne yedin sen minik şeymus? nedir derdin koçum o yaşta? oyle osurulur mu bitanem..ileride allah korusun kobay ederler adamı.

    horlayan mı ararsın, osuran mı, sümküren mi..ulan nerdeyim dedirtmiş bir seyahatti. koridorda çocuklar sıralanmış uyuyor,ayaklarımın altına bişeye çarpar gibi oldum bi baktım bir çocuk kafası! yatırmışlar koltukların altına! hay allahım..
    hani bir de bu şehirler arası otobuste ağlayan çocuklar var ya, hah onlar yoktu..bizim otobusdekiler direk anırıyordu

  • sozlukteki nagehan'lardan istedigim hede.

    kocaman pankart yaptircam amk.

    adam anlamiyo.

    debe editi:

    db'ye ucuncu girisim, diger ikisi bi halta yaramadi, bari bu yarasin.

    soyle bi sosyal sorumluluk projesi varmis efenim:

    (bkz: #47169045)

    sosyal bir projenin gerçekleşmesi için sabırla okumanız dileğiyle...

    sakarya'nın akyazı ilçesi dokurcun beldesinde öğretmenlik yapmaktayım projemi gerçekleştirmek için yardımınıza ihtiyacım var öncelikle yapmak istediklerim:

    1-(bkz: bilgilendirici görseller) (bkz: 9 farklı makinenin çalışma prensibi)

    bu başlıklardaki gibi animasyonları gösterebileceğim bir elektronik pano

    2- (bkz: rubik küpü) (bkz: satranç takımı)

    gibi zeka oyunları (satranç kulübü kurmayı düşünüyorum)

    3-algebrator for students isimli programa türkçe yama yapacak programcı bir arkadaş

    her türlü matematik sorusunu çözen bu program çoğu dili destekliyor türkçe tabi ki yok

    4-http://www.idefix.com/…asp?sid=fjpufw5pzz4zirqrvvsc bu linkteki gibi görsel zeka bulmacaları tarzında kitaplar

    örnek sayfalar: http://www.ahmetbilal.com/102-u-pdf.pdf

    ve her türlü kitap(roman,şiir vs.) ihtiyacımız var.

    pırıl pırıl çocukların ziyan olmalarını engellemek bizim elimizde.

    her türlü destek beklenmektedir.

    ***çaylak olmayan bir arkadaşın konuyu fark etmesi*** ve gündeme getirmesi beklenmektedir.

    eğer kampanya ilgi görmezse başlık kendini imha edecektir.

    ulaşım: bavell0191@gmail.com (mail adresinin dandikliğine aldırmayın :)

  • belgesellerin introlarına ilham kaynağı olan duraktır.
    göç etmek için doğdular ya göç edecekler ya da ölecekler.. korkunç tehlikelere rağmen ilerliyorlar.. yaşlılar bunu defalarca yaşadı, gençler duraktan ayrılmama gereğini biliyorlar. büyük tehlikelere rağmen ilerliyolar yollarına devam etmeliler. metrobüs onlara fısıldadı; harekete geç, harekete geç ve yaşa...

  • ablamın bir ortaokul arkadaşı vardı. 5 kardeşlerdi, durumları kötüydü. bir gün birlikte okula giderken annem ayakkabısını görmüş. yırtık ve giyilemeyecek bir haldeymiş. annem çok kafaya takınca bu durumu, babamla birlikte üçümüz bot almaya gitmiştik. ben 6 yaşındaydım. tutturmuştum bir de kazak alalım diye. sonra ablamla ve arkadaşıyla buluşup vermiştik hediyesini. ben "beğendin mi?" diye soruyordum ısrarla. kız inanılmaz mahçup oluyordu, çocukluk işte anlayamıyordum o durumu.

    yıllar sonra ablamın düğününe geldi, orada gördük. avukat olmuş, çok da güzel ve özgüvenli bir kadın olmuş. bana sarıldı ismimi hatırladı, şaşırdım. "unutur muyum seni bana seçtiğin kazağı çok beğenmiştim." dedi güldü. ablam söylemiş kazağı kardeşim seçmiş diye, gülmüşler aralarında çocukken. içim cız etti öyle diyince. bana ilham oldu. karakteriyle, azmiyle, hayatıyla.

