ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
28 mart 2021 kürşat ayvatoğlu açıklaması
-
"tüm yandaşları kurtarıyorlar, ben niye yırtmayayım" deyip pudra şekeri yalanını uydurdu ama ikinci gözaltı ve bakandan gelen, "içici" açıklaması sonrası böyle saçma salak bir açıklama gelmiş.
banane senin varoluş sancılarından? ticari ilişkilerinde kamu kaynaklarının rolünü anlat sen.
yaran başlıklar
-
(bkz: iyi denemeydi montaigne)
evde hiç sıkılmadan vakit geçirebilen insanlar
-
kafa şişirmekten başka işe yaramayan sahte samimiyet akan kalabalık içinde olmaktansa, evindeki yalnızlık ve sessizlik içeren huzuru tercih eden akıllı kişidir. hiç pişman olmaz.
acaba yanlış insanla mı evleniyorum korkusu
-
bu korkuyu yaşayan insanın kesinlikle evliliğe kalkışmaması gerekiyor. yıllarca evliliğe hiç hazır olmayacağımı düşündüm. evlilik hep korkutucu gelmiştir bana (muhtemelen ailemde ve arkadaşlarımda gördüğüm muhteşem evlilikler nedeniyle). saçma sapan kurallar koyarım hep 32'den önce evlenmem, ilk erkek arkadaşımla evlenmem vs gibi. hepsi hikayeymiş arkadaş. meğer ben bu yaşıma kadar evlenmek istememişim. şimdi yırtınıyorum "o adam" tek taşla gelsin diye. gel gör ki ilahi adalet! bu seferde "o adam" ağırdan alıyor. az kaldı ben çiçek pasta çikolata alıp anasının kapısına dayanacağım "allah'ın emri..." diye. istiyorum ulenn istiyorum.
burdan herkeslere sesleniyorum. kimse panik yapmasın, gerçekten evlenmek istemeden evlenmesin, doğru kişi mi evlendiğim diye en ufak bir şüphe varsa bırakın gitsin. doğru kişi var, emin olun, kendinize güvenin.
kimle evlenilir:
- gerçekten güvendiğinle
- senden zeki olduğunu düşündüğünle
- seni asla yalnız bırakmayacağına emin olduğunla
- düşmene izin vermeyip elinden tutup seni yukarı çekenle
- seni ezmeyenle
- seni ağlarken güldürenle
- kavga ederken bile keyif aldığınla
- her an sarılmak istediğinle
- elini bırakamadığınla
- yanındayken dokunma ihtiyacı hissettiğinle
- üstüne yanlislikla kola döktugunde bile elini bırakmayanla
- herkesle gururla tanıştırdığınla
- hayal kurmayı sevdiğinle
- konuşmayı sevdiğinle
- saygı duyduğunla
- sana saygı duyanla
- birlikte zaman geçirmeyi sevdiğinle
- aynı evi paylaşmak istediğinle
- birlikte yaşlanmak istediğinle
- birlikte çocuk(lar) yapmak istediğinle
- ortak hayallere ve hedeflere sahip olduğunla
- kültür seviyesi seninkiyle denk olanla
- aşık olduğunla
- gerçekten sevdiğinle
- tipine bayıldığınla
- huyuna bayıldığınla
- seni defalarca etkileyebilen ve şaşırtanla
- defalarca seni kendine aşık edenle
- her durumda iyiliğini istediğinle
- ailesi şeker gibi olanla
- ailenin onayladığı kişiyle
çok uzun bir liste gibi görünse de hepsi oluyor.
doğru zaman, doğru insan var.
edit: ve aradigimi buldum.. o'nunla evlendim..
roberto carlos'un sivas'ta yaşaması
-
anlamsız argümanlarla izah edilmeye çalışılan parapsikolojik fantastik vaka, "ne kadar para alıyo o biliyon mu" denmiş, adamın sadece real madrid kariyerinde kazandığı para 7 sülalesi ve kendini çalışmadan zengin zengin yaşatır. yani sivas'tan aldığı para onun için çerez.
