ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
25 ocak 2022 büyük aktrol operasyonu
-
ibretlik paylaşım mübarek kardeşim. bir baktım da %80'i zaten engelliymiş.
erdoğan'a sırtını dönen ığdırlı kadınlar
-
bir insan sırtını dönerek neyin işaretini yapmış olabilir ki?
gün geçtikçe deliriyor, delirdikçe kontrolünü iyice kaybediyor. insanlar sırtlarını dönerek protesto ediyorlar diye insanları ahlaksızlık ile suçluyor.
valla çok merak ettim kadınları. yaratıcı hakaret yöntemlerini paylaşmalarını isterim.
harry kewell
-
galatasaray'da kaptan olsun, gerekirse başkan olsun. hamburg maçında 3 forvete karşı stoper oynadıktan sonra bu adam geceleri kanatlanıp avustralya steplerinde tur atıyormuş deseler inanırım.
ayrıca kız olmasam da veririm, kendisinden mi esirgeyeceğim?
25 aralık 2015 regus ofis rezaleti
-
ekşi'deki bütün rezaletleri okumaya çalışan biriyim, gördüğüm ender rezalet deşifresi bu rezalete aittir. dizi izler gibi okudum. querrery rezalet prosesini adeta nakış gibi işlemiş. üstüne bir de rezaletin lansmanı için bütçe ayırmış. ses kaydı almış, bütün silsileyi takip etmiş. pazartesi harbiden mahkemeye de giderse, şahane bir final olur. bize bunlarla gelin kardeşim.
(bkz: csi beşiktaş)
edit: geç de olsa gördüm meğer debe olmuş bu entry ve ilk entry uçmuş. merak edenler için: http://justpaste.it/regus_ofis_rezaleti * *
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
okulun ilk günü. gökçenur (g) anaokuluna başladı. abisiyle (m) aynı okulda. abisi 5'e gidiyor.
dayı: gönçenur ne yaptınız bugün okulda?
g: hiç bi şey yapmadık... müdür benimle konuştu.
şaşkınlık. acaba bi sorun mu var, kavga falan mı ettiler düşüncesiyle soruyoruz:
d: ne dedi müdür sana?
g: bilmem, bi şeyler dedi, hatırlamıyorum...
daha çok meraklandık
d: bi şey mi oldu?
g: ...ıııı...
herkes abisine döndü. mehmet, ne oldu? kardeşinle ilgilenmiyor musun?
m: yaa, müdür herkesi topladı, açılış konuşması yaptı. bu salak öndeydi, müdür kendisiyle konuştu zannediyor...
gurbetçi şaban
-
gurbetçi tiplemesi çok başarılı olan film. almanya’ya işçi olarak giden şaban, memleketinde kendisiyle aynı soy ismi taşıyan ve baba adı tutan çocukların belgeleri ile alman makamlarından çocuk parası alıyor. apaçık şekilde almanları dolandıran kendisi olduğu halde almanların ne kadar kötü insanlar olduklarını anlatmaya çalışıyor. kaçak gittiği ülkede sanki onu zorla tutan var gibi hem almanya'yı yerden yere vuruyor hem de almanya'nın etinden sütünden faydalanıyor. filmdeki şaban karakteri, günümüzdeki "türkiye çoh eyi, almanya türkiye'yi gıskanıyor" deyip "niye türkiye'ye gelmiyorsun madem" sorusuna uyduruktan bahaneler bulan gurbetçilerin atasıdır. yani gurbetçi gibi gurbetçidir filmdeki şaban.
hayata dair gülümseten detaylar
-
sabah çay servisinde çay yerine kahve istemek için çay ocağı aranır ama telefon açılmaz. bir kaç dakika sonra serviste çay yerine kahve gelir. "telefona yetişemedim, sen az çaldırıyorsun, aradığında da kahve istiyorsun, kesin sensindir diye kahve getirdim" der emekçi ablam.
ben mi çok basit yaşıyorum o mu çok zeki bilemedim.
bebeklerin melekleri görmesi
-
sürekli altlarına sıçmalarını açıklayan hadise.
ben ikna oldum.
türk gencinin ömrünü mahveden üç şey
-
1. ayip
2. gunah
3. yasak
edit: gelen mesaj ve entrilere cevaben; irkci bir yaklasimdan ziyade genel olarak turk sistemi icerisinde buyuyen herhangi birisini kastetmistim. yerel bir baslik olmasi acisindan yoksa her ulkenin gencliginin degisik sorunlari var elbette.
paris'i farelerin istila etmesi
-
istanbul'da bu kadar çok kedi olmasa durum farklı olmazdı.