  • 11 yabanciyla sahaya cikarken yabanci siniri gelsin, turk oyuncular formayi kaptiktan sonra daha fazla yabanci hakki.

    gercekten galatasaray'in durumuna gore sekillenen bir konu bu.

  • acilen kedilerime onlar tarafından ödüllendirilmek istemediğimi, mamaları karşılıksız verdiğimi anlatmam gerekiyor sayın kediciler. ben kediden anlamam, köpekten anlarım. köpeğe hayır derim mesela, ödüllendirmez. ancak kedi konusunda ne yapacağımı bilmiyorum. hatta ödüllendirildiğimi anlamam bile aylar sürdü bak, o kadar yabancıyım kedi milletine. beynim bir türlü basmıyor.

    şincik, benim 5-6 tane kedim vardı. bu sayı çok diye başta bayağı söylendim. ben bakmam, istemem, vermiyorum mama cart curt diye. sonra bir baktım meğerse 14-15 kedim varmış! aynı renkte olanları ayırt edemeyişimi fırsat bilen üçkağıtçılar sırayla ortaya çıkmak sureti ile beni kandırdılar. zaten hiç doymuyor oluşlarından şüphelenmem lazımdı. yav diyorum kuş kadar mideleri var, 15 kg mamayı anında bitiriyorlar. yine de kötü düşünmedim, yakıyorlardır, koşuyor garibanlar dedim. duygularımla oynadılar. ta ki mama vermeyi unuttuğum güne kadar. ertesi gün mamayı bir döktüm, her yerden kedi yağdı. sağa bakıyorum benim şişko sarı, sola bakıyorum benim şişko sarı. zaten o sarının huyunun hep değişiyor olmasından da şüphelenmeliydim ama işte hep iyi niyetimden hep :( neyse sonuçta sürüsüne bereket kedim var.

    bir gün mutfak penceresinin önünde, bahçede, ölmüş bir fare gördüm. aha dedim, kedilerim eve girmeye çalışan bir fareyi yakalamış. fareye üzüldüm çünkü ben üzülmek için yaratılmıştım ama yine de kedilerin evi koruması hoşuma gitti. ödül olarak verdiğim mama miktarını artırdım. çalışın aslanlarım dedim. sonra yine mutfak penceresinin önüne bir koyun bacağı geldi:( gittikçe bir korku filminin içinde yaşamaya başlar oldum. evi koyun bacaklarından korudukları için de teşekkür edebilirdim ama biraz saçma geldi ne bileyim. zavallı koyun bacağı bana ne yapabilirdi ki? heveslerini kırmamak için bunu yüzlerine vurmadım. olur öyle dedim.

    bu arada kedilerimin mamasını mutfak penceresinden veriyordum. sonra kapının oradan vermeye başladım çünkü mamalar girişte duruyordu ve böylesi daha kolaydı. ayrıca uzun uğraşlar sonucu o ölmüş fare ve koyun bacağını da atmıştım, ardından da ptsd tedavisine başladım, sizlere acıdığım için onları atarken hissettiklerimi yazmıyorum. his derken neyle tutarsan tut bedenleri böyle, tamam anlatmıyorum.

    neyse, sonra kapının oraya başka bir ölmüş fare geldi. bu kez fare kendi geldi ölük ölük. ve tombişti, diğer ölük fare değildi. ertesi gün de aynı kapının önüne tombiş koyun bacağı geldi:( bilmiyorum kayaları birleştirebildiniz mi ama farelerin ve bacakların her seferinde benim mama verdiğim yerden eve girmeye çalışmaları çok mümkün değil gibiydi. kedilerim beni ödüllendiriyordu:( nolur beni kurtarın, sözün özü bu. bahçede çok sevdiğim ve köpeklerimi delirten kirpim var, ödül olarak onu getirirlerse ya? kirpime savunma sanatlarını öğretmek istiyorum çünkü dikenleri sivri ve sert değil. geçen gün büyük köpeğim onu ağzına almış gezdiriyordu kirpime hiçbir şey olmadı. köpeğime de. tabii ki köpeğin kirpiyi aldığını fark etmedik yoksam izin verir miyiz ya neyse işte. eve gitmiycem ben karar aldım şu an. kesin kapının önünde ölük bir şey olacak:(

