ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hakan bebeğe yardım edelim
-
bitti.
347.000 tamamdır.
bundan sonrasında top hakanda.
herkesin ruhu huzurla dolsun:)
sinan oğan'ın seçim sonrası 120 milyonluk yatırımı
-
(bkz: paraya sadık kal)
kaynak
--- spoiler ---
sinan oğan’ın ankara’nın gölbaşı ilçesindeki ballıkpınar mahallesinde seçimden sonra yaklaşık 30 milyon değerinde 6 dönüm arazi daha aldığı, bulunduğu bölgedeki arsaların planlarını hukuksuz bir şekilde değiştirdiği, karayollarına ait yolu da yaptırdığı kapıyla kapatıp zimmetine geçirdiği ortaya çıktı. oğan’ın kapattığı yolun bitişiğindeki arsanın ise yakın arkadaşı akp milletvekili cantürk alagöz’e ait olduğu öğrenildi. oğan böylece seçim sonrası toplamda 120 milyonluk yeni mülk edinmiş oldu.
--- spoiler ---
haberde şurası önemli:
seçim çalışmalarında emekli maaşıyla geçindiğini söyleyen sinan oğan’ın seçim sonrası 90 milyonluk mülk alımını veryansın tv ortaya çıkarmıştı. oğan yine gölbaşı’ndan 30 milyonluk malikane, aynı ilçeden tarla vasfında henüz imara girmemiş 30 milyonluk arazi ve çankaya beysu konakları’ndan 1 milyon dolar değerinde ev satın almıştı.
suriyelileri göndermeyelim entegre edelim
-
çok istiyorsa kendine entegre etsin.
bizim entegre olmuş daha önemli sıkıntılarımız var.
yüksek vergiler, ahlak sorunu, yolsuzluk, rüşvet, vb.
2. doz biontech aşısından sonra oluşan yan etkiler
-
iltihap teşhisi kondu, evet bildiğiniz o meşhur "kalp kası iltihabı". ne büyük talihsizliğimdir ki milyonda 1 olan şey geldi beni buldu.
öncelikle şunu peşin peşin belirteyim: yazacaklarım tamamen benim başıma gelen, beni etkileyen ve bağlayan kişisel deneyime dayalı şeylerdir. sürecin nasıl geliştiğini birazdan detaylı şekilde anlatacağım, ancak bu yazımdan dolayı "aşı karşıtı propaganda yapıyorsun" gibi saçma sapan şeylerle gelmeyin, doktor raporlarını kafanıza fırlatırım burdan. aşı olup olmamak kişinin tamamen kendi hür iradesine kalmış bir şeydir.
biontech oldum. ilk doz sonrası kol ağrısı dışında hemen hiçbir şey hissetmemiştim. bu ayın 22'sinde ikinci dozu oldum, ertesi iki gün boyunca ciddi yorgunluk ve halsizlik yaptı. hatta kolumu bile kaldıramayacak vaziyette idim. haricinde mide bulantısı, ateş vs gibi şeyler yapmadı onu da belirteyim.
evvelsi gün, sabah kahvaltımı yaptıktan sonra öğlen 13:30-14 sularında sol göğsüme ciddi ağrı girdi. fakat bu ağrı anlık şekilde öyle hemen girip çıkan bir şey olmadı, istikrarlı şekilde beni göğsümden yoklamaya devam etti fakat baya rahatsızlık verici boyutta ciddi ağrıydı. kalp krizi mi geçireceğim ne oluyor falan gibisinden baya endişe ettim. 10-15 dk bu ağrı devam edince soluğu en yakındaki sağlık kuruluşunun (sağlık ocağı) acilinde aldım. ekg ve kan tahlili yapıldı, sonuçların çıkmasını sedyede bekledim. beklerken bana bakan hemşire "panik atak yaptığını düşünüyorum, kalbinle ilgili bi sıkıntı yoktur" dedi fakat benim de panik ataklık bi durumum yoktu aslında gittiğimde de sakinliğimi korumaya çalıştım. panik atak yapsam bile o boyutta bi ağrının girmesi sadece psikolojik durumla açıklanamazdı.
sonuçlar tarafıma açıklandı ve tertemiz olduğunu öğrendim. ancak ağrım sürekli devam ediyordu. kardiyoloji bölümü girdiğim sağlık merkezinde bulunmadığından, en yakın zamanda merkezi hastanenin kardiyoloji servisine görünmem telkin edildi. doktor bunu derken espriyle karışık "kan tahlili ve ekg sonuçların temiz, şu an ölmüyorsun endişelenme sakin ol" dedi. kardiyoloji için yine acil servise mi gideyim yoksa randevu alıp gününü mü bekleyeyim diye sorduğumda, "ağrıların aşırı düzeyde artmadığı müddetçe normal randevunu al öyle git, sakin kal" cevabını aldım.
