hesabın var mı? giriş yap

  • yapılıp yapılamayacağını merak ettiğim hadise. misal atıyorum bulgaristan sınırına yollayalım insanımızı. her gün birer metre ileri gitsinler yavaştan. eğer birader hayırdır filan derlerse hemen "ne hayırdır ya biz zaten burdaydık olm" filan deriz. ölüm yok savaş yok. tsk beni general yapar mısın pls teşekkür ederim. taktikçiyiz.

  • biraz önce wolfsburg'a 1 dk içinde 2 gol atarak gerçek bir forvet nasıl olur göstermiştir.

    edit : 4 dk içinde hat-trick yaptı

    edit 2 : 7 dk içinde 4. golünü de attı, insan gibi oynamıyor adam.

    yeter la amk editi : 9 dk içinde 5. golünü de attı.

  • 1. türkiye'de kışın belli dönemleri hariç çamaşırların kuruyabilecek hava akımı ve kuruluğun olması.
    2. kurutma makinesi koyacak yer olmaması.
    3. kurutma makinesine verilecek paranın olmaması.
    4. kurutma makinesine ihtiyaç duyulacak aciliyetteki durumlarda ütü ve türevlerinin kullanılıyor olması.

  • hakkında kendimi çok pis kandırılmış hissettiğim halk.

    seneler seneler önceydi. önce dedin ki, ben dışlanıyorum, ayrımcılığa uğruyorum insanlar ve devlet tarafından. dedim haklı. dışlanıyorlar, eziliyorlar. sonra yokladım sağımı, solumu, eşimi dostumu. ben yedi göbek izmirliyim kürt kardeşim. baktım ki dedem evini kürtlere sattı. bakkalından alışveriş yaptık, müteahhitinden ev aldık. etrafımdaki hiç kimse yolda sana iğrenerek bakmadı. kadifekale'yi ele geçirdin, kürt gölü haline getirdin kimse gıkını çıkarmadı. yetmedi gene beğenmedin şartları, sana otobanda evler yaptılar, midyeni yapabil diye düzenek bile hazırladılar. gene beğenmedin, gitmem diye tutturdun. sırf sen çamaşırını yıka diye uzundere'de çamaşırhane kurdular. ne yaptılarsa yine mutlu edemediler seni.

    ekonomimiz kötü, devlet doğuyu ihmal etti. ne yiyoruz, ne içiyoruz biz kimse bilmiyor dedin. doğru dedim. tüm iktidarların yaptığı hataydı bu, atatürk'ün de ömrü elvermeden gitti dedim. sonra diyarbakır'a geldim lüks araçlardan önümü göremedim. babam 30 yıl eşek gibi çalıştı, senin sahip olduklarının binde birine sahip olamadı. bir de baktım ki, uyuşturucu kaçıranın, kadın pazarlayanın var, yolunu bulmuşsun yani. yine de dedim ki ne yapsın mecburen bu yollara girdi.

    doğunun kötü şartlarından yakınırken hiç gelip de karadeniz'in, manisa'nın, aydın'ın, afyon'un köylerini görmedin canım kardeşim. sen elektriğini kaçak kullanırken, altında range roverla yeşil kart sahibiyken televizyonun girmediği, yürünecek yolun olmadığı köylere gözünü kapadın. çünkü tüm ağır şartlar sana özgü olmalıydı. uyum sağlamayı, asimile olmak sandın sen.

    anadilim dedin.. kendimi savunamıyorum dedin. sonuna kadar haklı dedim. yolda, sokakta, otobüste inadına bağıra bağıra kürtçe konuşmanı görmezden gelerek.. yaşadığı ülkenin resmi dilini konuşmak neden insana bu kadar ağır gelir ki diye sorgulamadan..

    sen kürt olmaktan utandın aslında. türk olmaktan da utandın. türkleri dışlayan sen oldun farkında bile olmadın.. baktın ses yok, işi abarttın türk bayrağına salladın, anayasaya salladın. kimsenin sesi çıkmıyor nasılsa değil mi ?

