hesabın var mı? giriş yap

  • "oy deposu sorgulamaya baslamakta" dan sonrasını okumadım. sorgulama ne olm? nereden çıktı bu iyimserlik böyle, hayırdır?

    bu memlekette bu kadar mal varken, o herifin o koltuktan anca cesedi kalkar agalar; bunu bilin ve rahatlayın, tadını çıkarın.

  • brent petrol, kuzey denizinden çıkarılan ve varili uluslararası standart kabul edilen, kaliteli ham petrol türüdür. brent petrol adını kuzey denizinde çıkarıldığı 5 ayrı tabakanın baş harflerinden alır; broom, rannoch, etieve, ness, tarbat. %0.37 sülfür içermesinden dolayı tatlı ve hafif ham petroller sınıfındadır ve benzin üretiminde kullanıldığından pazar değeri son derece yüksektir. brent, atlantik havzası için önde gelen küresel ham petrol fiyat ölçütüdür. dünyanın uluslararası ham petrol ticaretinin üçte ikisini karşılayan bölümünün fiyatlandırması için kullanılmaktadır. fiyatlar varil olarak ifade edilir ve bir varil 159 litre petrol demektir.

  • bildiğiniz her şeyi sıfırlayın. meseleyi işin üstadı bendenizden dinleyin bir kez de. yılların tecrübesi konuşuyor lan burada; başçavuşun beygiri anırmıyor aloo!

    ciddiyete dönelim. insanlar karşılarındaki kişiler hakkında karar vermek için en fazla 30 saniye düşünürler. içgüdüsel bir olaydır aslında bu. 30 saniye içerisinde bir x cinsi y cinsi için beynine "olur" sinyalleri yolladı yolladı; yollamadıysa don juanlık filan hikaye. afedersin bir yerini yırtsan da o saatten sonra boş.

    şimdi konuyu gerçek hayattan vereceğimiz örnekle açıklamaya çalışalım. y bıcır bıcır şirin bir kızdır. x1 ise efendi adam. x2 ise x1 in fiziksel olarak tıpatıp aynısı piç erkektir.

    y, x1 ve x2 ortak bir ortamda bulunurlar. y hanımkızımız 30 saniye içerisinde beynine iki genç için de olur sinyalleri yollar. ortamdan ayrılınır ve insan davranışları incelenir.

    y --> evine gitmiş ve iki erkekten de eşit derecede hoşlanmıştır

    x1 ve x2 --> evlerine gitmişlerdir ve y cinsinden eşit derecede hoşlanmışlardır.

    olayın özü burada başlıyor işte (üçlünün pazartesi buluştuğunu hesap edersek)

    x1 davranışları:

    pazartesi gecesi: acaba sevgilisi var mı? yok canım sevgilisi olsa neden bizimle buluşsun ki? ama böyle güzel kız da boş kalmaz yani...
    salı gecesi: arasam mı acaba? yok yahu ararsam şimdi bulaşık bir tip olduğumu düşünür. en iyisi biraz zaman geçsin.
    çarşamba gecesi: saat geç mi oldu yahu? arasam mı? yok aramayayım en iyisi. yarın arar haftasonuna bir yerlere davet ederim
    perşembe gecesi: geç mi oldu? arasam mı? mesaj çekeyim en iyisi, müsait olduğunda cevaplasın.
    cuma gecesi: neden cevaplamadı ki? ben biliyordum abi kesin sevgilisi vardı o kızın bıdıbıdı...

    halbuki aynı anda x2 nin davranışları şu şekildedir:

    pazartesi gecesi: - aloo y naber? iyi ya n'olsun işte takılıyoruz. yarın işin yoksa gelsene yine takılırız beraber? ok kaçta alayım seni...
    salı gecesi: - yarın gel yine bıdıbıdı yaparız
    çarşamba gecesi: - bana gidelim mi?
    perşembe gecesi: finish her!

    yani anlayacağınız üzere olay tamamen erken müdahale hayat kurtarır mantığı. atalarımız buna akıllı düşününceye kadar deli oğlunu everir demişler. ne güzel bir söz öyle...

    ataturkiye, xyz haber, atina.

  • aramızdan erken ayrılmış olması dolayısıyla televizyon dizileri nde pek izleyemediğimiz büyük oyuncu. bu iyi mi oldu kötü mü oldu bilmiyorum elbette. yeşilçam'ın diğer usta isimlerinin televizyonda yaptıkları pek de büyük bir şey olmadı. ancak insan yine de kemal sunal yaşasaydı nasıl işler yapardı diye merak ediyor.

    yine de kendisinin çektiği bir kaç televizyon dizisi vardır.

    saygılar bizden: kemal sunal'ın rol aldığı ilk dizidir. mübaşir rıza karakterini canlandırmış, türk yargı sistemini eleştirmiştir. toplam 13 bölümdür. bölümler ise sadece 23 dakikadır. youtube üzerinden bölümlere ulaşılabilir.

