hesabın var mı? giriş yap

  • "ben şimdi ne izledim?" dedirten tipik bir siyasal islamcı ağlama videosudur.

    anladık hep mağdursunuz. mağduriyetiniz ebedi.

    geçen hafta rüşvet, yolsuzluk içinde debelenen partine de iki kelime etseydin be.

  • birebir şahit olduğum iki olay ile biraz olsun anlaşılabilecek durum;

    mekan : barcelona'da bir cadde.

    bir adam 6-7 yaşlarındaki 4-5 çocuğu gezdiriyor. çocuklar yorulmuş olmalı ki el ele tutunmuşlar ve taksiye binmek içim kampanya yapıyorlar:

    taksi porfavor!
    taksi porfavor!

    diye küçük küçük bağırıyorlar.

    adam onları yürütmekten vazgeçip taksi tuttu mu bilmiyorum ama bu kadar sevimli bir şekilde ihtiyaçlarını dile getiren çocuklara karşı geldiğini sanmıyorum.

    şimdide ikinci olay.

    yer : istanbul, ikea.

    5 yaşında falan bir çocuk, ter içinde kalmış, yürümekten yorulmuş, babasının önünü kesip bacaklarına sarılıp kendisini kucağa aldırmak istiyor. babanın eli kolu dolu, kucakta yer yok. bunun üzerine çocuk çığlık atarak ağlamaya başlıyor. baba çocuğu sakinleştirmeye çalışıyor ama çocuk ancak kucağa alınırsa susacak. sonunda baba dayanamayıp elindekileri bırakıp çocuğa tokatı çakıyor. çocuk daha da bağırmaya başlıyor. ama baba rahatlamış gözüküyor.

    "şimdi ağla" deyip yoluna devam ediyor. yani "ağlamaya değer bir şeyin olsun" der gibi.

    bu kadar.

  • esad'ın muhteşem başarısını göz önüne seren haber. adam güney'de rahat rahat halkıyla yaşarken ne kadar işe yaramaz adam varsa türkiye'ye kitledi.

  • altında "acting audition (oyuncu seçmeleri)" yazan video. hem bir insan ilk kez muz yedi diye neden ağlasın? ben de geçen sene ilk kez mango yedim, herhangi bir duygulanma olmadı.

  • sıkıntılı bir evliliğin son demleri.
    allahın günü evden kovuyor filan. para yok pul yok, sığınacağım kimse yok. düşmanıma bile dilemediğim bir kardeşim var, kocamdan beter. kocam almaya geldiğinde tıpış tıpış geri dönmek zorunda kalıyorum. onur gurur yerlerde.
    yaklaşık 3-4 yıl kadar sürdü bu durum. iş bulamadığım için boşanamıyorum, aile evine sığınamıyorum, aşağılanıyorum, psikolojim dibe vurmuş.
    kpss'ye filan girmiş, atanamamıştım.
    açıktan atamalar vardı, adliyenin sınavına başvurdum.
    hiç kızmayın, döne döne referans aradım, bulamadım.
    yaradana emanet girdim mülakata.

    açıklanan 55 kişilik nihai listenin 55.sırasında ismimi gördüm. mucize kısmı bu.
    evraklar toparlandı, istenen belgeler ayarlandı filan, başlayış yapmanız için çağıracağız dediler, başladım beklemeye.
    durdular durdular, tam da doğum günümde çağırdılar, memuriyete girişim doğum günümde oldu. bu da doğaüstü olan kısmıydı.

    kimilerinin beğenmediği, basit, değersiz bulduğu o kıytırık memuriyet benim hayatımı kurtardı. kelepçelerimden, mecburiyetlerimden, ezilmekten kurtardı. o beğenilmeyen üç kuruş maaşım beni zalime minnet etmekten kurtardı. doğum günüm ikinci kez miladım oldu.

    15 yıldır hem doğum günümü, hem mesleğe girişimi kutlarım. doğum günümde aldığım terfim en güzel doğum günü hediyemdir 15 yıldır.
    ekleme: ilk debem. çok teşekkür ediyorum.
    kocamı boşadım. aile evine de donmedim. kardeşimle iletişimi kestim. kimseye minnet etmeden sıfırdan hayatımı kurdum. muhteşem bir hayatim var.

  • erkeğin dış görünüşe önem veren yüzeysel bir yaratık olmasındandır. kız ne kadar çirkin olursa olsun erkek bunu yaparak kızın gururunu kırarsa öküzdür, ayıdır, ataerkil düzenin tuğlasıdır. halbuki kızlar tamamen iç güzelliğe bakıp reddeder. erkek kesin bir hata yapmıştır ondan yani.

    bu feminizm iyiymiş lan kafası şimdi geldi bak.