ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
9 adet kot pantolonu olan erkek
-
erkek adamın 2 kotu olur biri yıkanırken diğerini giyer, yırtılınca gider aynısından alarak yerine ikame eder. buna katma değerli erkek denir.
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
misafirleri uğurlamak için aşağıya indik böyle cümbür cemaat. baya bi kalabalığız. misafirler baya uzağa gidecek arabalarına binmeden vedalaşıyoruz. artık tuttuğumla tokalşıp, öpüşüyoruz aralarında yeni tanıştıklarımzda var. işte memnun oldun falan filan. tam o sırada bi bey amcayıda tuttum tokalaştık, adamı öptüm, iyi geceler, iyi yolculuklar dedim. adam bi ürktü hatta sonradan fark ettim adamı ilk tutup tokalaşınca adam irkilip baya şaşırmıştı zaten. neyse efendim adam bana baktı ben adama. ulan diyorum bu kim? meğerse efendim adam sokaktan geçen normal bi vatandaşmış, ben onuda bizim misafirlerden sanıp öpüp koklamışım. sonra dayı banada iyi geceler yeğenim dedi arkasına baka baka gitti. ne zaman aklıma gelse gülerim. yok böyle bişey o adamın şaşkın bakışları hala gözümün önümde.
dayak yiyen kadına yardım etmeyen tavlacı dayılar
-
başlarına iş almak istememişlerdir. düşününce haksız da değiller. maalesef.
eskişehir'de köpeğe saldıran psikopat kedi
-
ülkedeki hayvanların bile psikolojisinin bozulduğunun kanıtıdır.
erkeklerin aşık olduklarında yaptıkları
-
iz bırakır.
aslında burada upuzun bir yazı vardı ama sildim. özeti buydu zira. kocaman bir iz ve pişmanlık.
sartre'ın her saniye göz kırpıldığını sanması
-
huis clos eserini okurken fark edebileceğiniz durum.
şu linkte çocuk ve garcin arasında göz kırpmakla ilgili bir konuşma geçer.
garcin çocuğa şunları söyler:
--- spoiler ---
"... un clin d'œil, ça s'appelait. un petit éclair noir, un rideau qui tombe et qui se relève : la coupure est faite. l'œil s'humecte, le monde s'anéantit. vous ne pouvez pas savoir combien c'était rafraichissant. quatre mille repos dans une heure. quatre mille petites évasions.
--- spoiler ---
türkçe çevirisi aşağı yukarı şu şekildedir:
--- spoiler ---
" göz kırpmak denirdi buna. kısa, karanlık bir an; alçalan ve yükselen, kesinti yapan bir perde. gözler nemlenir ve dünya kaybolur. bunun ne kadar dinlendirici olduğunu bilemezsin. bir saatte dört bin kere dinleniş, dört bin anlık kurtuluş.
--- spoiler ---
şimdi dört işlem yapalım.
her saatte 60 dakika, her dakikada 60 saniye vardır.
oyunda sartre'ın 'felsefesini' diyaloglar vasıtasıyla vaaz eden garcin isimli arkadaşımız dünyayı görmemenin güzel bir şey olduğunu ve bundandır ki insanların bir saat içinde 4000 defa göz kırptığından bahsediyor.
eğer 4000 sayısını 60 sayısına bölersek garcin karakterinin iddiasına göre bir insanın dakikada keç kez göz kırptığını buluruz.
4000/60 = 66.6
düz hesap 66 diyelim. buna göre bir insan her dakika 66 kez göz kırpar.
her dakikada 60 saniye olduğuna göre 66 sayısını 60 sayısına bölersek saniye başına göz kırpma sayısını buluruz.
böylelikle 66/60 = 1.1
buna da düz 1 desek eserde yazana göre insanlar her saniye göz kırpar.
eserde bu göz kırpma oranını fark edince normal bir insan dakikada 15 kez göz kırptığı için acaba şaşı insanlar normal insanlardan 4 kat fazla mı göz kırpıyor, yoksa normalden 4 kat fazla göz kırpan insanlar şaşı mı oluyor, yoksa sartre 4 işlem yapmayı mı bilmiyor diye düşünüp araştırma yaptım ama bununla ilgili bir makale bulamadım.
makale bulamayınca da sartre'ın konuştuğu bir video bulup bir dakika içinde kaç kez göz kırptığını saymaya çalıştım ama çok kıpırdadığı için sinirlenip sadece ilk 30 saniye saydım.
videoda sartre 3:00 ile 3:30 arasında yanlış saymadıysam 15 kez göz kırpıyor.
böylelikle sartre dakikada 30 kez, yani saniyede 0.5 kez göz kırpıyor.
sartre normal bir insandan iki kat fazla göz kırpmasına rağmen yine de saniyede 1 göz kırpma skorunu tutturamıyor.
savaş karşıtı görüşleri sebebiyle öldürülen gazeteci garcin kitap genelinde sartre'ın kişiliğine, hayatına ve felsefesine yakın bir profil çiziyor.
sartre bilerek bu karakterin 4000 sayısına inandığını yazdı desek, böyle bir şey yapmasına mantıklı bir gerekçe bulamıyorum.
sartre'ın yazdığı şeye gerçekten inandığını kabul etmek dışında seçeğim kalmıyor...
kitaptaki paragrafı incelemek isteyenler için link
hüseyin üzmez
-
üzmez'in arlanmadan yaptığı açıklama ise evlere şenlik:
"... benim düşmanım yok, benim düşmanım amerikancılar, bunu bana yapmış olan dinsizler, din düşmanları ve kapitalistlerdir. (...) en çok kendi nefsime ve şeytana kırgınım. kime kırgın olayım?" dedi. dava sonunda beraat edeceğini ileri süren üzmez, adalete güvendiğini söyledi.
--- /---
böyle bir ülke var mı bildiğin? sapıklık yapıyorsun, mağdurun ruh sağlığını bozmadan tecavüz ediyorsun, hapse giriyorsun ve sonra suçu dinsizlere, din düşmanlarına, kapitalistlere, amerikancılara atıyorsun bu arada da şeytana kırılıyorsun. derken araya sevenlerin giriyor, hükümet senin için pervane oluyor; sokaklarda özgürce dolaşıyorsun.
böyle bir ülke var mı bildiğin?
bir de bu adamı savunuyorlar. allah belanızı versin. amin.
oteller dolu 9 güne gerek yok
-
adam otellerini doldurmus, milleti sikine takmıyor haliyle. milletin bakanı değil ki, ets patronu.
ali ismail'in yediği dayak
albaydan milli güvenlik dersi almış efsanevi nesil
-
sınıf başkanı olduğum için derslere giremediğim ve ucundan dahil olduğum nesil. çünkü albayımız "bir sınıfta iki rütbeli olmaz sen derslere girme, kafadan 5'ini vereyim" diyerek beni kantine yollardı.