    şaban askerde: isminden kemal sunal'ın hangi karakteri canlandırdığı ve nasıl bir rolde oynadığı anlaşılıyordur sanırım. kemal sunal'ın yanı sıra halit akçatepe de oynuyor bu dizide. toplam 28 bölüm yayınlandı. 14. bölümden itibaren yönetmen koltuğuna da halit akçatepe oturdu. kemal sunal'ın en başarılı dizisi olarak anılabilir.

    bay kamber: kemal sunal bu filmde dedektiftir. asistanı pınar bile birlikte vakaları çözer. bay kamber elbette biraz şabanvaridir. dizinin toplam 13 bölüm olarak çekildiği söylense de kemal sunal'ın kendi tezinde 11 bölüm olduğu yazıyor. bunun sebebi ise dizinin 2 bölümlük hakkının şaban askerde dizisinde kullanılmasıymış. bölüm süreleri yaklaşık 40 dakika.

    şaban ile şirin: kemal sunal'ın oynadığı son televizyon dizisi. bu dizide şaban'ın, ailesi ile problemleri olan küçük şirin ile dostluğu anlatılır. halit akçatepe, münir özkul gibi isimlerin yanı sıra ali sunal da oynamıştır. şirin ise bücür cadıda çiğdem rolünden de tanıdığımız tuğçe fatin gedik'tir. yine 13 bölüm sürmüştür.

    kemal sunal'ın kariyerinde bu diziler dönemi olarak adlandırabileceğimiz bu 4 diziden sonra propaganda filmi gelir. hepimizin de bildiği gibi propaganda çekilen son filmidir. bu 4 dizinin öncesinde ise varyemez filmini çekmiştir. bu iki filmin arasındaki dönemde ise herhangi bir filmde oynamamıştır.

  • hayatın gerçeklerini tokat gibi yüzünüze çarpar. ben dün geceki maçta üç kere sigarayı bıraktım, iki kere hastanelik oldum, iki kere maç yapmaya tövbe ettim, kalede durduğum 6 dakika da 6 gol yedim... şimdi ise bir dağ evine yerleşip odunculuk yapıyorum.

  • eger derdin bilime katki yapmaksa, yazarsin makaleni boyle bir gercegi ispatladigin icin de dunyanin sayili bilim insanlarindan biri olur, nobel odullerinden, devlet nisanlarindan bir koleksiyon yaparsin.

    yok eger derdin cahilerin ilgisini cekecek sacmaliklar uretip, buradan cikar saglamaksa, o zaman da internet sitesi acar, vidyo ceker ve kerrrizlerin dolusmasini beklersin.

    simdi, tahmin edin bakalim, bu duz dunyaci arkadaslar makale mi yazmistir, vidyo mu cekmistir?

  • yıllarca "lider sultası", "parti içi demokrasi" kavramını ağzına sakız edenlerin nedense tek bir olumlu yorumla bile bahsetmediği seçim. eksikler olabilir, düzeltilmesi gereken hususlar olabilir. bu tecrübeden sonra bir dahaki seçimde daha da iyisi yapılır.

    kimse kusura bakmasın da türkiye'nin mevcut şartlarında, bunu takdir etmeyen aydın, demokrat falan değildir.

    tahminlere göre meclise girecek chp milletvekilerinin yaklaşık yüzde 80'i önseçimlerde gelmişlerden oluşacak.

    bu ne demek biliyor musunuz? seçilmek için, yerinde kalabilmek için genel başkana, parti üst yönetimine yalakalık yapmak zorunda kalmayacak milletvekilleri. ilk başta chp üyelerine yani halka karşı sorumlu olacaklar.

    işte bunu yapan adam da kendine güvenen ve gerçek bir demokratlık örneği gösteren kemal kılıçdaroğlu'dur.

  • kek için kullanacağınız malzemelerin mutlaka oda ısısında olması gerekir. buzdolabından yeni çıkarılmış yumurta, süt, yoğurt vs. kullanmayın.

    yumurta ve şekerin mümkün olduğunca çırpılması gerekir, köpük gibi olana kadar ve çırpma işleminden sonra mutlaka önce sıvı malzemeleri ekleyin.

    un, kabartma tozu ve vanilyayı birlikte mutlaka eleyin.

    kekin içine eğer fındık, üzüm, ceviz vs şeklinde katı şeyler ekleyecekseniz mümkün olduğunca küçük parçalar halinde olsun. örneğin damla çikolatası ekleyecekseniz çikolataları bir miktar una bulayıp öyle kekin içine atın ve çok karıştırmadan, kaşıkla bir iki tur karistirin.

    hazırladığınız keki fazla bekletmeyin.

    fırına koyduğunuz kekin, fırının kapağının ilk 20 dk açilmaması gerektiğini zannediyorum biliyorsunuzdur. en iyi kek pişirme derecesi 180dir. keki 180 derecede 20 dk kabarttıktan sonra, fırının derecesini 160 dereceye ayarlayıp pişirmeye bi 20-30 dk daha devam ederseniz, kekinizin içi çok daha iyi pişecektir.

    hemen hemen verdiğim tavsiyeler kabarmış güzel bir kek için püf noktalardır, dilerim işinize yarar.