    ben geldim: kedilerimi göstereceğim. burada soldaki şişko sarı kedim, sağdaki ise şişko sarı kedim. tabii iki gün önce bu kediler böyle değildi. soldaki şişko sarı resmen gitmiş yüzünü gözünü patilerini beyaza boyamış ama neyse, bir şey demiyorum. böyle boyanmış halini dedem de ayırt eder. nasıl boyamış ya, hayret bir vaka. bu da diğer sarı kedim, boyanmamış olan. sabahın köründe çektim fotoları ve otur dedim bekle dedim hiç dinlemediler. insan güceniyor. sonra şu fotoyu gördüm. sağdaki ne:( önce ayakkabım sandım ama öyle tüylü ve yumuşak ayakkabım yok. kedi mi bu, kediyse benim öyle kedim yok:( kirpim desek hiç değil çünkü kirpim toparlak ve tek renk, gri. tilki de olamaz, tilki olsa kedilerimi yerdi. kesin karıncayiyen bu çünkü karıncayiyen hiç görmedim, demek ki gözüm algılamadı sabah sabah. aa karıncayiyenim oldu bahçede, yaşasın be, ismi guido olsun. guido salvadora.

  • 2020 yılında ilk kez girdiğim yds'de 92.50 almış bir yks dil öğrencisi olarak sizlere a grubuna girmek için naçizane birtakım tavsiyelerde bulunmak isterim. görsel

    öncelikle herhangi bir kursa gitmedim ya da özel ders almadım tamamen online ve basılı kaynaklarla ilerledim. sizinle bunları paylaşacağım.

    bildiğiniz üzere sınav ağırlıklı olarak okuduğunu anlama üzerine kurulu. o karmaşık reading sorularını çözmek, paragraf tamamlama sorularını bilmek doğru çeviri yapmaktan geçiyor. bunun için de iyi bir gramer ve taş gibi bir kelime bilgisi gerekli. kimileri grameri gereksiz olarak görüp sadece kelimeye abansa da gramer bilgisi size çeviri sorularında, ilk 20 soruda, cloze testte büyük yardım sağlayacaktır. iyi bir gramer bilgisi edinimi kazanmak için izlemeniz gereken youtube kanalları:
    özer kiraz kendisi çok sade bir tema ile konuları akıcı bir üslup eşliğinde hafızalara kazıyor. video sonlarında da o konunun kullanımına örneğin dizi ve filmlerden kesitler paylaşarak kalıcılığı perçinliyor. mutlaka tavsiye ediyorum.

    hakkı şahin beyaz tahta üzerinde nitelikli bir anlatım gerçekleştiriyor. her cümlesinden bilgi akıyor. özer kiraza göre daha detaylı bir anlatımı var kendisinin. zorlandığınız konularda göz atmazsanız olmaz.

    gramer kısmına şu an için bu kadar zaman harcamak istemeyenler varsa da mutlaka bilmeleri gereken ve soru çıkma ihtimali yüksek olan gramer konuları: tenses, relative clauses, active-passive-causitive, gerund infinitive, modals.

