ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir kıza seni rüyamda gördüm demek
-
- seni rüyamda gördüm cansu.
- sahi mi? nasıl gördün?
- nasıl desem? böyle bazı şeylerden arınmış, saf, yalın bir şekilde diyeyim.
- ay gerçekten mi? hadi, inşallah.
- aynı şeyi ben de sabah kalkınca dedim biliyor musun?
- ne dedin?
- hadi, inşallah dedim. akşam bize geliyorsun değil mi? film izleyecektik?
yaran diyaloglar
-
sabah 6 kapi calinir . izbandut gibi iki polis kapida ..
uyku sersemi - gunaydin ?
polis - gunaydin .. calinan arabanizi bulduk adresi verelim gidin alin ..
uyku sersemi - arabam calinmadi ki ..
polis - eminmisin ?
uyku sersemi - eminim .. emin miyim ? ( boynunu uzatip bakar arabayi park ettigi yere )
uyku sersemi - aaaa araba gitmis .. arabam gitmis .. arabami calmislaaar ..
polis - bingooo
emine teyze'nin obamagillerle çekindiği fotoğraf
misafire saygının kalmaması
-
içeriği okumadım ama çok da iyi olan olay. bu konudan çok çektim.
türkiyenin en güzel tatil beldelerinden birinde büyüdüm. biz yaz kış ordayız. ama annemin babamin akrabalarının ve arkadaşlarının aklına gelmemiz ve ziyaretimize gelmek istemeleri nedense hep haziran ağustos arası oluyor.
bi kere evde belki 17 kişi filandik. herkes bedava tatil yapmaya gelmis. senelerdir görmediğimiz babamın kuzeni ve is ortağı, ve adamın kızları filan bile bizde. balkonda yatıyoruz biz kendi evimizde filan. hadi o zaman çocuğum da. simdi olsa ne yaparım bilmiyorum. aslında biliyorum, kovalarım hepsini. zavallı annemin yaz tatilleri millete hizmetle gecti ya.
dahası var, babam kaza geçirmiş hastanede yatarken "telâşlanıp " gelen kardeşleri gelirken mayo ve havlularını unutmamışlardı. ben de össye hazırlanıyorum, eve uğramıyorum doğru düzgün. bi de giderlerken laf yemiştim yeterince hizmet etmediğim için.
geçen senelerden birinde biseyleri bahane edip yine bedava tatil yapmaya çalışan baska bir kuzenimi, çok yorgun oldugumuzu ve ailecek olmak istedigimizi söyleyerek reddettim. en son orası benim dayımın evi diye bagriniyordu. (dayısı babam oluyor).
büyüdükçe hepsinin ayağını kestim böyle böyle. babam da beni bahane edip önlerini kesmeye başladı sağ olsun.
kahrolsun misafirlik. daha doğrusu gelenekler adı altına beles tatilcilik.
tarsus'taki esrarengiz kazı
-
her yönüyle şüphe uyandıran kazıdır.
göbeklitepe dahil türkiye'de yapılan hiçbir tarihi kazıda bu kadar büyük güvenlik önlemleri alınmamıştı.
tarihi bir kazıda müze yetkilileri bulunduğu söyleniyor ama arkeoloji dünyasından hiç kimsenin konu hakkında fikri yok.
ülkenin zenginliğini kendi malı gibi gören bir hükümet var ve milletvekili dahil kimse alana giremiyor.
kazı bittikten üç ay sonra recep tayyip erdoğan vatikan'a davet ediliyor, daha önce 1959 yılında celal bayar gitmiş, başka davet alan yok.
hangi tarihi kazıda mit ve özel harekat görev aldı bugüne kadar, ülkede eline harita alan define kazısı yapıyor.