bence teknik direktörlük kariyeri başlangıcı için en uygun ve kendisine iş verecek olası en yüksek kaliteli lig olarak burasını ve sivası buldu. fenerbahçe döneminden bildiği bi ülke, taşra falan gibi şeyleri bilmeyen kasmayan cool ve mütevazi bir adam herhalde. yani param var ama, hayatımın kalanını mal gibi boş boş geçirmeyeyim deyip bildiği bi işle ilgili bir kariyere başlamış, baya yüksek bir karakter. resmen olaylara farklı bakıyorum artık.
yurtta pijama giymenin yasaklanması
-
nasil lan ciplak mi dolasacak herkes?
seedorf'un hep 34 yaşında olması
-
13-14 yıldır takip ediyorum bu herifi. hep tecrübeli futbolcu. benim yaşıtlar jübile yaptı bu hala aynı. sırrı nedir? garip bir durum.
uzay yarışı
-
başlık altında yazar arkadaşlarım kronolojik olarak yaşanan gelişmeleri yazmışlar. ben de kronolojik sıralamayla uzay yarışında yaşanan önemli anların videolarını koyayım istedim.
21 ağustos 1957: ilk kıtalararası balistik füzenin kalkış anı
bu balistik füzenin menzili 6000 km idi.
4 ekim 1957: ilk uydu sputnik 1'in fırlatılış anı.
3 kasım 1957: uzaya gönderilen ilk canlı laika'nın görüntüleri.
31 ocak 1958: abd uzaya ilk uydusunu fırlatır. fırlatılış anı.
2 ocak 1959: sovyetler birliği ay'a ulaşmak için luna 1'i fırlatır. fırlatılış anı.
12 eylül 1959: sovyetler birliği ay yüzeyine ulaşmak için luna 2'yi fırlatır. fırlatılış anı.
4 ekim 1959: luna 3 tarafından ilk defa ay yüzeyinin dünya'dan görüntülenemeyen bölümleri fotoğraflanır. çektiği fotoğraflar.
12 nisan 1961: yuri gagarin uzay'a çıkan ilk insan olur. o'nun gözünden dünya'nın görünüşü.
5 mayıs 1961: abd freedom 7'yi fırlatır. fırlatılış anı.
6 ağustos 1961: sovyetler vostok 2'yi uzaya gönderir. fırlatılış anı.
20 şubat 1962: abd mercury friendship 7'yi uzaya yollar. fırlatılış anı.
10 temmuz 1962: abd, ilk telekomünikasyon uydusu telstar 1 uzaya fırlatır. fırlatlış anı.
16 haziran 1963: valentina tereshkova, vostok 6 ile uzaya çıkan ilk kadın olur. gidiş anı.
18 mart 1965: ilk uzay yürüyüş anı. yaklaşık 12 dakika sürer. vosthok 2 uzay aracı.
3 haziran 1965. ilk uzay yürüyüşü yapan amerikalı edward white. o anlar.
4 aralık 1965: uzayda ilk buluşma. gemini 7 ve ardından fırlatılan gemini 6 arasında yaşanır. ilk buluşma anları.
16 mart 1966: uzayda ilk kenetlenme sonucu dünya'ya ilk acil iniş. neil armstrong'un gemini 8'i ve agena arasında yaşanmıştır.
23 nisan 1967: soyuz 1 ve ilk uçuş kazası. paraşütün açılmamasından kaynaklanıyor.
16 haziran 1969: neil armstrong apollo 11'den iner ve ilk defa ay'da yürür. bir insan için küçük, insanlık için dev bir adım.
bu tarihten sonra sovyetler birliği ilk uzay istasyonu salyut 1'i fırlatıyor (fırlatılış anı) ve klasik sovyet-amerikan uzay yarışı'nda sona ulaşıyoruz.