bugün randevum vardı, sabah 11 sularında. üniversite araştırma hastanesinde doktora başıma gelenleri izah ettim. rutin olarak sorduğu alkol, sigara ya da düzenli kullandığım ilaç olup olmadığı gibi şeyleri bana da sordu hepsine "yok" cevabını verdim. akabinde eko'ya alındım, orada kalbime bakıldı. kalbimin sanırım üst çevresinde iltihap oluştuğu gözlemi yapıldı, ancak doktorun dediğine göre bu iltihap minimum düzeydeymiş ve korkulacak bir şey yokmuş. göğüs ağrımın birkaç gün daha sürebileceğini fakat akabinde iltihabın tamamen temizlenerek bir şeyimin kalmayacağını söyleyip beni eve yolladı. tek kutu ilaç yazdı ki o da sanırım oluşan iltihap için değil, bana giren ağrıları hissettirmemek veya o ağrıları azaltmak için yazdı.
bir de ben düzenli spor yapan biriydim, maalesef "1 ay spor yapma" dedi doktor. 1 yıldır zar zor edindiğim kasları 1 ayda kaybedeceğim büyük ihtimal fakat umarım ilerleyen süreçte üzüldüğüm tek şey kaslarım olur, onları çalışarak her halükarda yine edinirim.
sonuç olarak, internette sürekli denk geldiğim ve çeşitli videolardan sürekli biliminsanlarını dinlediğim bu "kalp kası iltihabı" vakasını birebir yaşamış bulunuyorum arkadaşlar. biontech için kuvvetli bir aşı olduğu söylemini hep duymuştum ve özellikle genç erkeklerde bu tip yan etkiler yaptığı konusunda çeşitli araştırmalar mevcuttu.
aşı olup olmama konusunda kimseye bir şey demiyorum, kişinin tamamen hür iradesine kalmış bir durum bu. bu entryi de kimseyi korkutmak, tedirgin etmek veyahut aşıdan vazgeçirmek için yazmıyorum. öyle bir niyetim de, amacım da yok. insanlık olarak hepimizin mühim bir devreden geçtiği şüphesiz. hele böyle başa gelince durumun vehametini daha da iyi idrak ediyorsunuz. dilerim herkes bu süreci en az zararla atlatır.
kontrol amaçlı yakın zamanda kalbime baktırmak için yine kardiyoloji servisine gideceğim. umarım doktorun dediği gibi ciddi bir şey değildir de en yakın zamanda geçer bu iltihap.
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
sene 2000. gerizekalı babamın sırf ona buna hava atmak için kefil olduğu senetler ödenmediğinden başımıza patlayınca, haciz gelmesin korkusu ile evdeki tüm değerli eşyalar toplanıp bir tanıdığın deposuna kaldırılmıştı. evde kalan tek elektronik aletler buzdolabı, 1 adet 37 ekran tv ve benim orgumdu. zira o sene org kursuna gidiyordum ve çalışmam gerekiyordu. bir gün ben org çalışırken zil çaldı, gelenler haciz memurlarıydı. o orgu nasıl topladım, nasıl kaldırdım, nasıl yüklük dolabındaki yorganların arasına sakladım hala bilmiyorum. ama tek hatırladığım memurlar gidene kadar "ne olur orgumu bulmasınlar" diye içimden hiç durmadan dua ettiğim, kalbimin deli gibi çarptığıydı.
kargo kültü
-
dogaustu guclerin gonderecegi ozel bir "kargo"nun yeni bir kutsal cag baslatacagi inancina dayali dinsel akimlara verilen ad. ozellikle melanezya'da gelismis, yore halkinin somurge yoneticilerine ulastirilan malzeme ve yiyeceklerin gelisini gozlemelerinden kaynaklanmistir.
inancin degisik bicimlerinde kabile tanrilarinin, halk kahramanlarinin ya da atalarinin kargo ile geri donecegi umulur. bazen kargoyu yabancilarin getirecegine inanilir; bazen de yabancilar yerli halka gelen mallara el koymakla suclanir. kargonun gemi ya da ucakla gelmesi bekleniyorsa, simgesel rihtim ya da havaalani ve depolar hazirlanir; bahcecilik ve hayvancilik gibi geleneksel ugraslardan vazgecilir ve yiyecek stoklari yok edilir. eski geleneklere donuldugu ve uygulamalarda koklu degisiklikler yapildigi da gorulur. bazen de somurge polisine ya da silahli kuvvetlerine benzeyen yeni toplumsal orgutler kurulur. bu hazirliklar koklu degisikliklerle gelen yeni bir cagin habercileridir. bu cagin tufan, felaket gibi bir dizi olayin eski duzeni yok etmesiyle baslayacagina, beyaz yabancilar ile yerli halkin konumlarinin degismesine yol acarak bolluk icinde ozgurluk ve adalet getirecegine inanilir.
