ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çalarsa annemdir mesajsa turkcell'dir
-
bu durum bir süre sonra adamı iyice bezgin bekir yapar. her şey cep telefonunu açmaya üşenmekle başlar.
- cep telefonun çalıyo açmıycak mısın?
- annemdir, kalkınca bi ara ararım.
- mesaj geldi sana galiba...
- bankadandır boşver.
- *telefon çalıyo, bakayım mı?
- uğraşma yanlış numaradır.
- kalk kalk, evde ayak sesleri var
- sittiret kedidir
- kapıyı yumrukluyolar duymuyo musun?
- amaan kapıcıdır
- baltalı bi adam var kapıda!!
- boşver ev sahibidir...
sözlükçülerin vücutlarına bakıp söyledikleri
-
pipimi görebiliyorum öyleyse fitim.
yozgat'ta kaza yapan sebze kamyonunun yağmalanması
-
donanımhaber ölücülerine rahmet okutan olay.
bunlarınki açlıktan falan değil. karaktersizlikten..
ezkaza oradaki kamyondan yola domates yerine havuz dibi aydınlatması saçılsaydı, hiç ihtiyaçları olmamasına, evde havuzları bulunmamasına rağmen arabayı durdurup o dökülen havuz dibi aydınlatmalarını yağmalarlardı.
sonra bizim ülkenin önünü gavurlar kesiyor..
al işte ülkenin halkı bu. bu halktan bir halt olur mu?
police academy
-
ingiltere'de thatcher, türkiye'de özal ve abd'de de reagan ile 80'lerde başlayan yeni sağ akımının kolluk kuvvetlerine olan etkisini eleştirmek amacıyla çekilmiş film serisi.
peki nedir bu yeni sağ akımı ? kısacası güçlü kolluk kuvvetlerine sahip devlet ve tamamen özelleştirilmeye meyilli ekonomi. bu akımda devlet, kolluk kuvvetlerini güçlendirmek için liyakate pek fazla dikkat edilmeksizin sürekli asker ve polis alımı yapar, tıpkı günümüzde olduğu gibi ancak bu durum liyakat eksikliğinden dolayı zaman içerisinde kolluk kuvvetlerinde yozlaşma yaşanmasına neden olur hatta filmin başlığı şöyledir: the new police recruits, call them slobs, call them jerks, call them gross just don't call them when you are in trouble. bu film serisinde de hükümetin aldığı karar doğrultusunda eski sabıkalılar da dahil herkes polis olabilmektedir hatta bu film serisinin türk versiyonu ise (bkz: ah polis olsam).
police academy, serisi her ne kadar komedi filmi olarak kabul edilse de aslında içten içe çürüyen ve liyakatsizleşen polis teşkilatının acınası durumunu anlatmaktadır. (bkz: güldürürken düşündürmek). tıpkı rıfat ılgaz'ın hababam sınıfı'nı komedi için değil de eğitim sistemini eleştirmek amacıyla kaleme alması gibi.
geçti bor'un pazarı sür eşeği niğde'ye
-
ben boluluyum, bize böyle bi bilgi gelmedi.
(bkz: geçti borun pazarı sür eşşeği niğdeye)
edit: tabii ilk açılan başlık geçti bolunun pazarı şeklindeydi, düzeltilince entry de kalmış öyle. selam.
hasan can kaya
-
komik değil.
29 kasım 2021 trendyol'un cana kastetmesi
-
eşim 35 haftalık hamile olduğundan çatlaklar oluşmaması için bio-oil adlı yağı kullanıyor.
ürünü trendyol üzerindne bio-oil türkiye resmi satıcısından 3 tane 125 ml sipariş veriyor.
https://www.trendyol.com/…il-turkiye-m-300884?sst=0
ürünler bize geldiğinde paketlerin ağzının açık olduğunu ve ürünlerin 200 ml olduğunu farkediyoruz, siparişler sayfasına baktığımızda satıcının "ruslano cosmo" adlı firma olduğunu farkediyoruz. (mardin'den bio-oil yollayan bir firma)
trendyol'a bu durumu sorduğumuzda "biz de sahte ürün olmaz ürün orjinaldir" gibi hazır cevapların yanında "nadir de olsa ürün stoğu bittiğinde başka satıcılarla yollayabiliyoruz" diyorlar.
bak bak... bana sormadan benim aldığım ürünün satıcısını değiştiriyor.
ürünün sahte olduğu o kadar bariz ki;görsel
bio oil türkiye müşteri hizmetlerini arayıp ürünün altında yer alan lot numarasından ürünün sahte olduğu bilgisine ulaşıyoruz.
görsel
bakın bu cana kastetmedir.
benim eşim hamile ve ne idüğü belirsiz bir satıcıdan ne idüğü belirsiz bir yağı kullanması için yolluyorlar.
trendyol'a "biz ürünün sahte olduğunu öğrendik" diye anlatınca onlarda konunun araştırılması için 5 gün süre istiyorlar.
neyini araştıracaksın kardeşim? bio-oil müşteri hizmetlerine verdiğim lot numarasından ürünün sahte olduğu belli.
insanın sağlığıyla oynamak bu kadar kolay olmamalı diye düşünüyorum.