    ama asıl hatayı nerede yaptın biliyor musun? özgürlük mücadeleni apo gibi amerikan köpeğine teslim ederek. halbuki, sen de kandırıldın. yakalandığında "benim annem türk. türk milleti için her türlü hizmeti yapmaya hazırım" diyen, seni kendi çıkarları uğruna anında satan bir adama inanarak yaptın. bomba patlattı, senin çocukların, bebeklerin, vatandaşların da öldü. çoluğunu, çocuğunu, kızını kaçırdı, dağa çıkardı, terörist yaptı. ama bir günden bir güne neden diye sormadın.

    işte bu yüzden, artık senin samimiyetine, mağduriyetine inanmıyorum ben. iyi niyetine inanmıyorum. üzgünüm kürt kardeşim..

  • hayatımda gordugum en büyük kezban taksim'de karsıma cıktı, bir aksamüstü galatasaray civarlarında kendisine adres sordum "hahahah orayı bilmiyor musun gercekten, tanısmak mı istiyorsun? bu numaraları ben yemem" demisti bana. ben de adres stresi ve bir yeri bulamayan kamil imajıyla kuyruguma arkama sıkıstırarak yoluma devam etmistim.

    sonra arkadan gelen bir lavuga yoneldim "bilader dedim suraya nasıl giderim" kardes dedi yuz metre git solda gorursun.

    belki sözlük yazarıdır o kız, bilemiyorum.

    aksam sözlüge gelip, taksimin sapık dolu olması diye bir baslık acmıs olabilir.

  • olay basit, paniğe kapılan yatırımcı küçük borsalardan coinlerini çekip başka yere aktarmak istiyor.

    ama bu coinler zaten bu borsalarda mevcut değil. herkesin aynı anda çekmeyeceğini düşünerek olması gerekenden çok daha az coin var ellerinde. insanlar çekmek istediklerinde piyasadan alıp gönderiyorlar.

    herkes birden çekmek istediğinde ise o kadar coini alacak paraları yok.

    klasik bir bank run olayı.

  • adil öksüz'ü tanımıyorum, adil kullanım kotası olur mu? o da orspu çocuğu sonuçta.

  • domuz, kanatlı hayvanlarda da olduğu gibi çok yavrulaması ve çabuk büyümesi itibarıyla kırmızı et yetiştiriciliğinde tercih edilen bir hayvan türüdür. (bkz: omnivor)dur, yani hem hayvansal kökenli besin maddeleriyle hem de tahılla beslenebilir.

    domuz, otçul (bkz: herbivor) beslenme doğasına sahip 4 mideli sığır türüne karşın tek midelidir ve bu mide sığırın dördüncü midesine ya da bizim de sahip olduğumuz mideyle eşdeğerdir. protein, yağ ve karbonhidrat sindirimi mide ve ince bağırsakta gerçekleşir.

    kendi enzimleriyle sindiremediği selüloz gibi karbonhidratları, sığırların ilk midesinde gerçekleşene benzer şekilde, kalın barsağında bulunan bakterilerin parçalamasıyla sindirir. bu da domuzu etçillikten çıkarıp hem etçil, hem de otçul yapar.

    günümüz modern domuz yetiştiriciliğinde ise mutfak atığı, çöp, leş gibi şeyler besin maddesi olarak kullanılmamaktadır. gerek besi, gerekse damızlık domuz yetiştiriciliğinde kullanılan bitki türleri ise ağırlıklı olarak buğday ve arpa gibi tahıllar, yanısıra da ağırlıklı olarak mısırdır.

    salmonelloz, bruselloz, leprospiroz, influenza gibi hayvandan insana geçen (bkz: zoonoz) hastalıklar açısından rezervuar niteliği taşıyabilir. yukarıda sayılan hastalıkların sığır ve kanatlılar açısından da zoonoz oldukları unutulmamalıdır.