    yds'nin en önemli kısımlarından biri de bağlaçlar konusu. türkçenin aksine ingilizcede tek bir bağlacı onlarca farklı kelime karşılayabiliyor ve bu da öğrenmeyi güçleştiriyor. yds'de çıkan bağlaçları derlediğim entry: #86752422

    gramer kısmını noktaladık ve sınavın %20'lik kısmını bitirdik. gelelim %80'lik kısma. yani kelime bilgisine. okuduğunu anlamada ve kelime sorularını çözmede sıkıntı çekmemek için yds'ye yönelik 3500-4000 civarı kelime bilmek gerekiyor. bu gözü korkutan bir sayı olsa da her gün yarım saat-kırk beş dakikanızı ayırıp 20 kelime öğrenseniz 6-7 ay sonunda yeterli kelime haznesine sahip olmuş olursunuz. o kadar kelimeyi nereden bulacağız diyenler için önerdiğim uygulamalar:

    yds soru bankası kapağında english grammar tests yazsa da içerisinde her yds konusuna yönelik yüzlerce, binlerce soru var. özellikle kelime sorularında bilmediğiniz kelime çıkınca not almanız size bu konuda fayda sağlayabilir.

    quizlet belki de bu işin en kilit uygulaması. sınırsız bir kelime kaynağı. başkaları tarafından hazırlanmış sayısız miktarda kelime setlerinin yanı sıra siz de kendi çıkarttığınız kelimelerden bir set oluşturup çalışabilirsiniz. tüm kelimeleri türkçesiyle birlikte girip set oluşturduktan sonra öğren modunu açıp ayarlardan esnek cevapları aktif edin. (bir kelimenin birden fazla anlamını girdiyseniz cevaplama anında tek birini de kabul etmesi için. yoksa yanlış sayar.) öğren modu kelimeleri kafanıza çivi gibi çakıyor. bilemediğiniz kelimeyi öğretene kadar karşınıza çıkarıp çıkarıp duruyor. bu modda %100 ilerleme kaydettikten sonra da test modundan kendinizi teste sokup kaçırdığınız varsa not alıp ayrıca çalışmalısınız. bu uygulama benim ve çoğu dilcinin kahramanı. kutsalı.

    kelime bilgisini geliştirmeye yönelik instagram hesapları:
    aykuthocayds aykut hoca bu işin adeta kralı. onun telegram grubunda paylaştığı kaynaklar ve instagram hesabı sayesinde yds'de nokta atışı yaptığım kelimeler gördüm. sanki sınavı o hazırlamış derecesinde paylaştığı kelimeler, kalıplar sınavda çıktı.

    selimhocayds kendisi de yer yer mizahi bir anlatım ve güzel bir temayla çok faydalı paylaşımlar yapıyor.

    tijenhoca farklı soru tiplerine yönelik çeşitli zorluk seviyelerinde faydaları paylaşımlar yapan güzide bir hocamız.

    bu da benim temel kelimeler içeren, bir denemeden derlediğim içindekileri bilmenizde fayda olan entry: #90951392

    online kaynakları sildik süpürdük. şimdi basılı kaynak çözmek istersek soru tipine göre önerilerim var.

    reading: sınavın kırılma noktası ve en eleyici kısmı. els through reading (zor) reader at work (kolay-orta)

    vocabulary: bu konuda modadil yayıncılık'ın 120 günde yks dil kelimeleri kitabı bana büyük yarar sağlamıştı. her gün için 20 kelime ve eş anlamlıları, çeviri alıştırmaları, eşleştirme gibi sınava yönelik kelimeler var. yks dil ve yds çok benzer olduğu için adına aldanıp şüpheyle yaklaşmayın. mükemmel bir kaynak. daha kısasını arıyorsanız 60 günde yds kelimeleri de var.

    diğer soru tipleri için ayrı ayrı özel bir kaynak almanız gerektiğini düşünmüyorum. bunun yerine genel soru bankaları sizi ilerletecektir. bu konuda çözdüğüm ve sevdiğim iki önerim var.

    test attack yds: son derece geliştirici sorular içeren, sınava girmeden önce herkesin çözmesi gereken bir kaynak.

    advanced english tests: yer yer zor, yer yer normal seviyede sorular içeren zevkli ve çözülmesi gereken bir kaynak.

    kazandığım tüm tecrübeyi döktüğüm bir entry oldu. umarım faydalı olabilmişimdir dostlar. iyi çalışmalar diliyorum hepinize. *

    1 yıl sonra gelen edit: artık ingilizce öğretmenliği öğrencisiyim. *