özellikle hamilelerin yoğun olarak kullandığı bu çatlak yağında bile insanların hayatını hiçe saymak tam anlamıyla şerefsizliktir.
edit: trendyol ekşisözlük üzerinden iletişime geçti ve ilgili mağazanın tüm satışlarını durdurduklarını söylediler,
geçmiş olsun dileklerini ilettiler. paramızı iade ettiler. en azından bu olay için şimdilik teşekkür ediyorum ama denetimlerin çok daha sıklaştırılması gerektiğini düşünüyorum.
biz bu olayın farkında vardık ancak trendyol'un bu mağazanın yaptığı bütün satışları takip edip alıcıların mağduriyetlerini gidermesi gerekir.
dipnot: teşekkürler sözlük.
edit2: arkadaşlar hayatımda mahkemeye gitmedim ve bu süreçlerin nasıl işlediğini bilmiyorum. bu ülkede adalete güvenim yok.
tazminat kazanmak gibi bir derdim de yok. tek isteğim; parasını verdiğim ürünün bana gelmesi. çok şey mi istiyorum? entry silme gibi bir durum söz konusu değil. trendyol bu konuda suçludur ve en azından sözlük sayesinde "suçlu" olduklarını kabul etmişlerdir.
ruslano cosmo adlı satıcı hala satışa devam ediyor gözüküyor. her gün bu satıcının kapatılıp kapatılmadığını takip edeceğim. bakalım ne olacak?
edit3: trendyol'a teşekkür etmiştim ama teşekkürümü geri alıyorum. dalga geçer gibi mağazayı kapattıklarını söylemişlerdi ama mağaza satışa devam ediyor. sağlığımızla oynayan bu firmaları cimer üzerinden de şikayet ettim.
edit4: görsel aradığınız mağazaya şu anda ulaşılamıyor. sonunda mağaza kapatılmış ama bu mağazanın isim değiştirip bu işe devam edeceğini herkes biliyor. iki kuruş fazla kazanacağım diye insanların sağlığıyla oynayan bu insanlar öyle ibretlik ceza almalı ki bir daha gün yüzü göremesin.
diyanet'in yeni rakı'ya dava açması
-
buna mı dava açmışlar? ihlas'a açsınlar davayı milletin parasının üstüne oturdular yıllardır ve isimleri ihlas. kuran'da sure ismi ve ayrıca saf, temiz demek.
şerefiniz varsa diyanet yetkilileri dava açın.
yarasanın menisi bekar erkeğin menisi gibidir
-
mağarada yatağı olan bir kadının yatağındaki meni lekesi için iki orduyu savaşa sokan zihniyete de, boku yarasaya atıp olayı keramet olarak algılayan zihniyete de edeyim dedirtendir.
underrated pc oyunları
-
kesinlikle empire earth bu listede kafaya oynar, o dönemdeki age of empires serileri inanılmaz yankı uyandırsa da empire earth oldukça underrated kalmıştır. içerik, detay açısından böyle mükemmel bir oyunun aoe'nin gerisinde kalması benim için çok şaşırtıcı olmuştur her zaman. aynı şekilde yine microsoft tarafından piyasaya sürülen rise of nations da onun gölgesinde kalmıştır ki o da oldukça güzel bir oyundu. empire earth'ün ilk oyununun aksine ne yazık ki diğer serileri büyük hayalkırıklığı yaratmıştı. 2 ve 3. oyunlarda hep umutlanmıştım ama ikisi de birbirinden kötüydü. haliyle oyun da ilk serisiyle underrated bir oyun olarak tarihteki yerini aldı, 4 çıkacak mı bilmiyorum. umarım çıkar da eli yüzü düzgün bir oyun sürerler piyasaya.
özleyenlere gelsin :
https://www.youtube.com/watch?v=lryy4fl4duc
bittiğinde oha dedirten filmler
-
(bkz: sonu sürprizli filmler)
(bkz: sonunda şok eden filmler)
(bkz: bittiğinde oha dedirten filmler)
(bkz: sonu dağıtan filmler)
(bkz: sonu oha dedirten filmler)
siz insanı delirtirsiniz lan. valla sizinle baş edilmez.
jim jones
-
1978'de guyana adli guney amerika ulkesinin ic kesimlerinde, kendi kurdugu jonestown adli koyunde, 900 kusur muridini siyanur icerek olmeye ikna etmis, modern zaman amerikan canavarlarindan*, halkin tapinagi adli bu mezhebin kurucusu. kendisi de kafasina silah sikarak olmus veya oldurulmus ayni olayda.
muritlerini jonestown'da toplamadan once uzun sure birlesik devletler'de papazlik yapmis, indiana'da siyahlari da kabul eden ilk kiliseyi kurmus, sonradan 'nukleer holokost'la kafayi bozmus, ve esquire dergisinde okudugu bir yazi uzerine guyana'yi mekan tutmus, muritleri de pesinden gelmis.
adamin cia ajani oldugu ve jonestown'daki olayin, cia'nin zihin kontrolu projelerinin bir provasi oldugu, olay gerceklestiginden beri ortalarda dolasan sehir efsaneleri'nden biri.
ha, bir de bob dylan'in jim jones diye bir turkusu vardir ki, turkunun, bu olayla bir ilgisi yoktur.