hesabın var mı? giriş yap

  • yahu bu "can dündar devlet sırlarını ortaya çıkardı" denilen mevzu, can dündar'ın haberinden tam 6 ay önce hollanda parlamentosunda görüşülmüştü.

    kaynak

    ya bu insanlar nasıl dünyadan bu kadar bihaber, mantık muhakeme yürütmekten aciz olurlar cidden anlamıyorum.

    ulan bu nasıl devlet sırrı ki, bütün dünyanın dilinde, parlamentolarında gündem maddesi oluyor?

    rus uçağı düşürüdükten sonra, putin uydu görüntüleri ile destekleyerek, ışid ile yapılan petrol ticaretini ortaya koyuyordu.

    ne biçim sır olm bunlar? sır kelimesinin anlamını yanlış mı biliyorum yoksa?

  • pixar'ın diğer filmleriyle kıyaslandığında beklenen övgüleri alamadı bir türlü. metacritic'ten 61/100 gibi görece düşük bir puan, imdb'den ise şu an için 7,5 puan alabildi. bir önceki filmleri coco ve inside out ile kıyaslanınca ciddi bir başarısızlık olduğu ortada. gerçi toy story 4 filminde de pixar, kaliteden taviz verebileceğini bize göstermişti. baş rollere tom holland ve chris pratt gibi hollywood'un en gözde iki oyuncusunu koymasına rağmen; filmin istediği övgüleri alamaması ile ilgili birkaç sebep sayılabiliriz:

    birincisi, filmin arka planında gördüğümüz evrenin içine pek giremiyor oluşumuz. bu filmde buna izin vermemişler. halbuki pixar'ı farklı kılan ve bundan önceki pek çok animasyonunu şaheser düzeyine çıkaran özelliği buydu. pixar, hayal gücümüzün ötesinde bir dünya yaratır ve bizleri o dünyanın içine davet ederdi. anlattığı hikaye ile hikayenin geçtiği dünya birbirini besleyen nitelikte olurdu. en basitinden inside out ya da wall-e filmlerini düşünün. anlattıkları hikayenin dışında var olan dünya, düşlerimizin çok ötesindeydi. toy story filmleriyle oyuncakların arasında kaybolup gitmeyen var mıydı aramızda? bu filmde ise hikaye, var olduğu evrenin ötesine geçmiş. ortada elf'lerin, büyücülerin ve masal kahramanlarının yer aldığı bir dünya var; ama bizler bir türlü o dünyanın içine davet edilmiyoruz. yalnızca iki kardeş elf'in hikayesine ortak olmamıza izin veriliyor.

    ikincisi, hikayenin aceleye getirilmesi. filmde, iki kardeş elf'in ölmüş babalarını 24 saatliğine hayata döndürebilmek için verdikleri mücadeleye ortak oluyoruz. fakat bunun tam olarak nasıl yapılacağı o kadar aceleye getirilmiş ki "hikaye nasıl olsa iyi, boşlukları seyirci kendisi tamamlar" diye düşünmüşler resmen. ölmüş babaları, on altı yıl sonra açılmak üzere bir hediye bırakıyor ve bu hediye sayesinde bir günlüğüne hayata dönebileceğini aceleyle öğreniyoruz. inside out filminde kafalarımızın içinde konuşan duyguların olabileceğine, toy story'ler ile oyuncakların konuşup hareket edebileceğine, coco ile öbür tarafa gidebileceğimize, wall-e ile dünyayı bir çöp yığınına çevirebileceğimize, the ıncredibles ile süper kahramanların emekliye ayrılabileceğine, up ile yaşlı bir adamın balonlar ile dünyayı dolaşabileceğine bizi ikna etmeyi başaran pixar, bu filminde bizi hiçbir şekilde anlatmaya çalıştıklarına ikna etmeyi beceremiyor.

    üçüncüsü de filmde ne yazık ki akılda kalıcı sahneler neredeyse hiç yok. yıllar sonra bile hüzünlenerek hatırlayabileceğimiz tek bir sahne yoktu. sadece coco'dan bir sürü sahneyi sayabiliriz. toy story 3'teki ateşe yuvarlanma sahnesini düşünün mesela. sinema tarihinde ona benzer bir sahneyi çok az görebilirsiniz. ya da up filminin başlangıcını ele alalım. hala şu dört dakikalık bölümü izleyip ağlamıyor muyuz?

    yine de "onward" filmini izlerken etkilenmediğimi söylersem yalan söylemiş olurum. özellikle abi-kardeş hikayesi üzerinden dokunaklı anlar yakalamayı başarmışlar. tüm eleştirilerime rağmen kesinlikle bir facia değil; bilakis keyifle izleyebileceğiniz bir film. belki de tek kusuru "bir başyapıt" olmamasıdır.

  • 70 lerde her seçim öncesi tapu dağıtılırmış, 2000 lerde askeri operasyona evrildi. seçim tanrıları kan istiyor.

  • "eski akp'li milletvekilinin über şoförü olması" şeklinde de yorumlanabilir. sokaktaki bazı salaklar balık hafızalı olabilir, ama biz değiliz.

  • ceza kessen dert kesmesen ayrı dert. kimseye yaranamıyorsun çomaristanda. uygulamadıktan sonra kanun neden var. bu insanlar orkidenin toplanmasının yasak olduğunu biliyor ve bunu bilerek topluyor cezasına katlansın. 1,2 tane de değil 13.5 kilo vay hayvanlar vay. ne var ne yok toplamışlar. demek ticaretini yapacaklar. az bile olmuş.

    ceza dediğin böyle olmalı, bağırta bağırta da alacaksın ki herkese ibret olsun. bir daha o orkidelere dokunuyorlar mı bakalım.

  • kornerden gol attım, kendi paramı kazandım ev geçindirdim, kamyon sürdüm, yükseklik korkumu yendim, fakat bu başaramadığım bir eylem. çok zor çok.

    gözlerim hafif şehla ise sebebi bu dekolteler.

  • benzeri tarihte sıklıkla görülen zihniyettir. selçuklular, timur devleti gibi örnekleri vardır. allahtan o dönemde berkut, emrecan, pelinsu gibi isimler moda değilmiş. berkutlu imparatoru 2. tuğberk kulağa çok tuhaf geliyor.