öldürülen polis memuru eşine, kral mezarı ve çıkarılan altınlardan bahsediyor.
gün gelecek orada görev yapanların korkuları son bulacak ve gerçek ortaya çıkacak.
tsk'nın hamile kadını öldürmesi
-
çayırın üstünde yaralı ve yarısı flu bir kadın resmi paylaşmak olayın doğruluğunu göstermez.
orası neresi, kadın gerçekten öldü mü, gerçekten hamile mi, gerçekten tsk saldırısında mi öldü, bunların kaynağını ver, sonra beraber çemkirelim tsk'ya.
aksi iftiraya giriyor, o topa sizin gibiler girer ancak.
arkadaşlar atatürk'ün dedesinin adını bilen varmı
-
zübeyde hanım'ın babası
(bkz: sofuzade feyzullah ağa)
ali rıza efendi'nin babası
(bkz: kızıl hafız ahmet efendi)
hapisteki tayyip'i savunan yabancı diplomatlar
-
ne zaman dara düşse veya ne zaman seçim yaklaşsa tüm batı dünyası erdoğan’ın yardımına koşar. 20 yıldır bu böyledir.
onlara hak veriyorum sonuçta ülkesini 3 kuruş karşılığında göçmen kampına dönüştüren, petrol aramayacaksın dediklerinde paşa paşa kabul eden, adalarını işgal ettiğinde gık bile çıkaramayan, çöplerini bile satın alıp kendi ülkesine döktüren başka birini bulmaları zor.
şu an aktroller kudurmuş bir şekilde dünyayı mağlup eden liderimiz vs herkese saldırıyorlar.
ülke tarihinin en derin krizlerinden biri yaşanırken hem de.
yazıklar olsun.
perspektif
kırşehir şeker fab işçilerinin işten çıkarılması
-
çok sevindirici bir gelişmedir. darısı diğer işçilerin başına. (bkz: svihs)
ingiltere'de markette sütleri yere döken veganlar
-
çomar her yerde çomar. bunun farklı bir kelime ile izahı da yok.
ha bizde amerika'yı protesto edicez diye iphone kırıp dolar yakanlar, ha bunlar.
yok, kafa kısıtlı çalışıyor ya.
brownie
-
denenmiş ve aynı gün ikincisini yapacak kadar beğenilmiş bir tarif de benden, daha doğrusu jamie oliver'den:
1 paket (200gr) bitter cikolata. ben lindt extra dark %70kullandım.
250 gr tereyağ
80 gr toz kakao
65 gr un
360 gr toz şeker
4 yumurta
1 kaşık kabartma tozu
isteğe bağlı az vişne kurusu ve az pecan. (pecani bulmak zor, tadim'in karışık çerezinde var. ya da fantaziye lüzüm yok ceviz neyimize yetmiyor) ben şahsen her ikisinden de az az koydum.
çikolatayı ve tereyağı benmari usulü eritin. tamamen eriyince içine vişne ve pecan/ceviz'leri karıştırın.
kakao, un, şeker, kabartma tozunu bir kapta karıştırın, içine çikolatayı ekleyip yeniden karıştırın. en son yumurtaları ekleyin. tabii çikolata artık soğumaya yüz tutmuş olmalı ki yumurtalar kokmasın.
180 derecede 25 dakika pişirin. dışı hafif kuru gibi içi de sünger gibi oluyor, pek başarılı peeek. zaten bu çocuğun * tariflerinden uygulayıp da beğenmediğim birşey olmadı.
orijinal tarifte portakal kabuğu rendelenmiş krema ile servis edin diyordu. ben servis tabağına aldıktan sonra üstüne azıcık kakao serptim.
cengiz ve kalyon'un borcunun 2043'e ertelenmesi
-
babamın ufak bir şirketi vardı, vergisini ve çalışanlarının sigortaları düzenli ödeyip kimsenin hakkına girmezdi. bir zaman sonra işleri bozuldu ticaret sonuçta neyse baya vergi ve çalışan sigorta borcu birikti. onları toparlayım derken yorgun düştü yüreği ve çok erken kaybettik güzel yürekli babamı. sevgili devletimiz 1 dul 3 yetim kız çocuğundan 1 gün bile ertelemeden aldı bütün borcu, hepsini ödedik bitti şükür herşeyin üstesinden geldik. söyleceklerim bu kadar...