1975 yılında ise sovyetler birliği ve abd ilk milletlerarası uçuşu yapıyor. apollo soyuz test projesi. uzaya fırlatılış anı.
edit: imla.
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
itü elektronik haberleşme müh'nde bir bilgisayar dersi alınmış, hiç bir derse girilmediği, hocanın yüzü görülmediği gibi ödevler falan da verilmemiştir. buna rağmen vize ve finalde tüm bilinenleri kağıda yazmak suretiyle dersten geçmeye yakın bir notla kalınmıştır. yani hocayla bir konuşsa dersten geçecek durumdadır errr kişi. karartılır gözler, hocanın önce adı öğrenilir, sonra kişiliğine ilişkin detaylar (ki yüreklere dokunacak bir senaryoyla geçme fırsatı yaratılsın). akabinde binnur kurt adlı hocanın odası sora sora da olsa bulunur bir biçimde. daha ar.gör falan olduğu için oda bir kaç kişi tarafından paylaşılmaktadır, kapıda bir ton isim yazmaktadır.
kapı vurulur, seri biçimde içeri girilir. heyecan doruktadır. içeride (adı muhtemelen kapıda yazan adamlardan birisi olan) kravatlı bir eleman oturmaktadır.
- iyi günler, ben binnur hanım'a bakmıştım. bir konuda konuşacaktım
- benim binnur...
- ehe oldu sağolun.. (buyur burdan yak)
iş hayatının ilk kuralı
-
yıllar önce makyavel taktikleri vermiş zaten. bizzat uyguladığım için %100 işe yaradığını söyleyebilirim.
1) iş hayatında bir şeyi kontrol etme gücüne sahip olana kadar asla yüzünü belli etmeyeceksin. kimseyi kesinlikle yakın arkadaşın olarak görmeyeceksin. ismi üstünde onlar "iş arkadaşı".
2) erkekler iyi anlar beni aynı askerlik gibi ortada bir yerde duracaksın, ne çok silik olacaksın ne de her işe koşacaksın. her zaman delta-pozitif olacaksın.
3) en önemlisi ise ne olursa olsun iş hayatını ciddiye almayacaksın. yoksa seni ele geçirir ve bu mutsuzluk hayatına yansır.
özetle işi yapılması gereken, sana gelir sağlayan yan bir şey gibi düşünmek en doğrusudur ki buna profesyonellik denir. ne demişler? "iş işte kalır."
piyano nedeniyle komşum tarafından tehdit edilmem
-
"avrupa'da yaşasam beni dinlemek için evime misafir olarak gelip dinlemek isterler" kısmından sonrasını okumadım. okumuş cahil gerçekten bir başka oluyor.
piyanoya da klasik müziğe de bayılırım ama herkesten aynı yaklaşımı bekleme hakkınız yok. apartmanda yaşıyorsanız apartman hayatı kurallarına uyacaksınız ya da buyrun müstakil eve geçin.
f klavye
-
f klavye hakkında bir başka yanlış anlayış da: "q klavye dilimize uygun değil o yüzden diğer toplumlardan geride kalıyoruz".
oğlum q klavye hiçbir dile uygun değil zaten. anlatmadılar mı size? q klavye dile uygunluk gözeterek değil, tam tersine ingilizce'de sık kullanılan harfler daktiloda aynı anda birbirine çarpıp takılmasın diye uzak dursun diye tasarlanmış, "yavaş olsun" diye. ingilizce'ye uygun klavye q klavye değil dvorak klavye.
amerikalı da biliyor "dilimizi daha hızlı yazacağımız bir klavye olsa çok süper oluruz lan" demeyi ama kalkıp dvorak'ı zorlamıyor standart haline getirmiyor. niye? çünkü benim gibi sorgulayabilen bi kafaya sahip: (bkz: #27901261)