siyasal cagrisimlari ve yol actigi ekonomik kayiplar uzerine somurge yoneticileri, bu kitle hareketlerini yasaklama ve bastirma yoluna gittiler. ama kargo kultu bir olasiliga gore hiristiyan misyonerlerinin eskatolojik ogretileri ile canlanan geleneksel binyil dusuncesinin bir ifadesiydi ve beyazlarin maddi zenginliklerinin yerli halk tarafindan denizasiri ulkelerdeki dogaustu guclere baglanmasiyla besleniyordu.
kendilerini yeni bir vahyin habercisi olarak sunan kisilerin onderliginde 19. yuzyilin sonlarinda gelisen kargo kultleri, 1919'da papua yeni gine'de yayilan "vailala cilginligi" sirasinda dikkat cekti. 1930'lardan sonra da ozellikle gelismemis bolgelerde hizla yayildi. gelisen kasaba ve kentlerde ise kargo kultlerinin yerini dindisi hareketler aldi.
ilişkide erkek kızdan en az 15 yaş büyük olmalı
eski sevgilinin unutulmayan sözleri
-
viyk.
bir şeye heyecanlanınca bu sesi çıkarırdı istemsiz şekilde. ömürüme 10 sene katardı.
2.ise ağır be sözlük
seni seviyorum dediğimde tanısan sevmezsin demiştin, çok gülmüştüm espri yaptığını sanmıştım.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: cep telefonuma mesaj geldiğinde artık
1. heyecanlamıyorum.
biliyorum ki gelen avea nın ya da alışveriş yaptığım mağazaların tanıtım mesajları.
ama toplum içinde sanki mesaj sevgilimden gelmiş gibi okurken tebessüm ediyorum.
sanki sevgi sözcükleriyle dolu bir mesaj gelmiş gibi, karşılık yazıp, yolluyormuş gibi yapıp, yazdıklarımı tekrar siliyorum.
----------------------------------------------------------------------------------------------
20. delikanlı mekanı lan burası histerik goygoycular doğru ekşiye
chp'nin 13 yıllık akp iktidarını özetlediği video
-
tüyleri diken diken eden, ne türlü stres testlerinden geçtiğimizi hatırlatır;
https://www.youtube.com/watch?v=sc4aruxi_m4
https://twitter.com/…nchp/status/660143253014970368
içerik;
(bkz: 13 mayıs 2014 soma maden ocağı patlaması)
(bkz: madenciler güzel öldüler)
(bkz: 17 mayıs 2010 zonguldak grizu patlaması)
(bkz: yusuf yerkel)
(bkz: 31 mayıs 2013 taksim gezi parkı polis saldırısı)
(bkz: hrant dink)
(bkz: ergenekon operasyonu)
(bkz: 10 ekim 2015 ankara barış mitinginde patlama)
(bkz: 20 temmuz 2015 suruç canlı bomba saldırısı)
(bkz: 28 aralık 2011 şırnak'taki köylülerin bombalanması)
(bkz: 11 mayıs 2013 reyhanlı bombalı saldırısı)
(bkz: 19 ekim 2011 çukurca çatışması)
(bkz: 5 eylül 2012 afyonkarahisar'daki patlama)
(bkz: 11 şubat 2015 özgecan aslan cinayeti)
(bkz: kadına şiddet abartılıyor)
(bkz: ak-saray)
(bkz: yarbay mehmet alkan)
(bkz: sırtta çuvalla cenaze taşımak)
(bkz: 11 haziran 2013 çağlayan adliyesi gözaltıları)
(bkz: dilek doğan)
(bkz: metin lokumcu)
(bkz: 10 yılda 10723 işçinin iş kazası sonucu ölmesi)
(bkz: 6 eylül 2014 mecidiyeköy asansör kazası)
(bkz: 28 ekim 2014 ermenek kömür ocağı kazası)
(bkz: madenci oğlunu yırtık ayakkabıyla uğurlayan baba)
(bkz: oğlum yüzme de bilmezdi suyun içinde ne yaptı)
(bkz: 23 ekim 2011 van depremi)
(bkz: 2015 ekonomik krizi)
(bkz: kıyıya vuran suriyeli göçmen çocuk cesedi)
(bkz: suriyeli mülteciler)
ve daha onlarca rezalet.
edit: (bkz: oy ve ötesi t3 gönüllüsü çağrısı)
(bkz: özet oy ve ötesi sandık müşahidi eğitimi)
21 şubat 2021 trabzon'da esnaf protestosu
-
arkadaslar bu gunleri cay yiyerek atlatacagiz insallah.
rapçi mavi'nin sahnede pantolonunu indirmesi
-
rapçi mavi kim amk?
yazmanın haklı gururunu yaşıyorum şu an