    tehlikeli addedilebilecek paraziter hastalıklar ise kas seven trichinellose ve domuzun barsak paraziti olan taenia solium'un (bkz: sistiserk) diye isimlenen ara formu olan ve beyne yerleştiğinde tehlike arz eden etkenlerden ileri gelir.

    benzer paraziter hastalıkların diğer hayvan türlerinden de bulaşabileceği unutulmamalıdır. (bkz: taenia saginata)

    bunun kontrolü ise modern hayvan yetişticiliğinde çok kolaydır. biyo-güvenliğin yasal olarak uygulanması istenen ve kontrollerle bunun gerçekleştirilmesini sağlayan almanya gibi ülkelerde birçok hastalığın bulaşımının önüne geçilmesi, bir başka deyişle bulaşma ihtimalinin eser miktara düşürülmesi mümkün. bu çiftliklerde uygulanan temizlik ve dezenfeksiyon işlemlerinin yanısıra düzenli antiparaziter ilaç tedavileriyle, yukarıda adları geçen hastalıkların görülme olasılıkları yok denecek seviyeye inmiş durumdadır.

    salmonelloz ise almanya'da 2007 yılında çıkarılan yönetmelikle kontrol altına alınmıştır.

    bu başlık altında, domuz etini kötülemek adına bir takım çiftliklerde kaydedilmiş görseller, kural tanımaz çiftçilerin sığır, kanatlı ve başka hayvan türlerinin bakıldığı çiftliklerinde de görmek mümkün. iş, bu görsellerle domuz etini kötülemekte değil. bu görsellerin ortaya çıkmaması için işini iyi yapmayanları cezalandırmak, tekrarında ise çiftliğini kapatmaktan geçer.

    şahsen ben, domuz tıbbı (bkz: schweinemedizin) alanında sahada olan bir veteriner hekim olarak almanya gibi bir ülkede ne domuz eti, ne de başka bir hayvanın etinin tüketimi konusunda bir beyis görüyorum.

    bilakis bu şartların sağlanamadığı, domuz etinin tüketilmediği türkiye gibi ülkelerde insanlarda görülen örneğin tüberküloz vakalarının yoğunluğu, bana sorunun domuz etinden başka bir yerde aranması gerektiğini gösteriyor.

    sözün özüne gelecek olursak, dini sebeplerle domuz yemeyenlere sonsuz saygı gösterilmesi koşuluyla bu şartlarda yetişmiş domuz etinin tüketimi, insana güvenilir bir protein kaynağı sunmuş olacaktır. yağ oranı yüksek karın gibi bölgeler yerine düşük yağ oranlı sırt ve boyun eti tüketimiyle protein diyeti yapmak dahi mümkün. *

    bu vesileyle de belirtmek isterim ki, domuz eti tüketiminin dinen yasaklanmasını aklamak için ortaya atılan saldırgan argümanlar tamamen deli saçması safsatalardan ibarettir.

    eyorlaman bu gadar.

  • eskiden ne kadar pis oldugunuzu gosterir. nedendir bilinmez ama bir toren seklinde pazar gunleri anne sinirli bir sekilde eline gelen herseyi bir daha yikar, banyoya girilir, daha gunes batmadan isik acilir; ki igrenc bir duygudur, banyodan cikilir, kardesl/abla ile kavga edilir, sonra "olacak o kadar" izlenir ailecek, gulunur. ne aciklidir bunlar simdi dusununce, biraz da ic kararticidir. (bkz: anılar)

  • chuck 1. sezon 3. bölüm

    chuck ajan olarak cıktıgı ilk görevinde bir sanat acık arttırmasındadır ve bir resimin basında hos bir bayanla resim hakkında konusur :

    hbb : güzel bir resim
    chuck : evet güzel resim tabi *
    hbb : evet güzel.
    chuck : kendine has özellikleri var. bob ross'un etkileri var sanki.
    hbb : bob ross??
    chuck : hani trt' de cıkan ressam varya
    ...